(The Turkish Post) – Tarih profesörü İlber Ortaylı, Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirdiği son yazısında, Türki hükümetini Suriye konusunda uyardı. Halep özelinde uyarılar yapan Ortaylı, “Şam’da namaz kılmak gibi parlak fikirlerden (!) vazgeçmek gerekir, düşünmemek bile gerekir” diye kaydetti.
Ortaylı’nın Hürriyet gazetesindeki yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
Çatışmaların bu noktaya kadar ilerlemesinde Amerikan Yahudiliği ve bizzat Washington’un kendi hegemonya ve cehaleti büyük rol oynar. Bugün Ortadoğu feci vaziyette ve Arapların düzenli devlet ve orduları yok. Diplomasileri son derece prensipsiz. Aklı başında hiçbir kimsenin tasvip etmeyeceği örgütler işleri yürütmeye kalktılar. Bu da bazı devlet grupları tarafından abartılarak mücadele konusu oldu. Dört asırlık uzlaşma ve barışçı bir düzeni getiren Osmanlı çekildikten sonra bu memleketler rahat yüzü görmedi. Koca kıtanın haritası ABD’de oyun düzeniyle çiziliyor. Bu oynama kolay değil. Gelişen patlamaların kimleri nereye kadar götüreceği belli değil ama iyi yere gidilmiyor.
Türk dış politikasının son derece temkinli olması gerekir. Katiyen taraflardan birine entegre olmamalıyız ama her anda ateşe düşmemek için gereken tedbirler alınmalıdır. Bunun için güneydeki topraklar, Doğu Akdeniz’de hâkimiyetimiz, Rusya ve İran’ın birlikte hareket etmesine karşı da tedbir almalıyız. Halep gibi önemli bir bölgeyi Türkiye’nin kontrol altında tutması gerekiyor. Bunun dışında Şam’da namaz kılmak gibi parlak fikirlerden (!) vazgeçmek gerekir, düşünmemek bile gerekir.
Planlanan yeni bir Lübnan var. Onu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Yani Dürziler ve Maruniler birleşerek Cunya başkent olmak üzere Cebel’de (Dağlık Lübnan) yeni bir devlet kurmaları. Her iki birliğin de Arap dili bilmekten öte de o dünyayla ilgileri ve daha da ilginci muhabbetleri hiç yok. Kavganın içine Suriye ve Irak alınmak isteniyor. Tarihî mevcudiyet ve kimlikleri zayıf bu iki devletin üç imparatorluk devrinde de bir arada olmadığı ve tarihî kişiliklerinin oluşmadığı açıktır. Suriye ve Irak’ın sözde BAAS’cı geçmişlerine rağmen bir araya gelebilecekleri görülmektedir. Uzak durulması gereken yapılardır.