(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Donald Trump, 20 Ocak 2025’te Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Başkanı olarak ikinci kez göreve başladı. Başkanlığının ilk gününde attığı imzalarla birlikte, ABD’nin dış politikasında önemli değişiklikler bekleniyor. Trump’ın ilk icraatları arasında Paris İklim Anlaşması’ndan ve Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilme (Çin ve Rusya ile görüşülecek), ve Meksika sınırında “ulusal acil durum” ilan etme gibi adımlar bulunmaktadır.
AVRUPA İLE İLİŞKİLER
Trump’ın “Önce Amerika” politikası, Avrupa ve Orta Doğu ile ilişkilerde önemli değişikliklere yol açabilir ve Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, çevre politikaları konusunda Avrupa ülkeleriyle olan iş birliğini olumsuz etkileyebilir. Avrupa Birliği, çevre koruma konusuna önem verirken, Trump’ın bu tutumu, transatlantik ilişkilerde yeni gerilimlere yol açması muhtemel gözüküyor. Ayrıca, Trump’ın enerji politikaları ve olası gümrük tarifesi artışları da ticari ilişkilerde sorunlara neden olabilir.
Bunun yanı sıra, NATO içerisinde savunma harcamaları konusunda daha fazla baskı yapması beklenen Trump, Avrupa ülkeleriyle askeri iş birliği konularında da yeni tartışmalara yol açabilir. Özellikle, savunma harcamalarını arttırmayan ülkelerle olan ilişkiler gerilebilir.
ORTA DOĞU’DA YENİ DENGELER
Orta Doğu’da, Trump’ın İsrail’e verdiği güçlü destek ve İran’a yönelik sert tutumu, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirebilir. Trump’ın İran’a uyguladığı yaptırımları artırması ve İsrail-Filistin sorununda tek taraflı politikalar izlenmesi, bölgedeki tansiyonu yükseltme potansiyeline sahip. Bu durum, bölgesel çatışma riskini de beraberinde getirebilir.
Trump’ın Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri ile olan ilişkileri de bu dönemde kritik bir rol oynayacak. Özellikle, enerji politikaları ve silah satışları konusundaki adımları, bölgede yeni ittifakların ve gerginliklerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
ÇİN İLE TİCARET SAVAŞI OLABİLİR Mİ?
Trump’ın Çin’e yönelik sert ekonomik politikaları, iki ülke arasında yeni bir ticaret savaşını tetikleme eğiliminde. Çin ürünlerine getirilecek ek gümrük vergileri ve Tayvan ile Güney Çin Denizi’ndeki artan askeri gerilimler, ABD-Çin ilişkilerini daha da karmaşık hale getirecek. Bu adımlar, küresel ticaret ve ekonomi üzerinde derin etkiler yaratmak konusunda öncü.
Ayrıca, Trump’ın teknoloji transferi ve fikri mülk hakları konularındaki sert tutumu, iki ülke arasında uzun süreli bir ekonomik gerilime neden olabilecek gibi görüyor. Çin’in teknolojik ve askeri gücünü sınırlandırma amacıyla atılacak adımlar, küresel güç dengelerini de etkileme potansiyelinde.
RUSYA İLE İLİŞKİLERDE KARMAŞIKLIK
Rusya ile ilişkilerde ise Trump’ın tutumu karmaşık bir tablo çizecek gibi duruyor. Bir yandan, Rusya’nın enerji politikalarına karşı sert adımlar atması beklenirken, diğer yandan bazı konularda iş birliği sinyalleri de verebilir. Özellikle, Rusya’nın Ukrayna politikaları ve Orta Doğu’daki rolü, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini belirleyecek.
NATO’nun genişlemesi ve Doğu Avrupa’daki askeri varlık, Trump’ın Rusya ile olan ilişkilerini çok daha hassas hale getiriyor. Aynı zamanda, enerji kaynaklarına erişim ve siber güvenlik konularındaki güncel meseleler de ön plana çıkıyor.
Trump’ın ikinci başkanlık dönemi, uluslararası ilişkilerde önemli değişikliklere yol açabilir. Avrupa, Orta Doğu, Çin ve Rusya ile ilişkilerde yaşanacak gelişmeler, dünya siyasetini derinden etkileyecek görünüyor.