(The Turkish Post) – TUNA CEVHER
Kamuoyunda “proje okulları” olarak bilinen liselerde görev yapan 20 binden fazla öğretmenin görev yerinin değiştirilmesi eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “norm kadro fazlası” gerekçesiyle yaptığı bu değişiklikler, sendikalar ve öğrenciler tarafından “sürgün” olarak nitelendirilirken, Eğitim-Sen bugün itibarıyla MEB önünde nöbet eylemine başladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), özel program ve proje uygulayan okullarda görevli öğretmenlerin isteği dışında başka okullara gönderilmesini “usulsüz ve keyfi bir uygulama” olarak değerlendiriyor. Sendika, bu kararın hem öğretmenlerin çalışma barışını bozduğunu hem de eğitimde niteliği düşürdüğünü savunuyor.
Eğitim-Sen yetkilileri her gün saat 17.00’de Milli Eğitim Bakanlığı önünde nöbet tutacaklarını açıkladı. Sendika ayrıca, uygulamanın iptali için hukuki süreç başlattıklarını duyurdu.
ÖĞRENCİLERDEN BOYKOT VE OTURMA EYLEMLERİ
Karara yalnızca öğretmenler değil, öğrenciler de tepki gösteriyor. Türkiye genelinde birçok lisede öğrenciler ders boykotu yaparak öğretmenlerine destek verdi. Ankara Betül Can Anadolu Lisesi’nde öğrenciler ilk derse girmedi. Nişantaşı Anadolu Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi, Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi ve Kağıthane İTO Meslek Lisesi öğrencileri okul bahçelerinde oturma eylemi gerçekleştirdi.
Ankara Gazi Anadolu Lisesi, İzmir Çiğli Fen Lisesi, Amasya Macit Zeren Fen Lisesi gibi okullarda da benzer protestolar yaşandı.
EĞİTİMDE SÜREGELEN SORUNLAR DERİNLEŞİYOR
Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir istikrarsızlık, sık sık yapılan değişiklikler ve ideolojik müdahalelerle tartışma konusu olmaya devam ediyor. Her bakan değişiminde müfredat, sınav sistemleri ve öğretmen atama politikaları değişiyor. Bu durum öğrenci, veli ve öğretmen üçgeninde büyük bir güvensizlik yaratıyor.
Öğretmenlerin keyfi atamalara maruz kalması eğitim kalitesini düşürüyor, öğrencilerin öğretmenleriyle kurduğu uzun vadeli güven ilişkileri zarar görüyor. Ayrıca müfredattaki ideolojik yönelimler de eleştirel düşünceyi engelliyor.
BAŞARILI EĞİTİM SİSTEMLERİNDEN FARKLI BİR YOL
Finlandiya, Kanada, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde eğitim politikaları uzun vadeli planlarla yürütülüyor ve öğretmenlik mesleği yüksek saygınlığa sahip. Bu ülkelerde öğretmenler mesleki özerklikle donatılmışken, Türkiye’de öğretmenler baskı, kaygı ve belirsizlik ortamında çalışıyor.
KAÇ NESİL DAHA HARCANACAK?
Türkiye sürekli değişen sistemlerle her seferinde bir nesli daha kaybediyor. Öğrencilerin eğitime yabancılaşması, öğretmenlerin tükenmişliği ve velilerin umutsuzluğu eğitim sisteminin alarm verdiğini ortaya koyuyor.
Eğitim-Sen ve öğrencilerin başlattığı bu yeni dalga protesto, yalnızca öğretmenlerin görev yerlerinin değişmesini değil, aynı zamanda eğitimin geleceğine dair temel bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor.
Türkiye’nin artık eğitimi bir nesil meselesi değil, bir ülke meselesi olarak görmesi gerektiği vurgulanıyor.