(The Turkish Post) – MERCAN BULUT
Son dönemde sosyal medya hayatımızın her alanına sirayet etti. Sabah gözümüzü açıp, gece yatağa girdiğimiz ana kadar, telefon neredeyse elimizden düşmüyor. Kimimiz sosyal medyayı bir haber etki alanı olarak değerlendirirken, kimimiz de, başkalarının yaptıkları paylaşımları takip etmeyi yeğliyor. Aslında bu başlı başına bir teşhircilik sorunu olarak ortaya çıkıyor.
İnsanlar, elindeki dijital aygıt aracılığıyla, başkalarının özel hayatına adım atıyor. Kısacası sosyal medya, paylaşım yapanların özel hayatını ortadan kaldırıyor. Bir nevi, toplumun beğenisine sunuyor. Bu özel paylaşımlar belli bir zaman sonra da para kazanma yolu olarak tercih ediliyor. Her geçen gün takipçi sayısının artması ve beklenti düzeyinin artmasıyla, sosyal medya fenomeni olarak adlandırılan kadınların paylaşımları sadece ‘cinsellik’ üzerine temelleniyor. Bu da haliyle, genç bireylerin ve ailelerin toplumsal yaşamına ciddi zarar veriyor.
Örneğin; sosyal medya fenomeni olarak bilinen Merve Taşkın isimli bir kadın, ‘Sevgililer Günü’ için yaptığı ücretli akşam yemeği teklifi sonrası ‘müstehcenlik’ suçlamasıyla gözaltına alındı. Taşkın, önceki gün hesabından bir ilan yayınladı. Yalnız olanlar için 400 bin TL karşılığında akşam yemeğine çıkabileceğini duyurdu. Paylaşımlar bir anda sosyal medyada gündem oldu.
Hanımefendinin paylaşımlarının içeriğini paylaşmaya gerek görmüyorum. Zaten benim ilgi alanım da değil. Benim temel meselem; paylaşımların toplumsal hafızaya etkisi üzerine. Kiminiz bunun bir özgürlük tercihi olduğunu savunabilirsiniz. Ancak özgürlükler başkalarının özel hayatına temas ettiğinde hukuken biter. Sosyal medyada yeterince filtreleme ve kontrol olmadığı için, özellikle kendini sosyal medya fenomeni olarak kabul edenler, sınırsız paylaşımları ile topluma zarar vermeye başlıyor.
Özellikle de fenomenlerin kendi bedenlerini teşhir etmeleri ile başlayan süreç, başkalarına da kötü birer örnek olarak ortaya çıkıyor. Son dönemde X, Instagram ve TikTok gibi görselliğin ön planda olduğu platformlarda, bireylerin bedenlerini sergileyerek görünürlük kazanmasını teşvik eden bir ortam dikkatimizden kaçmıyor. Bu kapsamda Merve Taşkın başta olmak üzere mankenler ve dizi yıldızlarının ürettikleri içerikleri, yalnızca bireysel tercihler olarak değil, aynı zamanda dijital kültürün ürettiği bir sorun olarak değerlendirmek gerekiyor.
Çünkü artık gençler, geleceği sosyal medya üzerinden takip ediyor. Bazı sosyal medya fenomenleri de bu mecrayı bir ekonomi kapısı olarak dizayn ediyor. Bugün Türkiye’nin tanınmış onlarca mankeni ve dizi yıldızının her gün Instagram gibi sosyal medya mecralarına boy boy özel fotoğraflarını koymasının temelinde de, öncelikle beğeni alma düşüncesi, ardından da para kazanma fikri yer alıyor. Merve Taşkın’ın kendi hesabından açıkça ‘pazarlama’ stratejisi yaptığının altını çizmek gerekiyor. Bu paylaşımı sadece salt basit bir beğeni alma düşüncesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Söz konusun sosyal medya fenomeni açıkça, kendi bedenini o gece için pazarlık konusu yapmıştır. Bugün paylaşımın konuşulması ve kadının gözaltına alınması da, bir pazarlama stratejisinin sonucudur. Bir gecelik yemek iddiasıyla bir müşteriden 400 bin TL istemek aslında, sosyal medyanın bir pazarlama kanalı olduğunun da göstergesi niteliğindedir.
Bir sosyal bilimci gözüyle baktığımızda da, aslında yapılan; beden teşhiri, takipçi kazanma, etkileşim artırma ve dijital kimlik oluşturma açısından stratejik bir araçtır. Günümüz dijital çağında, ‘beğeni’ ve ‘paylaşım’ gibi etkileşimler, ekonomik kazanç ve statü ile doğrudan ilişkili. Bu nedenle, fenomenler ve mankenler, bedenlerini sergileyerek sosyal medya algoritmalarının sunduğu avantajlardan faydalanıyor. Aslında sosyal medya fenomenleri, elde ettikleri takipçi sayısını gelecek tekliflerde bir pazarlık unsuru olarak kullanıyor.
Öte yandan beden teşhiri, bireysel özgürlüğün bir yansıması olarak savunulabilirken, aynı zamanda kapitalist sistemin kadın bedenini metalaştırdığı bir alan olarak da eleştirilmekte. Sosyal medyada popüler olan ‘seksi’ içerikler, genellikle tüketici ilgisini çekmek için kullanılan bir pazarlama stratejisine dönüşmekte. Özellikle Instagram üzerinden ünlülerin paylaşımlarına göz attığımızda, işin çığırından çıktığını görebilirsiniz. Aslında bir kadın sadece mesleğiyle ve yaptıkları ile ön plana çıkmalı. Bir kadının mesleğini bir kenara bırakarak, sadece bedenini teşhir etmesi büyük bir sorun olarak önümüzde durmakta. Yine bu paylaşımları, sadece bireysel tercihlerle değil, aynı zamanda takipçi sayısını artırmak ve markalarla iş birlikleri yapmak amacıyla gerçekleştirdiğini de gözden kaçırmamak gerekiyor.
ÖRDEK SENDROMU VE SAHTE PAYLAŞIMLAR
Öte yandan, tanınmış dizi yıldızları ve sosyal medya üzerinden, kadın bedeninin teşhirinin yaygınlaşması, özellikle genç takipçiler üzerinde ciddi psikolojik ve sosyolojik etkiler oluşturmakta. Sosyal medyada sürekli olarak ‘kusursuz’ bedenlerin sergilendiği içeriklere maruz kalan gençler, kendilerini yetersiz hissedebilir ve beden algıları bozulabiliyor. Ayrıca, kadın bedeninin sürekli olarak sergilendiği bu ortamlar, cinsiyetçi bakış açısını güçlendiriyor. Kadınların değerinin dış görünüşleriyle ölçüldüğü algısını pekiştirirken, bu da toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilmesine neden oluyor. Bu açıdan sosyal medya ortamlarının özellikle gençler tarafından nasıl kullanıldığını kontrol etmek gerekiyor.
Sosyal medya fenomenlerinin lüks ve şatafatlı yaşamları bir anda gençlerin, kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Mevcut durumu ile ünlülerin hayatını karşılaştıran gençlik, bir anda bu karanlık ağın bir parçası haline gelebiliyor. Kısacası sosyal medya hiçte masum değil. Bir anda iyi niyetle paylaştığınız bir görüntünüz, karşınıza istenmeyen bir ortamda çıkabilir.
Son olarak şunu söylemem gerekiyor. Bir dönem yaptığım iş itibariyle günlük ona yakın kişiyle görüşme imkanım oluyordu. Bu kişilerin çoğunluğunun da sosyal medyada hesapları vardı. Buralardan onlarca paylaşım yapan bu şahısların, aslında hiç sorunları olmaması gerekirdi. Ancak gerçek tam tersiydi! Aslında toplumda mutsuz olan yüzlerce kişi, sosyal medyadan mutlu paylaşımlar yaparak, öncelikle kendilerine, sonra da takipçilerine yalan söylüyordu. Aslınsa bu psikolojide “Ördek Sendromu” olarak bilinen bir psikolojik rahatsızlıktı. Bu kapsamda sosyal medyadan özel paylaşımlar yapan başta Merve Taşkın olmak üzere, dizi yıldızları ve medya fenomenlerini karşınıza alsanız, içinde derin hafakanların olduğuna şahit olursunuz. Aslında bu kadar cesur ve teşhirci paylaşımların perde gerisinde, geçmişte yaşadığı ciddi travmaların ve yaşadığı sorunların olduğunu müşahede edersiniz.