(The Turkish Post) – Bolu’nun ünlü turizm merkezi Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Türkiye’nin en büyük kayak merkezlerinden birinde meydana gelen bu facia, ülke tarihindeki en ölümcül otel yangınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Yangının ardından, ihmaller ve yetersiz güvenlik önlemleri iddiaları gündeme geldi.
YANGIN NASIL ÇIKTI?
21 Ocak 2025’te gece saatlerinde çıkan yangın, kısa sürede otelin büyük bir bölümünü sardı. Alevlerin hızla yayılmasına, otelde bulunan yangın güvenlik sistemlerinin yetersiz olduğu iddiaları eşlik etti. Yangından kurtulan bazı kişiler, yangın alarmlarının çalmadığını belirtti. Otelde duman tahliyesine ilişkin sorunlar olduğu da iddialar arasında yer aldı. İtfaiye ekiplerinin bölgeye ulaşmasının yaklaşık 1-1,5 saat sürdüğü ifade edilirken, bu süreçte alevler otelin üst katlarını tamamen sardı.
Yangın sırasında otelde bulunan Atakan Yelkovan, “Yangın kokusunu eşim fark etti. Hemen aşağı inmek istedik ama üst katlara çıkış mümkün değildi, her yer alev almıştı. Alarm çalmadı. İnsanlar çığlıklar atıyordu” diyerek yaşananları aktardı. Bir diğer kurtulan Eylem Şentürk ise, “Yangın alarmı hiç çalmadı. Yangın merdivenini bulamadığımız için eşim sundurmadan aşağı atlamak zorunda kaldı” dedi.
YANGIN ALARMI VE MERDİVEN EKSİKLİĞİ TARTIŞMA YARATTI
Otel personelinden Neçirvan Öner ve Halil Gümüş, yangın sırasında yaşadıklarını anlatarak otelin yangına karşı hazırlıksızlığını eleştirdi. Öner, “Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpü yok, yangın alarmları çalışmıyor. Bu eksiklikler büyük kayıplara yol açtı” dedi.
“İNSANLARIN ‘KURTARIN BENİ’ DEMEKTEN BAŞKA HİÇBİR ÇARESİ YOKTU”
Halil Gümüş ise, ahşap bir binada yangın alarmının kritik önemine dikkat çekerek, “Alarm olsaydı bu kadar insan vefat etmezdi. Dumandan ölenlerin yanında korkudan kendini aşağı atanlar da oldu” ifadelerini kullandı. Gümüş de gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla oteldeki yangına ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını anlattı. Gümüş, “Çığlık sesleriyle uyandım. Aslında o sesler hala kulağımda çınlıyor. İnsanların ‘Kurtarın beni’ demekten başka hiçbir çaresi yoktu” dedi.
Buldukları merdivenlerle konukları tahliye etmeye başladıklarını dile getiren Gümüş, “Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla müdahaleye başladık. Yaklaşık 25 kişi kurtardık” ifadelerini kullandı.
“YANGIN ALARMI OLSA BU KADAR İNSAN VEFAT ETMEZDİ”
İtfaiye gelene kadar arkadaşlarıyla konukları kurtarmaya çalıştıklarını anlatan otel personeli Kemal Gümüş ise o anlara ilişkin, “Birçok kişi kurtulmak için atladı. Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yangından korkup kendini aşağı attı” diye konuştu.
Yangının çok geç fark edildiğini söyleyen Gümüş, “Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Hani insanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar zaten” açıklamasında bulundu.
“DÜZGÜN YANGIN MERDİVENİ YOK, KATLARDA YANGIN TÜPLERİ YOK”
Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner de otelin giriş kapısını göstererek, şunları kaydetti: “Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı.”
Otel içerisinde insanların dumandan yollarını bulamadıklarını, otelin arka yüzüne konumundan dolayı müdahale edilemediğini ve otelde yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu anlatan Öner, “Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor” dedi.
Öner, otelin en üst katında kalan bir misafirin kurtulma sürecine ilişkin yaşananları şu sözlerle dile getirdi: “İtfaiyenin geldiğini söyledim, çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Hiçbir şekilde boşluk olmaması gerektiğini anlattım, adam dediğimi yaptı. Bugün hastanede bana, ‘Ben yaşıyorsam bu canı sana borçluyum. Hiçbir önlem yoktu, benim çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atacaktım’ dedi. İtfaiye tarafından sepetle alındılar.”
‘BİNA DOĞRU TASARLANSAYDI CAN KAYBI OLMADAN ATLATILABİLİRDİ’
BBC Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre Kartalkaya yangınında bu kadar çok kişinin hayatını kaybetmesi olağan dışı bir durum.
Yangının ardından uzmanlar, oteldeki yangın güvenlik sistemlerine ilişkin ciddi soru işaretleri dile getirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şevket Özgür Atayılmaz, bu boyutta bir facianın, yangın koruma sistemlerinin standartlara uygun olduğu bir otelde yaşanmasının beklenmeyeceğini ifade etti. Atayılmaz, “Doğru tasarlanmış bir bina ve çalışır durumdaki yangın sistemleriyle bu tür bir olay can kaybı olmadan atlatılabilir. Yangın çıkacaktır ama bu tarz bir binada bu kadar çok insanın vefat etmesini beklemeyiz” diyor.
Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Başkanı Dr. Kazım Beceren de “Bir otelde, yangın sistemleri ve acil durum planlarının yeterli olması durumunda tahliye işlemi 15-30 dakika içinde tamamlanabilir. Yangının bu boyuta ulaşması, sistemlerin ya eksik ya da çalışır durumda olmadığını düşündürüyor” açıklamasını yaptı.
DENETİM SORULARI VE İHMAL İDDİALARI
Yangının ardından otelin denetim süreçleri de tartışma konusu oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin yangın yeterlilik belgelerine sahip olduğunu ve denetimlerinin 2021 ve 2024 yıllarında yapıldığını belirtti. Ancak Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, bu açıklamayı reddetti ve otelin yangın yeterlilik belgesinin eski olduğunu ifade etti.
TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu, yangının büyümesine neden olarak, otelin otomatik yangın söndürme sistemlerinin olmamasını gösterdi. Kuruldan yapılan açıklamada, “Bu yatak kapasitesindeki yapılarda otomatik yağmurlama sistemi zorunludur. Otelin internet sitesindeki görseller, bu sistemin yapılmadığını göstermektedir” denildi.
DOKUZ KİŞİ GÖZALTINDA
Facianın ardından otelin işletme sahibi dahil dokuz kişi gözaltına alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, olayın tüm boyutlarıyla araştırıldığını açıklarken, otel yönetimi sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Olayın tüm boyutlarının aydınlatılması için yetkililerle iş birliği içerisindeyiz” ifadelerini kullandı. Ancak yangın önlemlerine ilişkin iddialarla ilgili yorum yapılmadı.
UZMANLARDAN UYARILAR
Uzmanlar, Türkiye’deki otel, rezidans ve toplu konaklama yerlerinde yangın sistemlerinin sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Şevket Özgür Atayılmaz, “Kalabalık alanların yangına dayanıklı tasarım standartlarına uyumu sağlanmalı. Güncel standartlara uymayan yerler kapatılmalı” dedi.
TMMOB’dan Erol Perçin ise yangının büyüklüğünü değerlendirerek, “Binanın dış cephe elemanlarının yangına dayanıklılığı düşük. Bu yangın, denetim eksikliği ve güvenlik ihlalleri nedeniyle bu boyuta ulaştı” yorumunda bulundu.