(The Turkish Post) – SAFA KAR
Haftaya futbol değil, ‘hakem hataları’ damgasını vurdu. Önce Fenerbahçe maçında sahneye çıktı hakem. Tek başına değil. Hataları en aza indireceği, hatta yok edeceği iddia edilen VAR’la birlikte. Monitörden defalarca pozisyonu inceledi. Hakem, artık ekranda milyonların görmediği ‘neyi gördüyse’ düdüğü çaldı ve ‘penaltı’ dedi. Maçın son dakikalarıydı.
Fenerbahçe çok zorlandığı, uzatmalara beraberlikle girdiği Kasımpaşa karşısında, penaltıyla daha doğrusu ‘hakem kararıyla’ 3 puanı kaptı. Yarışın içinde kaldı.Penaltı ‘penaltı gibi olmalı’ diye bir söz var. Fakat bu öyle ‘gri’ hakemden hakeme değişen bir pozisyon da değil.
Ceza sahası içinde el ile top buluşmadı. Ekranladan maçı izleyen futbolseverler pozisyonun penaltı ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını açıkça gördü. Buna rağmen hakem beyaz noktayı gösterdi. Hadi, sokaktaki insanın düşüncelerini dikkate almayalım, işin uzmanlarına bakalım.
Pozisyon hakkında görüşlerini açıklayan hiçbir hakem ve spor yorumcusu ‘penaltı’ demedi. Herkes hakemin kararını acımasızca eleştirdi. Aynı pozisyonda hakemler Fenerbahçe veya diğer büyük takımların aleyhine penaltı verebilir mi? Hayır, veremez. Peki lehe nasıl bu kadar kolay düdük çalabilir mi? Çalamaz. O zaman nerede adalet?
Ligin boyu kısaldı. Geriye sayılı maçlar kaldı. Kazanılan veya kaybedilen her bir puan şampiyonluk yolunda hayati önemde. Hakemlerin kararları ligin kaderine doğrudan etki edecek, skoru futbolcuların performans ve mücadelesi belirlemeyecekse orada futboldan, spordan söz edilebilir mi?
Keşke kararı basit ‘hakem hatası’ olarak değerlendirebilsek… ‘Hakem de insandır, yanılır, hata yapar’ der geçeriz. Maalesef kararın hatanın ötesine geçen boyutu var. ‘Kasıtlı yanlış’ tavramı biraz abartılı olsa da olayı açıklayan başka kelime bulmak zor. Hadi, bir göze perde iner göremeyebilir. VAR’la birlikte kaç hakem pozisyonu izledi.
Hani VAR hataları minimize edecekti? Aksine hataya davetiye çıkaran bizzat VAR oldu. Eğer VAR olmasaydı, penaltı söz konusu değildi. Hakem oralı bile olmadı. Neresinden bakılırsa bakılsın kararı masum bir hakem hatası olarak yorumlamak zor.
GALATASARAY’IN PENALTISI
Galatasaray, Antalyaspor karşısına bu penaltı tartışmasının gölgesinde çıktı. Olayın ardından iki kulüp arasında söz düellosu yaşandı. Daha maçın başında yine hakem çıktı sahneye. VAR ceza sahasındaki bir pozisyon için hakemi monitöre çağırdı. Hafif bir temas olsa bile ‘penaltı penaltı gibi olmalı’ ilkesiyle bağdaşmayan karar verdi. Ve penaltı notasını gösterdi. Bu karar Galatasaraylıların bile içine sinmedi.
Hakemler acaba Fenerbahçe maçındaki penaltı kararının telafisini bu maçla mı gidermek istedi? Sarı Kırmızılıların olası puan kaybında Fenerbahçe’nin penaltısı çok daha fazla tartışılacaktı. Her ne olursa olsun bu kadar basit penaltı verilemez. Bir hata başka bir hatayla giderilemez. İki yanlış bir doğru etmez.
Hakemlerin her yanlış düdüğü spora olan inancı eritmekte. Futbolseverlerin futbol keyfini öldürmekte. Şampiyonluk elbette çok değerlidir, her takımın hedefidir. Ama bütün yollar meşru değildir. Şampiyonluğ meşru yollardan giderek ulaşmak esastır. Şampiyonluğu sahadaki futbolcular mı belirleyecek yoksa hakemler mi? Hakem kararıyla şampiyonluk kimsenin içine sinmez.
VAR futbolun umuduydu, felaketi oldu.
Eğer bir ülkede hakim ve hakem kararları çok tartışılıyorsa orada adalet güneşi batıyor demektir.