(The Turkish Post) – Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonla birlikte kağıt üzerinde gelen veriler sokağın fiyatlarıyla örtüşmedi. Nisan 2022’den beri yayınlanmayan madde sepeti sonrası TÜİK fiyatlarının sokağın nabzından çok uzak olmaya başlaması dikkat çekti.
Uzun bir süredir sessizliğini koruyan Türkiye İstatistik Kurumu da (TÜİK) paylaşılan bu verilerden sonra açıklamalarda bulundu. TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplamalarında enflasyon sepetindeki madde fiyatlarının neden açıklanmadığı, diğer kuruluşlarca yayımlanan endeksler ile farklılıklar, fiyat artışlarına etki eden faktörler gibi konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkelerin resmi kurumlarının açıkladığı enflasyon ile algılanan enflasyon arasındaki rakamlara bakıldığında Türkiye’deki rakamların diğer ülkelere kıyasla birbirine en yakın oranları yakaladığını anlatan Çetinkaya, “Fark var ama AB’de de öyle” dedi. Çetinkaaya, “Algılanan enflasyona ilişkin hususlar Türkiye’ye özgü olmayıp, gelişmiş ülkelerde de aynı durum görülmekte ve bu durum Eurostat tarafından ifade edilmektedir. Örneğin son 20 yıl boyunca AB’de hissedilen enflasyon açıklanan enflasyonun ortalama 5 katı düzeyinde seyrederken Türkiye’de 2 katı düzeyinde seyretmiştir” bilgisini paylaştı.
TÜİK’in 33 liraya muayeneyle, 147 liraya peynirle yaptığı enflasyon hesabı ‘Şu ürünler neden yıllardır açıklanmıyor?’ sorusunu yeniden gündeme getirdi. TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya önce AB ülkelerinde de tüm ürünlerin açıklanmadığını savundu. Ardından ‘Madde fiyatlarının açıklanması için ekstra bir gün daha çalışma yapmak gerekiyor. Bu nedenle artık bu fiyatları yayınlamıyoruz’ dedi.
TÜİK SEPETİ GİZLEDİ, FARK AÇILDI
TÜİK Başkanı, İstanbul Ticaret Odası’nın enflasyon verileriyle oluşan fark için “İTO hesap metodolojisini 30 yıl önce TÜİK’ten aldı. Ancak bu yöntem artık eskidi” iddiasını dile getirdi. Ancak iki kurumun verilerindeki farkın, TÜİK’in madde sepetini açıklamayı bırakmasından sonra hızla açılması dikkat çekti. İki kurumun enflasyon oranları arasındaki makas iki yıl içinde yüzde 24’ü aştı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan ekonomistlerin yorumları ise şöyle oldu:
MAHKEME KARARI YOK SAYILIYOR
Kerim Rota: Türkiye İstatistik Kurumu, basit bir şikayet üzerine hesaplarını IMF’ye açtı ancak Türk mahkemesinin kararına rağmen hesapları işçilerin sendikasıyla paylaşmadı.
TÜİK SEPETİ ARTIK AÇIKLAMAK ZORUNDA
Oğuz Demir: TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı madde fiyatlarını açıklaması şart. Emeklinin, memurun geliri bu verilerle şekillenirken, ortada iddialar varken sessiz kalamazsınız.
ŞAİBE OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYEN YOK
Orhan Karaca: Madde fiyatlarını açıklamayı enflasyon üç haneye giderken bırakmasaydınız bu kadar dikkat çekmezdi. Ama artık ortada şaibeli bir şeyler olduğunu düşünmeyen kalmadı.
‘ŞİRKETLERİN KÂRLARI ENFLASYONU YUKARI TAŞIYOR’
Erhan Çetinkaya, akademik çalışmalara göre, Türkiye’deki şirket karlarının enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahip olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’deki şirketler enflasyonist ortamı kullanarak normalde alması gereken karlardan daha yüksek fahiş karlar elde ediyorlar. Enflasyondan bağımsız şirket karlarına bağlı bir fahiş fiyat artışı var. Bu etki, pandemi sonrasından itibaren gözlemleniyor” dedi.
‘HAZİRANIN ETKİSİ TEMMUZDA ORTAYA ÇIKACAK’
TÜİK Başkanı Çetinkaya, memur zamlarının belli olduğu haziran ayı TÜFE rakamlarının beklentilerin altında geldiğine yönelik eleştirilere de yanıt vererek, haziran ayı sonunda açıklanan zamların hemen haziran ayı TÜFE rakamlarına yansıyacağı yönünde yanlış bir algı olduğunu belirtti. Haziran ayının, enflasyona 20-40 yıllık uzun seride bakıldığında en düşük enflasyon ayı olduğunu ifade eden Çetinkaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Çünkü tarla ürünleri çıkmaya başlar. Dolayısıyla bu bir normalleşmedir. Zamlar haziranda duyurulmakla beraber geçerlilik tarihi temmuz. Hazirandan bu yana ötelenen bazı zamlar temmuz ayı enflasyon rakamlarını etkileyecek. Kurlar da Türkiye’deki enflasyon belirleyicilerinden biridir. Kurdaki stabilitenin aylık enflasyon üzerinde ciddi bir etkisi var, enflasyonun artışını baskılıyor. Kur düşse bazı maddelerde fiyat gerilemeleri olabilir.”