(The Turkish Post) – EKİN TANYEL
2024 Aralık ayında TÜFE yalnızca %1,03 artmış, yıllık enflasyon ise bir önceki aya kıyasla 2,71 puan düşerek %44,38 seviyesine gerilemişti. 2025 sonuna yaklaştığımız bugünlerde, yılsonu için enflasyon tahminleri ise %30–32 arasında. Bir yılda enflasyonu 12–13 puan düşürebilmek, politika disiplininin ve küresel koşulların elverişli olduğu bir dönemin sonucu. Ancak arada bu deltayı (farkı) yavaşlatan birçok unsur da oldu.
Ancak gözler artık 2026’ya çevriliyor. Firmalar 2025 rakamlarını realize edip, 2026’ya odaklanıyorlar. OVP’de 2026 için hedef, TÜFE’de yıllık artış hızını %16’ya çekmek. Peki bu hedef ne kadar gerçekçi?
%16’ya Düşmek Kolay Olmayacak
Enflasyon yüksek seviyelerden düştükçe, düşüş hızının yavaşlaması doğal bir süreç. 44’ten 30’a gerilemek kolay olmuş olabilir, ama 30’lu seviyelerden 16’ya inmek çok daha zorlayıcı olacak gibi görünüyor.
Birkaç kritik faktör bu süreci belirleyecek:
• Kur Riski: TL’de ani değer kayıpları ithal ürün ve ara mallarını pahalılaştırabilir.
• Enerji ve Hammadde Fiyatları: Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki dalgalanmalar maliyetleri yukarı çeker.
• Talep ve Harcama Baskısı: İç talepte ani artışlar ve hızlı kamu harcamaları fiyatları yukarı yönlü etkiler. Özellikle faizler %30’lara yaklaştığında oluşabilecek, ertelenmiş talep patlamaları (konutta, giyimde, servis sektörlerinde).
• Düşüş Hızının Azalması: Yüksek enflasyonda düşüş hızlıyken, %30’dan %16’ya gerilemek daha yavaş olur.
Enflasyonu etkileyen başlıca faktörler kur riski, enerji ve hammadde fiyatları, iç talep ve kamu harcamaları ile düşüş hızının azalması olarak öne çıkıyor; ancak bunların yanı sıra tüketici ve üretici beklentileri, işgücü maliyetleri ve verimlilik, dış ticaret ve ithalat maliyetleri, maliye politikası ve vergiler, küresel ekonomik şoklar ve finansal koşullar gibi çok katmanlı unsurlar da fiyatlar üzerinde belirleyici rol oynuyor; kısacası enflasyon, yalnızca yerel ekonomik tedbirlerle değil, aynı zamanda küresel ve beklenti odaklı dinamiklerle şekillenir ve bunları dikkate almasak bile, birkaç unsur 2026’da yine karşımıza çıkacak gibi görünüyor.
Daha Gerçekçi Hedef: %20 Civarı
Tüm disiplinli politikalar sürdürülse bile, yıl sonunda TÜFE’nin %20 civarında gerçekleşmesi daha olası.
• İyimser senaryo: %18–19, kur ve enerji fiyatları stabil, üretim artışı güçlü.
• Orta senaryo: %20–21, mevcut trend korunur, küçük dalgalanmalar fiyatları etkiler.
• Kötümser senaryo: %22–23, kur ve enerji şokları devreye girer, maliyetler yükselir.
Tek Haneli Enflasyon Henüz Oldukça Uzakta
Özetle, 2026 için %16 hedefi iddialı. Daha sürdürülebilir ve gerçekçi yaklaşım ise, belki de %20 civarı bir enflasyon hedefiyle disiplinli politika ve küresel fiyat istikrarına odaklanmak olacaktır. Türkiye’nin enflasyon yolculuğu artık hızlı düşüşlerden ziyade, kademeli ve istikrarlı bir sürece dönüşüyor. Bu tablo, politika yapıcılar için bir yol haritası sunarken, tüketicilere de önümüzdeki yıl için beklentileri gerçekçi şekilde ayarlama imkânı veriyor. Türk girişimcisi enflasyon ve (görece birkaç puan üstünde seyredecek) TCMB faizleri %30’ların altında kaldığı sürece bir yolunu büyüp büyümeye devam edecektir. Borca ve borçlanmaya alışkın yapısı itibariyle…
Ancak bu senaryo ile önümüzdeki 6-12 ay arasında karşılaşır mıyız? Orası meçhul.





