(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
MHP Lideri Devlet Bahçeli tekrar sahneye çıktı ve CHP ile HÜDA Par’a sert eleştiriler yöneltti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ‘ayarsız zat’ diye niteledi ve “Muhalefet sorunu habis ura dönmüştür. CHP’nin 6 okundan ‘devletçiliği’ mora ve yeşile boyamasından bahsedenlerin kendilerine yakışan rengin pembe olduğunu hatırlatmak samimi düşüncemizdir” dedi.
Siyasetin üslubu zaman zaman tartışma konusu olur. Daha çok da muhalefet partilerinin sert ve ağır eleştirileri tartışma doğurur. Can Atalay için olağanüstü toplanan Meclis’te TİP’li Ahmet Şık’ın konuşmasına AK Parti ve MHP başta olmak üzere iktidar blokunun itirazları hâlâ hatırda. Şimdi Bahçeli’nin söyledikleri eleştirilmeyecek mi?
‘Ayarsız zat’ ne demek? Bir siyasi lidere bu söylenebilir mi? Erdoğan veya Bahçeli’ye söylense ne düşünürler? Eğer bunu eleştiri kapsamında olağan görürseniz size söylenen sözlere de katlanacaksınız. Siz ağzınıza geleni söylerken üslup söz konusu olmuyorsa itham edilirken de anlayışlı olacaksınız. ‘Ayarsız zat’ bir eleştiri kabul edilebilir mi? Neyin eleştirisi? Keşke bununla sınırlı kalsa…
Bahçeli muhalefeti toptan ‘habis ura’ benzetti. Bu ithamların siyasi eleştiriyle uzaktan yakından ilgisi yok. Benzer kavramlar daha önce de kullanıldı. Benim asıl dikkatimi çeken Bahçeli’nin CHP’ye ‘pembe’ rengini yakıştırması… Pembe derken acaba kastettiği nedir? Feminen bir vurgu mu? Neden CHP’ye bu rengi yakıştırma gereği duydu? Pembenin feminen bir renk olduğunu herkes bilir. Buradan bakınca bu nitelemenin hakaret unsuru içerdiği ortaya çıkar.
Siyasette zaman zaman renkler partilere yakıştırılır. Solun rengi ‘kızıl’dır. Bülent Ecevit ‘maviyi’ sever. Hatta ‘Ecevit Mavisi’ diye bir ton da vardır. Milli Görüş’ün partileri ve çizgisine yakıştırılan renk ise ‘yeşildir’. Geçmişte Erbakan ve arkadaşlarından ‘Yeşil komünistler’ diye bahsedildiği oldu. Pembe ilk kez siyaset sahnesine çıkıyor. ‘Toz pembe veya pembe gözlük’ siyasette kullanılan kavramlardı. İktidar partilerinin her şeyi olumlu görmesi anlatılırdı.
CHP’ye baktığımda ‘pembe’ rengi göremiyorum. Acaba Bahçeli ‘pembeyi’ CHP’nin neresinde gördü de kamuoyuyla paylaşma gereği duydu? Umarım yakında merakı giderir. Neden pembe dediğini açıklar. Sonunda pembe de siyasi tarihte yerini aldı. Bu benzetmenin tutacağını sanmıyorum. Bahçeli ile başlar onunla biter. Buradan yürüyecek bir siyasi göremiyorum.
Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasanın 4 maddesini tartışmaya açması da Bahçeli’nin gündemindeydi; ‘Kim olursa olsun hangi mevkide bulunursa bulunsun Anayasanın ilk 4 maddesine şaşı bakanlar bizim için yok hükmündedir’. Nasıl ‘yok hükmünde’ olur? Aynı ittifakın bir cüzü değil mi MHP ile HÜDA Par… Hiç de ‘yok hükmünde’ olmadığı Ahlat’taki fotoğrafta ortaya çıktı.
Cumhur ittifakının liderleri topluca poz verirken Bahçeli’nin elini tutup kaldırdığı Zekeriya Yapıcıoğlu’ydu. Yok falan değil, Ahlat’ta hemen yanı başındaydı. Fotoğrafa bir tepki de vermedi. CHP Lideri Özel ‘Kim kiminle beraber…’ derken haksız mıydı? Paşalar olayı fark etti sonraki fotoğraf karesine girmemek için çaba harcadı.
Bahçeli’nin bir rahatsızlığını duymadık. Bahçeli ile Yapıcıoğlu omuz omuza… Aynı siyasi ittifakın ortakları. ‘Yok hükmünde’ sözü anlamsız. Ve gerçeği de yansıtmıyor. Fotoğraf orada duruyor.
CHP ‘pembe’ ise acaba MHP ne renk? ‘Yok hükmünde’ sözünü de fotoğraf yalanlıyor. Bahçeli keşke konuşurken biraz daha dikkatli olsa…