(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Günümüz gençleri, çeşitli bireysel ve toplumsal sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Depresyon, aile içi çatışmalar ve ekonomik zorluklar, gençlerin hem ruh sağlığını hem de gelecek algılarını derinden etkiliyor.
Peki, bu sorunlar gençlerin yaşamına nasıl yansıyor ve çözüm için neler yapılabilir?
GENÇLERDE DEPRESYONUN SEBEPLERİ
Uzmanlara göre, gençlerde depresyonun en büyük sebeplerinden biri gelecek kaygısı. Eğitimden istihdama kadar birçok alanda karşılaştıkları belirsizlikler, gençlerin yaşam motivasyonunu zedeliyor. Sosyal medya da bu durumu pekiştiriyor. Gençler, mükemmeliyetçi bir dünyanın baskısı altında eziliyor ve kendilerini yetersiz hissedebiliyor.
AİLE İÇİ ÇATIŞMALAR
Gençlerin aileleriyle yaşadığı anlaşmazlıklar da önemli bir sorun. Ailelerin, gençlerin özgürlük ve bireysellik arayışını anlamakta zorlanması, çatışmalara neden oluyor. Bu durum, gençlerin aileden uzaklaşmasına ve kendilerini yalnız hissetmelerine yol açabiliyor. Aile içi iletişim eksikliği, gençlerin hayata daha karamsar bir bakış açısıyla yaklaşmasına neden oluyor.
AİLE SORUNLARININ EVLİLİK ALGISINA ETKİSİ
Ailede yaşanan sorunlar, gençlerin evliliğe bakışını da şekillendiriyor. Çocukluk yıllarında problemli bir aile ortamında büyüyen gençler, evlilikten uzak durma eğilimi gösterebiliyor. Boşanma oranlarının artması ve aile içi şiddet haberleri, gençlerin evliliğe dair güvenini zedeliyor.
EKONOMİK ZORLUKLAR
Ekonomik krizler, gençlerin en çok zorlandığı alanların başında geliyor. İşsizlik, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri, gençlerin hem psikolojisini hem de yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Birçok genç, bağımsız bir yaşam kurmak bir yana, ailesine ekonomik anlamda destek olma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalıyor.
UMUTSUZLUK VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR
Umutsuzluğa kapılan gençler, kötü alışkanlıklara yönelebiliyor. Madde bağımlılığı, alkol ve diğer zararlı alışkanlıklar, gençlerin kaçış yolları olarak görülüyor. Bu durum, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
AİLELER VE STK’LAR NELER YAPABİLİR?
Uzmanlar, gençlerin depresyon ve diğer sorunlarla baş edebilmesi için ailelere büyük görevler düştüğünü belirtiyor. Aileler, gençleri anlamaya yönelik empatik bir yaklaşım benimsemeli, onlara destek olmalı. Sivil toplum kuruluşları, gençlere yönelik bilinçlendirme kampanyaları ve destek grupları düzenlemeli ve okullarda ve toplumsal alanlarda ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmetleri artırılmalı.
Devlet ve STK’lar, gençler için iş fırsatları oluşturmalı ve burs imkanlarını genişletmeli.
Geleceğin teminatı olan gençlerin, daha sağlıklı ve umut dolu bir yaşam sürebilmesi için toplumun her kesimine büyük sorumluluklar düşüyor. Aileler, eğitim kurumları ve devlet, gençlerin sorunlarına duyarlılıkla yaklaşarak onlara daha iyi bir gelecek sunabilir.