(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Günümüzde Türkiye’de siyasi sahne, gençlerin geleceğine dair kaygılarla dolu. Yaşlı siyasetçilerin yıllar süren çekişmeleri ve geçmişin siyasi kavgaları, bugünün gençlerinin umutlarını ve potansiyellerini gölgede bırakıyor.
Yıllanmış ideolojik çatışmalar ve hamaset dolu söylemler, gençlerin gelecek beklentilerini giderek daha çok etkiliyor. Popülist politikalar ise uzun vadeli kalkınma hedeflerini ve toplumsal dayanışmayı zayıflatırken, kısa vadeli kazanımlar uğruna ülkeye önemli kayıplar yaşatıyor.
İDEOLOJİK ÇATIŞMALAR VE NOSTALJİK HAMLELER
Yaşlı siyasetçilerin sürdürdüğü tartışmaların büyük bir kısmı, eski ideolojik ayrılıklardan ve tarihsel siyasi çatışmalardan besleniyor. Birçok siyasi figür, geçmişteki konumlarını ve kitlelerini koruma çabasıyla bu çatışmaları sürdürmeye devam ediyor.
Özellikle muhafazakâr ve seküler kesimler arasındaki gerginlikler, geçmişin siyasi yaralarını yeniden canlandırarak yeni neslin omuzlarına yükleniyor. Bu durum, gençlerin öncelikli sorunlarına, işsizlik, eğitimde fırsat eşitliği ve adil bir gelecek taleplerine gereken dikkatin verilmesini engelliyor.
HAMASETİN SİYASETİN VAZGEÇİLMEZ ARACI OLARAK KULLANIMI
Popülist siyasetçiler, kitleleri etkilemenin en güçlü yollarından biri olarak hamaseti kullanıyor. Vatan, millet, bayrak gibi simgeler etrafında toplanan hamasi söylemler, duygusal bir bağ kurarak halkın desteğini toplarken, esas sorunların çözümünü arka plana itiyor. Günlük siyasetin içine yerleştirilen bu hamasi dil, gençlerin beklentilerini ve isteklerini göz ardı ederken, onların sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesini engelliyor.
POPÜLİST POLİTİKALARIN BEDELİ: UZUN VADELİ KAYIPLAR
Popülist politikaların kısa vadede seçmen desteği kazanma amacı taşıdığı aşikâr. Ancak bu tür politikaların uzun vadede ülkeye kaybettirdikleri, ekonomik istikrarsızlık ve toplumsal ayrışma olarak geri dönüyor. Popülist liderler, sosyal ve ekonomik konularda uzun vadeli stratejiler geliştirmek yerine, halkın hoşuna gidecek anlık çözümler sunmaya odaklanıyor.
Bu durum, ekonomik kalkınma için atılması gereken sürdürülebilir adımların gecikmesine neden oluyor. Ayrıca popülist politikalar, toplumu kutuplaştırarak gençlerin demokrasiye olan inancını zedeliyor ve politik bilinçlerini olumsuz etkiliyor.
GENÇLERİN UMUTLARI TÜKENİYOR: DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN NELER YAPILMALI?
Bugünün gençleri, kalıcı çözümler ve uzun vadeli stratejiler bekliyor. Gençlerin ihtiyaçlarına yönelik politika geliştirilmesi, eğitimde fırsat eşitliği sağlanması, işsizlikle mücadelede gerçekçi adımlar atılması ve toplumsal barışa katkı sunulması, sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı olabilir.
Gençlerin sesine kulak verilmediği sürece, yaşlı siyasetçilerin yıllanmış kavgaları ve popülist hamleleri, onların geleceklerinden çalmaya devam edecek.
KALICI ÇÖZÜMLER İÇİN YENİ BİR SİYASİ ANLAYIŞ ŞART
Türkiye’nin geleceği, genç neslin umutlarına, enerjisine ve potansiyeline bağlı. Yaşlı siyasetçilerin yıllar süren çekişmeleri, gençlerin önceliklerini gölgede bırakırken, geleceğe dair kaygılarını artırıyor. Popülist politikaların bir kenara bırakılarak, gençlerin sesine kulak veren, uzun vadeli ve sürdürülebilir politikaların benimsenmesi, Türkiye’nin geleceğini güvence altına alacak en önemli adımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.