(The Turkish Post) – Tuncay Mollaveisoğlu, 12 Punto haber sitesinde Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan’ı meclise çağırması’ ile ilgili gelişmeleri yazdı.
Devlet Bahçeli, siyasetin yeniden dizaynı ve AKP’nin ömrünü uzatmak için bir kez daha düğmeye bastı…
Tıpkı Bülent Ecevit ile yaptığı koalisyon hükümetinin sonunu getiren ‘erken seçim’ çağrısı gibi…
Seçime aylar olmasına rağmen iktidar ortaklarından habersiz aniden ortaya çıkıp “hodri meydan” demiş, ülkeyi erken seçime götürmüş, kendi partisi ile birlikte dönemin partileri çökmüştü… Erken seçimden kısa süre önce emperyalizmin koltuğu altında kurulan AKP, ilk seçimde iktidara taşınmıştı…
Hatırlayın, 7 Haziran 2015 seçimlerinden AKP ilk kez yenilgi ile çıkmıştı. CHP ile MHP’ye iktidar olma şansı doğmuştu… Ancak Bahçeli o dönem adı HDP olan DEM partisinin varlığı nedeni ile koalisyonu reddetmiş, Kılıçdaroğlu kendisine “gel başbakan ol” dediği halde ülkeyi yeniden seçime taşımış ve AKP ‘güvenlik endişesi’ yaratarak kısa sürede toparlanıp tekrar iktidar olmuştu…
Bahçeli’nin AKP’ye yönelik bu ‘hayati’ çıkışlarını anlamadan bugün yaptığı ‘açılım’ projesini de bir yere oturtamayız…
*******
Ekonomik krizle boğulan halk Saray’dan vazgeçti… Yerel seçimlerde ikinci parti konumuna düşen AKP’ye yeniden cansuyu veriyor Bahçeli… Üstelik emperyalizmin dayattığı açılım ve yeni anayasa projelerinin öncülüğünü yaparak Erdoğan’ın iktidarını uzatmaya çalışıyor.
ÖNCEDEN PLANLIYDI…
Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’a çağrısı, yeni açılımın düğmesine basması beni şaşırtmadı.
Çünkü bu projenin Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Saray’da pişirildiğini o dönem yazdığım Cumhuriyet gazetesinde okurlara aktarmıştım.
3 yıl önce, 15 Eylül 2021 tarihli Cumhuriyet’teki köşemde “AKP için bir çok fedakarlık yapan Bahçeli’nin yeni açılım sürecine ses çıkarmayacağını düşünüyorum” diye yazdım…
Ancak DEM parti (HDP) ile MHP’nin yan yana gelmesi için o dönem geçerli bir neden bulunamıyordu… risk büyüktü, seçmeni ikna etmek imkansızdı… süreç burada tıkandı ve seçim öncesi bu riski almak yerine muhalefetin Cumhurbaşkanı adayını belirlemeye odaklandılar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı netleşince ‘yeni açılım’ projesi de beklemeye alındı…
Seçimi kazanmak için bu riski almaya gerek kalmamıştı…
******
Bundan sonra ne olacak?
Emperyalizmin yol haritası harfiyen uygulanmak isteniyor…
Selahattin Demirtaş gibi genç kitleleri etkileyen ve Erdoğan’a siyaseten zor günler yaşatan siyasi figür yerine, her şeyi yapmaya hazır Öcalan öne çıkarılıyor…
Önce tecrit kaldırılarak Öcalan ‘rahatlatılacak’
Bahçeli’nin “çık terörün bittiğini söyle” sözlerinin çok önceden hazırlandığını tahmin ediyorum… yani Öcalan’ın terörün bitmesini, PKK’nın silah bırakmasını isteyecek açıklaması yazılmıştır bile…
İlk açılımda Öcalan aracılar üzerinden devlet ile görüştürüldü… Şimdi Bahçeli, Öcalan’ı Meclise çağırarak çıtayı öyle yüksek yere koydu ki, kamuoyu her şeye hazırlıklı hale geldi…
Bu sürecin barışı değil ayrışmayı derinleştirmesinden endişe edenlerin, Öcalan’ın serbest kalmasına karşı çıkanların hedef yapılacağı günlere giriyoruz.
İlk açılımda PKK şehirlere inmiş, kazdıkları hendeklerde yüzlerce asker ve polisimiz şehit olmuştu… Türkiye uçurumun kıyısından şehitler vererek dönmüştü…
Açılım ve yeni anayasa ikiz kardeşler
Açılımı yeni anayasanın zemini yapacaklar…
MHP ‘dış güçlere’ karşı iç cephede DEM’lenmenin gerekçesini yaratırken, DEM Partisi sözde demokratikleşme bahanesi ile Öcalan’ı pazarlık konusu yaparak anayasa masasına oturacak…
Emperyalizmin açılım ve yeni anayasa tuzağını bozacak ülkenin Atatürkçü aydınları, ulus devleti savunanlar, gelen fırtınaya karşı yeni bir yol açmak zorunda…