(The Turkish Post) – ALP YALMAN
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın Meclis’te bir çağrıda bulunarak örgütün silah bırakması yönündeki çağrısı konuşulmaya devam ediyor. Ankara’nın nabzını tutan usta siyasetçi ve gazeteciler de bir anda farklı çıkarımlar yapmaya başladı. Özelikle MHP liderinin hiçbir geri adım atmayarak, ikinci grup toplantısında da benzer ifadeleri kullanması, perde gerisinde ciddi bir af düzenlemesinin olduğu yönünde bir izlenim doğurdu. Devlet Bahçeli’nin Meclis’te açıklama yaptıktan sonra kapısı ardı ardına çalınmaya başladı.
Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde MHP Genel Merkezi’nde Devlet Bahçeli, eski bir siyasetçi ve akademisyen olan Ufuk Uras ile bir araya geldi. Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından Uras, bazı basın yayın organlarına açıklamalarda bulundu. Devamında da kendisine tahsis edilen özel bir araçla Ahmet Türk’ün yanına gittiği iddia edildi. Uras’ın önce Bahçeli ile görüşmesi ardından da Türk’e gitmesi ciddi bir çalışma olduğunun net mesajı. Bu çalışmanın PKK’nın silah bırakması, Abdullah Öcalan’ın tahliye edilmesi ya da bir takım af çalışması ile ilgili olduğu aşikar.
Özellikle MHP lideri Bahçeli gibi, devletin en hassas noktalarını bilen ve aşırı hassas bir siyasi figürün, durduk yere bir çağrıda bulunması mümkün değil. Zaten Ankara’da bulunan siyasi figürler de bu görüşü savunuyor. Bazı kaynakların aktardığına göre de, mart ayı sonuna kadar Öcalan ile ilgili ciddi adımların atılacağı belirliyor. Ancak bu kapsamda tabii ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son sözü söyleyeceğinin de altını çizmek gerekiyor.
Biz yine asıl konumuza gelelim. Ankara’nın derin kulakları, kısmi ya da dolaylı bir af konusunu sürekli dillendiriyor. Ancak içerikle ilgili hiç kimsenin bilgisi ve malumatı yok. Bu sadece MHP ve AK Parti’nin bazı hukukçu kurmayları arasında çalışılan özel bir konu. Kaldı ki bu çalışmanın terör örgütleri PKK/KCK, FETÖ ve DHKP/C gruplarını nasıl etkileyeceğiyle ilgili sızan bir bilgi ise yok. Tam bu iddiaların konuşulduğu süreçte Ufuk Uras, Bahçeli’nin kapısını çaldı. Çıkışta da, “Benim gördüğüm ciddi bir hazırlık var. Bu kısmi bir af olabilir ya da anayasada ana dille ilgili bir şey olabilir, sonuçta üzerine düşünülen, hazırlık yapılan bir konu” dedi. Demek ki Uras ile Bahçeli, yaklaşık 1,5 saatlik görüşmede bunları ayrıntılı olarak ele aldı. Yoksa Uras’ın kendi bindiği dalı kesercesine böyle bir açıklama yapması düşünülemez. Akil bir siyasetçi olarak nerede ne konuşacağını bilecek kadar da itidalli bir kişilik Uras.
Ne var ki Uras’ın sözlerinin heyecanı sokaklarda dillendirilirken, AK Parti Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler, af konusuyla ilgili son noktayı koydu. KRT TV’de Sinan Onuş’a konuk olan Güler, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Genel af ve anadil hakkındaki soruları yanıtlayan Güler, “Bizim gündemimizde genel veya kısmi af yok. Biz, daha adil, daha etkin, caydırıcı cezaların verilmesi ve toplumun huzurunun sağlanmasına çalışıyoruz. Af doğru sonuçlar vermiyor.” değerlendirmesinde bulundu. Güler’in açıklamaları ne kadar gerçekçi o bilinmez. Ancak Güler’in toplumda oluşan af beklentisine ilişkin beklentileri ortadan kaldırmak niyetinde olduğu aşikar.
Ancak siyasette 24 saat çok önemli. Siyasette ciddi söylemlerin değiştiğine sürekli şahit olduk. Af konusunda da ben Güler’den ziyade Uras’ın söylemlerinin gerçekliğine inanıyorum. Çünkü MHP lideri Bahçeli’nin Meclis kürsüsünde yüksek bir tonla dile getirdiği çağrının, mutlak bir af çalışması olduğunu her akil insan anlar. Bu kapsamda Ankara’da siyaseti Devlet Bahçeli’nin dolayısıyla MHP’nin dizayn ettiği aşikar. Muhtemelen hafta içinde AK Parti Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler, “Konuşmalarımda yanlış bir çıkarım yapıldı” derse kimse şaşırmasın. Çünkü Güler, Ufuk Uras’ın afla ilgili söylemi karşısında Uras’a cevap vermedi. Aslında MHP’ye yanıt verdi. Bu kapsamda Salı günü Bahçeli’nin grup konuşmasını beklemek gerektiğini düşünenlerdenim. Bekleyip görelim.