(The Turkish Post) – TUNA CEVHER
RTÜK cezası, set yangını ve dizideki dramatik yaklaşım… “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” dizisi, tarihi ve sanatsal bir mirası canlandırma amacıyla yola çıkmasına rağmen pek hedefi doğrultusunda ilerleyemedi ve yoğun eleştirilere maruz kaldı.
Gerçeklikle kurmaca arasındaki dengeyi sorgulayan bu yapım, hem sanatsal özgürlük hem de tarihi sorumluluk anlamında derin bir tartışma yaratmış durumda.
RTÜK’TEN CEZAYA NEDEN OLAN SAHNE
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), NOW TV’de yayınlanan “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” dizisine yüzde 3 oranında idari para cezası verdi. Gerekçe olarak, dizide çocukların çıplak kadın fotoğraflarına bakması ve bu konuda konuşması gibi cinsellik içeren sahneler gösterildi. Bu karar, dizinin içeriği ve yayın politikaları konusunda kamuoyunda yoğun tartışmalara neden oldu.
AKSİLİKLER ÜST ÜSTE
Dizinin çekimlerinin yapıldığı platoda meydana gelen yangın, hem ekip hem de izleyiciler için büyük bir şok oldu. Yangın sonucu setin önemli bir bölümü zarar görürken, olayın kaza mı yoksa sabotaj mı olduğu konusunda yetkililerden henüz bir açıklama yapılmadı. Bu durum, dizinin geleceğini belirsizliğe sürükleyen başka bir unsur olarak dikkat çekiyor.
ŞAKİR PAŞA AİLESİ NEDEN ÖNEMLİ?
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihi bir dönemde, Şakir Paşa ailesi modern Türkiye’nin şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. Ailenin kurucusu Mehmed Şakir Paşa, Osmanlı ordusunda general olarak önemli görevler üstlenmiş ve diplomat kimliğiyle uluslararası alanda tanındı.
Ancak ailenin etkisi bunun ötesine geçmiş, Şakir Paşa’nın kızları Füreya Koral, Fahrelnisa Zeyd, Aliye Berger, Şirin Devrim, Nejat Devrim, Nermidil Erner Binark, sanatçı kimlikleriyle Cumhuriyet dönemi Türk sanatına damga vurmuş; Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) ise edebi eserleriyle şan kazandı.
Sanat, bilim ve diplomasi gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren ailenin bireyleri, modern Türkiye’nin kültürel ve toplumsal dönüşümünde önemli izler bıraktı.
FARKLILIKLAR TARTIŞMAYA SÜRÜKLÜYOR
Gerçek Şakir Paşa Ailesi, kültürel mirası ve sanatsal katkılarıyla tanınırken, dizide aile bireylerinin yaşamları dramatik unsurlarla ön plana çıkartılmış. Dizide özellikle aile içi çatışmalar ve trajediler abartılı bir şekilde işlenmiş, bu durum eleştirilere neden oluyor. Gerçek hayatta Şakir Paşa Ailesi’nin edebiyat ve sanatta birer ikon olan bireyleri, dizide daha dramatik ve çelişkili karakterler olarak sunulmuş, bu da tarihi gerçeklikle kurmaca arasındaki çizginin tartışılmasına yol açıyor.
Dizinin RTÜK tarafından cezalandırılması, kamuoyunda özgür sanat anlayışı ve ahlaki değerler arasındaki çatışmayı tekrar gündeme getirdi.
Bazı izleyiciler, dizideki tartışmaya açık sahnelerin tarihi bir ailenin mirasını gölgelediğini belirtirken; diğer bir grup ise sanatsal özgürlüğün kısıtlanmasını eleştirdi.
Tartışma, ayrıca Türkiye’de medya üzerindeki sansür uygulamalarının boyutlarını yeniden sorgulatan bir çerçeve de sundu.