(The Turkish Post) – TUNA CEVHER
Son dönemde Türkiye’de birçok üniversite mezununun perakende sektöründe çalışmaları sosyal medya paylaşımlarında sıkça gündeme geliyor. Bu durum, sadece ekonomik sıkıntılarla değil, aynı zamanda toplumun meslek algısı ve sosyal sınıf ayrımlarıyla da bağlantılı.
KASİYERLİK ALAY KONUSU OLDU
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bazı teğmenlerin ihraç edilmesi sonrası iktidara yakın çevreler sosyal medyada “A101 kasiyeri olurlar, BİM kasiyeri olurlar” şeklinde paylaşımlar yaparak bu durumu küçümseyen yorumlarda bulundu. Bu söylem, kasiyerlik gibi perakende sektöründe çalışan on binlerce üniversite mezunu için hem küçültücü hem de adaletsiz bir yaklaşım.
ÜNİVERSİTELİ KASİYERLER: NEDEN BU DURUMA GELİNDİ?
Türkiye’de işsizlik oranlarının yüksek seyretmesi, özellikle genç ve eğitimli nüfusu derinden etkiliyor. Üniversite mezunları arasında iş bulma sürecinin giderek zorlaşması, onları asgari ücretle çalışabilecekleri işlere yöneltiyor. Bu işlerin başında da market kasiyerliği, garsonluk ve çağrı merkezi çalışanlığı geliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, genç işsizlik oranı %20’lerin üzerinde seyrediyor. Özel sektörde istihdam daralırken, kamu sektöründe de kadro açılmaması nedeniyle gençler eğitimlerine uygun iş bulmakta zorlanıyor. Bu süreçte, üniversite mezunlarının marketlerde kasiyer olarak çalışması, toplumda eğitim ve iş beklentileri arasındaki büyük uçurumu gözler önüne seriyor.
SARAYDA ŞATAFAT, HALKTA GEÇİM SIKINTISI
Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken, toplumun farklı kesimleri arasındaki gelir dağılımı uçurumu da giderek büyüyor. Bir yanda yüksek maaşlarla lüks içinde yaşayan siyasetçiler ve onların çevreleri, diğer yanda ise eğitimli ancak iş bulamayan gençler bulunuyor. Saray çevresinde yüksek maaşlarla atamalar yapılırken, gençler market kasalarında çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum, toplumsal adalet ve eşitlik konularında ciddi eleştirileri beraberinde getiriyor.
Mustafa Kemal’i kullanarak devlete kılıç sallayan 5 teğmenin A101 başvuruları onaylanmıştır.
Hayırlı olsun (!)
— Misvak Caps (@misvakcaps) February 1, 2025
TOPLUMSAL ALGILAR VE SAYGI MESELESİ
Kasiyerlik, Türkiye’de çoğu zaman bir aşağılama unsuru olarak kullanılıyor. Oysa her iş, topluma katkı sağlayan önemli bir görevi yerine getirir. Üniversite mezunu olup kasiyerlik yapan gençler, iş bulamamaktan dolayı bu mesleği seçmiyor; aksine, geçinmek için mecbur kalıyorlar.
Bazı çevrelerin bu durumu alay konusu yapması, ekonomik sıkıntılarla mücadele eden gençlerin yaşadığı gerçekleri görmezden gelmek anlamına geliyor. Türkiye’de ekonomik politikaların ve istihdam stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiği gerçeği ise her geçen gün daha da netleşiyor.
ÇÖZÜM NE OLMALI?
Eğitimli gençlerin kendi alanlarında istihdam edilmesini sağlamak için devletin yeni iş sahaları yaratması, özel sektöre teşvikler sunması ve adil bir ekonomik sistem kurması gerekiyor. Aksi halde, üniversite mezunlarının kasiyerlik gibi işlere yönelmesi, sosyal sınıf ayrımını derinleştirecek ve toplumsal eşitsizlikleri artıracak.
Sonuç olarak, genç işsizliğinin önüne geçilmedikçe, eğitimli insanların geçim sıkıntısı çekmeye devam edeceği açık. Önemli olan, her mesleğin saygı duyulması gereken bir emek süreci olduğu gerçeğini unutmamak ve eğitimli bireylerin hak ettikleri iş imkanlarına kavuşmasını sağlamak.