(The Turkish Post) – Son günlerde yüksek konser bedelleri nedeniyle bazı belediyelerin zor durumda kaldığı ve bazı çevrelerin “Bütün Türkiye’de konserler yasaklansın” şeklinde görüşler dile getirdiği bir ortamda, ünlü sanatçı Zülfü Livaneli, konser ücretleriyle ilgili tartışmalara dair açıklamalarda bulundu.
MAKUL ÜCRET VE DAYANIŞMA VURGUSU
Sanatçı Zülfü Livaneli, Oksijen gazetesinde yayınlanan ve belediye konserleriyle ilgili görüşlerinin yer aldığı yazısının bir bölümünü sosyal medya hesabından paylaştı.
“Son günlerde havada uçuşan yüksek konser bedelleri yüzünden bazı belediyeler güç durumda kaldı. Kimileri de işi ‘Bütün Türkiye’de konserler yasaklansın’ diye yazma noktasına kadar götürdü” ifadelerini kullanan Livaneli, “Bu işin makul bir ölçüsü yok mu?” diye sordu ve şöyle devam etti:
“Elbette var. Halk konserlerine çıkan şarkıcılar ve müzisyenler belli bir ücret alabilir ama bu miktar, insaf ölçülerini aşmamalıdır. Bazıları da ücret almadan çıkmayı tercih edebilir. Mesela Murat Karayalçın döneminde Ankara Hipodromunda üst üste yaptığım beş konserden (97 dahil) ve Çankaya’nın düzenlediği Anıttepe konserlerinden hiçbir ücret almamıştım. Elbette insanlar emek karşılığı bir ücret alabilir, hatta almalı da ama dayanışma konseri diye bir şey var. DİSK, Yazarlar Birliği, yazarları anma geceleri, lösemili çocuklar, aşıklar vs. İlk aklıma gelenler. Yurt içi ve yurt dışında depremzedelere yardım konserlerinden ben değil yabancı sanatçılar bile bir kuruş almadı. En az elli konserimi böyle yaptım. Biletli konser gelirlerimi bile pandemi döneminde Aşık Veysel Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarına ve işsiz müzisyenlere bağışladım. Bunlarla da övünmedim, iç huzurum için gerekiyordu.
ADININ TARTIŞMALARA KARIŞTIRILMASINA TEPKİ
Şimdi hiç konser vermiyor olmama ve bunu açıklamama rağmen ısrarla benim adımı bu işlere karıştıranları hayretle izliyorum. İdeolojik körlükler insanları nereye sürükledi.”