(The Turkish Post) – Habertürk yazarı Nagehan Alçı, akciğerinde kötü huylu bir nodül olduğunu ve bu sebeple ameliyat olduğunu duyurdu. Alçı, geçirdiği akciğer ameliyatı sürecini köşe yazısında anlattı.
Yazısında, babasını da akciğer kanserinden hayatını kaybettiğini belirttiği yazısında Alçı, “Doktorların söylediğine göre bu nodül 4 yıldır uyuyormuş, hayat boyu böyle uyuyan nodüller olurmuş ancak bir anda büyük bir stres ya da sıkıntı ile veya kötü hayat koşulları nedeniyle uyanabilirmiş de… Nitekim benimki uyanmış. Erken görüp müdahale etmemiz büyük şansmış…” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı süreci okurlarıyla paylaşan Alçı, doktorların kendisine nodülün iyi huylu olması durumunda odaya alınabileceğini ancak nodülün kötü huylu olması durumunda “ciğerin o segmentini ve etrafındaki lenfleri alırız, yoğun bakıma gelirsin…” dediğini belirterek, “Yoğun bakımda olduğuma göre ikinci seçenek gerçekleşmiş…” diye yazdı.
Alçı yazısının ilgili bölümünde şunları kaleme aldı:
“Bu gerçeği kıpırdamadan yattığım ve uzaklardan hayal meyal ismimi duyduğum o yatakta tahmin etmediğim bir olgunlukla karşıladım.
Sonra benden beklemediğim bir iyimserlik içine girdim. Kendimi mutlu bile hissettim. Deliriyor muyum acaba?
Nihayet dünden beri evdeyim.
‘AYNI KOLTUKTA KIPIRDAMADAN OTURUYORUM’
Doktorların söylediğine göre bu nodül 4 yıldır uyuyormuş, hayat boyu böyle uyuyan nodüller olurmuş ancak bir anda büyük bir stres ya da sıkıntı ile veya kötü hayat koşulları nedeniyle uyanabilirmiş de… Nitekim benimki uyanmış. Erken görüp müdahale etmemiz büyük şansmış…
Evde durup hayatım üzerine uzun uzun düşünüyorum mesela. Aynı koltukta kıpırdamadan oturuyorum. Epeydir başucumda duran kitapları okuyorum.
Doktorumun tavsiyesi ile uzun yürüyüşler yapıyorum. Bu hafta dinlenip haftaya yavaş yavaş ama yeni bir sayfa açarak geri dönebilirmişim. Kötülerin iyi olma ihtimalleri olmadığını görüyorum artık. Beklentim de umudum da yok. Bu kabulleniş çok iyi geliyor. Kesinlikle tavsiye ederim. Bana reçete ettikleri tek bir şey var: Stresten uzak dur… En zor reçete. Ama başka seçenek yok.”