(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Son günlerde Kazakistan, Güney Kore, Kanada ve Norveç’te ardı ardına yaşanan uçak kazaları, havacılık sektörünün güvenliği konusunda ciddi endişeler doğurdu. Bu kazaların sıklığı, hem uzmanların hem de kamuoyunun dikkatini çekerken, bu durumun bir rastlantıdan ibaret olup olmadığı tartışılıyor.
PEŞ PEŞE KAZALAR
Kazakistan’da, Azerbaycan Hava Yolları’na ait bir yolcu uçağının düşmesi sonucu 38 kişi hayatını kaybetti. Ön raporlara göre, uçak motor arızası nedeniyle kontrolünü kaybederek yere çarptı.
Güney Kore’de ise Jeju Air’in Bangkok-Muan seferini yapan uçağı iniş sırasında pistten çıkarak yandı ve 179 kişi yaşamını yitirdi. Bu kazada, uçak fren sistemindeki teknik bir arıza ve şiddetli hava koşullarının etkili olduğu bildirildi.
Kanada’da PAL Airlines’a ait bir uçakta iniş sırasında sol motorda yangın çıktı; teknik bir arıza ve bakım eksiklikleri şüphelenilen ana nedenler olarak gösteriliyor.
Norveç’teki olayda ise KLM’e ait bir uçak, hidrolik sistemindeki arıza nedeniyle acil iniş yapmak zorunda kaldı ve iniş sırasında pistten çıktı.
KAZALARIN ARTIŞI BİR RASTLANTI MI?
Uzmanlara göre, uçak kazalarının birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında hava şartları, teknik arızalar, insan hatası ve bakım eksiklikleri bulunuyor. Ancak bu kazaların birbirine bu kadar yakın tarihlerde yaşanması, göz ardı edilemeyecek bir soru işareti yaratıyor. Çoğu uzman, bu durumun daha kapsam lı bir araştırma gerektirdiğini savunuyor.
Havacılık sektöründe pandemi sonrasında artan yolcu talebi, uçakların yoğun bir şekilde kullanılmasına neden oldu. Bu durum, teknik bakım periyotlarının sıkılaşmasını zorunlu kılsa da bazı havayolu şirketlerinin ekonomik zorluklar nedeniyle bu standartları karşılamakta zorlanabileceği belirtiliyor.
TESADÜF DEMEK NE KADAR DOĞRU?
Birbirinden farklı coğrafyada meydana gelen bu kazaları tek tek değerlendirdiğimizde, her birinin kendine özgü nedenleri olduğu söylenebilir. Ancak toplu olarak incelendiğinde, bu kazaları tamamen birer tesadüf olarak görmek zordur. Havacılık otoritelerinin kazaların ardındaki temel nedenleri belirlemek için daha fazla veriye ihtiyacı olduğu açık.
GELECEK ADIMLAR
Yaşanan kazalar, havayolu şirketlerini ve uluslararası havacılık otoritelerini, güvenlik standartlarını gözden geçirmeye zorlayabilir. Daha sıkı denetimler, bakım prosedürlerinin geliştirilmesi ve pilot eğitimlerinin güçlendirilmesi gibi adımlar bu tarz kazaların önünü geçmek için atılması gereken önlemler arasında.
Havacılık tarihindeki bu sıra dışı dönem, sektörün öz eleştiri yapması ve yolcuların güvenliğini öncelikli olarak ele alınması için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.