(The Turkish Post) – KAMİL ASLAN
Türkiye’de futbol ligleri geçtiğimiz hafta başladı. Daha iyi bir futbol parolasıyla başlayan müsabakalarda, daha ikinci hafta fiyasko yaşandı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Göztepe deplasmanında rakip takımın bir seyircisinin saldırısına uğradı. Ali Koç’ta hakemlerde ve federasyon beklediği ilgiyi bulamamış olacak ki soluğu Ankara’da aldı. Önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile ardından da MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir araya geldi. Son olarak da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kapısını çaldı.
Ne için geldiği bilinmez ancak bir plan dahilinde ziyaretler yaptığı herkesin malum.
Türkiye’de sahada şiddeti bitirmek istiyorsanız ciddi adımlar atmak zorundasınız. Örneğin İngiltere’de holigonizmle anılan ve saha teröründen dolayı Ada futboluna zarar veren Leeds United ligden düşürüldü.
Türkiye’de benzer stratejik adımlar atılması gerekiyor. Örneğin bilinçli olarak sahada şiddeti tasvip eden takımların puanları silinmeli, hükmen yenik sayılmalı. Aynı hatalar devam ettiğinde de ligden çekilmeli.
Sahada futbol oynamaktan ziyade kasaplık yapan bazı oyunculara da ciddi cezalar verilmeli. Önce 5 ile 10 maç arasında ceza. Devamında lisansını yırtmak gibi. Siz bu adımları atın bakın ondan sonra sahadaki futbola ve taraftara.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) koltuğunu Mehmet Büyükekşi’den devralan İbrahim Hacıosmanoğlu, Türkiye’nin temel bazı kronik sorunlarıyla ilgili önemli bir adım attı. Başkan göreve gelmeden önce, başkan seçilmesi halinde Amedspor’un maçına gideceğini söylemişti.
Allah aşkına! Maçına gitme sözü verdiği takım, kendi ülkemizin bir takımı. Diyarbakır şehrimizin gözbebeği. Ancak bazı milliyetçi gruplardan dolayı, takım gittiği her yerde sanki düşman gibi karşılanıyor. Sahada oyuncularına, dışarıda da taraftarına taşlı sopalı saldırı düzenleniyor. Diyarbakırlı olmak sanki bu ülkede suçmuş gibi.
Amedspor lige iddialı başladı. Geçen hafta Karagümrük maçı için İstanbul’a geldi. Ancak kendisini ülkücü ve milliyetçi olarak gösteren taraftar yine yaptı yapacağını. Ancak bu hafta TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Amedspor’un maçını izlemek için Diyarbakır’a geldi.
Önce şehrin valisinden belediye başkanlarına, oda temsilcilerinden sivil toplum yöneticisiyle oturdu. Yemek yedi, çay içti. Saatlerce konuştu.
Şehir için, futbol için, Amedspor için neler yapılacağını dinledi. Hepsini de not aldı. Günün sonunda da takımın İstanbulspor ile maçını tribünde izledi. Yanında da yönetici arkadaşları vardı. Amedspor maçı kaybetti. Ancak Diyarbakırlı taraftarlar deplasman takımını yuhalamadı.
Tam aksine alkışlayarak gönderdi İstanbul’a. Kim kazandı, kim kaybetti? Bana göre TFF Başkanı ve yönetimi kazandı. Şiddet sevenler kaybetti. TFF Başkanı’nın sahip çıktığı bir takıma artık kimse zarar veremez. Bu artık çok net.
Bu adımından dolayı TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nu kutluyorum. Yerinde ve doğru bir zamanda temel soruna el attı. Sonuçta Amedspor da bu toprakların bir güzelliği. Bunu yok saymak, kimseye fayda getirmez. Türk futboluna hiç getirmez.