(The Turkish Post) – İktidarın ücretleri baskılayarak, krediye erişimi kısıtlayarak ekonomiyi soğutma çabasına rağmen enflasyon, eylül ayında yüzde 2,97 oldu. TÜİK’in açıkladığı verilere göre yıllık enflasyon yüzde 49,38’e geriledi ancak beklentilerin üzerine çıktı.
Hükümetin gelecek üç yıla dair ekonomik tahminlerini içeren Orta Vadeli Program’da 2024 yılı için enflasyonun yüzde 41,5’e gerileyeceği ve 2025 sonunda yüzde 17,5 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Ancak son üç ayda da aynı artış sürerse yıllık TÜFE artışı yüzde 48’i geçecek.
KONUT FİYATI TAVAN YAPIYOR
TÜİK verileri yaşam maliyetinin artmaya ve enflasyonun toplumun geniş kesimlerini etkilemeye devam ettiğini gözler önüne serdi.
Eğitim harcamalarındaki artış bu ay da dikkat çekti. Verilere göre eylül ayının zam şampiyonu yüzde 50,4 ile öğrenci yurtları oldu. Bu grubu yüzde 45,27 ile üniversite eğitimi, yüzde 34,25 ile yumurta izledi. Eylül ayında yıllık bazda en yüksek artış gösteren ana harcama grubu ise yüzde 97,87 ile konut oldu.
Eylül ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte kira artış oranı belli oldu. Temmuz ayında sona eren yüzde 25 zam sınırlamasının ardından, Ekim ayı için yeni kira artış oranı yüzde 63,47 olarak gerçekleşti. Buna göre kirası 15 bin lira olan bir konut için ekim ayından itibaren asgari ücretin 7 bin 520 lira daha fazlası, 24 bin 520 lira ödenecek.
Enflasyon rakamlarını değerlendiren İktisatçı Murat Kubilay, “Bundan sonra talep daralmasının yol açtığı yoksulluk daha da ön plana çıkacak ve haliyle homurtular artacak” yorumunu yaptı ve ekledi:
“Artık ciro düşüşleri ile finansman maliyetleri belirginleşti. Bu durum, düşünülenin aksine, arzın azalıp başka bir tip enflasyonist döngüye girmemize neden oluyor. İlk günden beri enflasyonun zirveden düşeceği, ancak enflasyon sarmalından çıkılamayacağı, bu mantıkla bunun başarılması için çok keskin daralma gerekeceği ve bunu da siyasi iradenin göze alamayacağını belirttim”
TEK HANEYİ ÇOK ZOR GÖRECEĞİZ
Kubilay, Türkiye’nin 1970’te süper enflasyon döngüsüne girdiğinin ve ancak 2004 yılında çıkabildiğini hatırlatarak “Yine bu kadar uzun sürecek diye bir kural yok. Ama 2012’den beri önce örtülü sonra açıkça terk edilen enflasyon hedeflemesini seçim odaklı hükumetin 2-3 yılda çözemeyeceği gerçeğini görmek gerek. Tek haneli enflasyonu 2020’lerde ne olursa olsun görmeyeceğiz. Bir sonraki seçimlerden önce de yüzde 20’nin altını görmeyeceğiz. Kimse hayal satmasın veya olmayacak düşlere kendini kaptırmasın. Enflasyonla mücadele hanehalkı ve reel sektör de hesaba katılıp zamana yayılmalı” diye konuştu.
İktidarın böyle bir politikayı tercih etmeyeceğini ifade eden Kubilay, “Ekonomi yönetiminin amacı Türkiye ekonomisini kurtarmak; yani kalkınmak ve adil bölüşümle refah dağıtmak asla değil. Amaç bir sonraki seçime kadar istikrar sağlamak ve o seçimler için harcanabilir kaynak biriktirmek. 2025 ilkbahardan itibaren batık krediler ve daha geniş bir tanımla sorunlu krediler göz önünde tutulmalı. Geçici cari denge hızla yeniden bozulduğunda ve siyasi istikrarsızlık yaşandığında her şey çok geç olacak” dedi.
BAKANIN RAKAM HABERİ YOK
Katıldığı televizyon programı çıkışı soruları yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek asgari ücret görüşmelerine ilişkin “Çalışma Bakanımızın alanı” derken, enflasyon verilerine ilişkin de “Enflasyonla ilgili bilgim yok” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON DA SINIFSALDIR!
Resmi gıda enflasyonu yüzde 43,7 iken dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 60-78 bandında yer aldı. DİSK-AR’ın hesaplamasına göre emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 60,3 oldu. En yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 77,7 olarak gerçekleşti.
DİSK-AR’ın açıklamasında yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği belirtildi. En yüksek gelir grubunun gıda enflasyonunun yüzde 30,8 olduğu hesaplandı. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 78 olurken en yükseğin gıda enflasyonu yüzde 30,8 düzeyinde kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesimi ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyduğuna dikkat çekildi.