(The Turkish Post) – SAFA KAR
Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nin kapısından döndü. İlk maçta 3-2 yenildiği Young Boys karşısında rövanşı alamadı, kendi evinde sahadan 1-0 yenik ayrılmaktan kurtulamadı. Kaybeden sadece sarı kırmızılılar değil Türk futbolu oldu. Avrupa’da bütün gözlerin çevrildiği Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’yi temsil eden bir takım yok. Büyük eksiklik…
Paris olimpiyatlarında Türkiye’nin altın madalya kazanamadığı dikkate alındığında sporda bir ‘fetret döneminden’ söz etmek yanlış olmaz. Her alanda Türk sporu gerilemekte. Son örneği Galatasaray oldu. İsviçre Ligi’nde sonuncu sırada yer alan, 5 maçta 2 puan alabilmiş, zayıf Young Boys’a elendi.
Transferlere milyon eurolar harcayan Türk takımları Edirne’nin ötesine geçemiyor. Galatasaray oyuncu kalitesi açısından Young Boys’tan geri kalmaz. Hatta birkaç adım önde olduğu bile söylenebilir. Buna rağmen ilk maçta basit goller yedi, son anda toparladı fakat avantajlı skoru elde edemedi.
Abdülkerim’in sebep olduğu penaltı, hesapları altüst etti. Eleme maçlarında işi baştan sıkı tutacaksın.
Yine de rövanş karşılaşmasında ‘umutlar’ hiç de az değildi. Taraftarı önünde ‘akıllı mücadele, doğru oyunla’ Young Boys’u saf dışı bırakabilirdi. Koca ilk yarı boşa harcandı. Sarı kırmızılı takım pozisyon üretmekte zorlandı. Buna karşılık Young Boys’un tehlikeli kontrataklarıyla karşı karşıya kaldı. İsviçre temsilcisi golü ilk yarıda bulabilirdi.
Okan Buruk’un İcardi ve Batshuayi’den oluşan çift santraforla oyuna başlaması belli ki skoru bir an önce elde etme düşüncesinin ürünüydü. Fakat Young Boys’un diri futbolu meşin yuvarlağın gol ayaklarına ulaşmasını engelledi. Ara pasların neredeyse tamamını Young Boys’lu oyunucalar başarıyla kesti.
Sahada Galatasaray adına mücadele vardı ama ‘akıllı’ değildi, dağınık ve savruktu. Oyun doğru muydu? Pek değil. Doğru olsa skora yansırdı. Defansın bu kadar riske edilmesi hatalı stratejiydi. Risk son yarım saatte alınmalıydı. İlk bir saat dikkatli ve kontrollü oyunla geçebilirdi.
Galatasaray ikinci yarıya daha iyi başladı. Bir ara oyunu tek kaleye döndürdü. Young Boys çıkmakta zorlandı. Ceza sahasına kenarlardan çok sayıda sağlı sollu orta yapıldı fakat Young Boys’lu oyuncular topun Galatasaray oyuncularının ayağına gitmesini önledi. Young defansı çok az açık verdi.
Sarı kırmızılı oyuncular usta ayaklara rağmen kilidi açmak için ceza sahası dışından şut da çekemedi. Gol Galatasaray’dan beklenirken, Young Boys’tan geldi. Sarı Kırmızı’lıların tehlikeli pozisyonunu savuşturan Young Boys kontratakta golü buldu. Aynı dakikada Muslera kırmızı kart görünce Galatasaray 10 kişi kaldı. Ve bütün umutları tükendi.
Hayallar Şampiyonlar Ligi’ydi fakat gerçekler Avrupa Ligi oldu. 1 numaralı kupada hiçbir Türk takımının bulunmaması ülke futbolu adına büyük bir zaafın göstergesi. Yazık oldu Galatasaray’a… Yazık oldu Türk futboluna… Şampiyonlar Ligi’nde olmadıktan sonra iki, üç numaralı kupalarda mücadele etmek neye yarar ki… Yazık ki ne yazık.