(The Turkish Post) – SUNA YANAN
Ekonomik zorlukların artmasıyla birlikte Türkiye genelinde birçok aile, çocuklarının okulda yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayamıyor. Maddi imkânsızlıklar, özellikle dar gelirli ailelerde çocukların beslenme çantalarına sağlıklı yiyecekler koymayı zorlaştırırken, bu durum öğrencilerin eğitim hayatında ciddi olumsuz etkilere neden oluyor.
İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerine göre her 3 öğrenciden biri okula aç gidiyor. Bu verilere göre; Türkiye’de her 3 öğrenciden 1’i okula gitmeden önce hiç kahvaltı yapmıyor; öğrencilerin yüzde 60’ı haftada en az 1 gün kahvaltı yapmıyor ve yüzde 19,2’si parasızlık nedeniyle haftada en az bir gün aç kalıyor. Ayrıca, çocukların yüzde 2’si okuldan sonra hiç akşam yemeği yiyemiyor ve yüzde 1,9’u ekonomik sebeplerle her gün aç kalıyor.
YETERSİZ BESLENMENİN ETKİLERİ
Yetersiz ve dengesiz beslenme, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Araştırmalara göre, düzenli ve dengeli beslenemeyen çocuklar dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, yorgunluk ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Zihinsel performansları ve derslere katılım motivasyonları da düşük oluyor. Özellikle okul çağındaki çocuklar, vücutlarının büyüme ve gelişme sürecinde olduğu bu kritik dönemde ihtiyaç duydukları vitamin ve mineralleri alamadıklarında, ilerleyen yaşlarda sağlık sorunları yaşama riskiyle karşı karşıya kalıyor.
BELEDİYELER NELER YAPABİLİR?
Bu sorunla mücadelede yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Belediyeler, özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için okul beslenme programları oluşturabilir. Okullarda ücretsiz kahvaltı veya öğle yemeği sağlayacak projeler geliştirebilirler. Ayrıca, sosyal yardımlarla gıda kolileri dağıtarak ailelerin beslenme bütçesine katkıda bulunabilirler. Bazı belediyeler, organik ve yerel üreticilerden uygun fiyata gıda temini yaparak, ailelere destek verecek kampanyalar düzenleyebilir. Bu sayede öğrencilerin okula aç gitmeleri önlenebilir ve eğitim başarıları artırılabilir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ
Sivil toplum kuruluşları (STK’lar) da bu alanda önemli çalışmalar yürütebilir. STK’lar, bağış kampanyaları ve gönüllülük esasına dayalı projelerle okul çağındaki çocukların beslenme ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalar yapabilirler. Gıda yardımları, beslenme eğitimi ve farkındalık kampanyaları ile aileleri bilinçlendirebilir, çocukların daha sağlıklı beslenmelerini sağlayabilirler. Ayrıca, iş dünyasıyla işbirliği yaparak okullarda sağlıklı gıda stantları kurulması ve bu ürünlerin öğrenciler tarafından uygun fiyatlarla alınması sağlanabilir.
Okullarda yetersiz beslenmenin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Hem belediyeler hem de sivil toplum kuruluşları, bu sorunla mücadelede etkili adımlar atabilir. Ücretsiz yemek programları, gıda yardımları ve beslenme bilincini artırmaya yönelik projelerle, geleceğin teminatı olan çocukların eğitim hayatında başarılı olmalarının önü açılabilir.
Her çocuğun eşit şartlarda eğitim alabilmesi için öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenmeye erişimin sağlanması gerektiği unutulmamalıdır.