(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarihinde ilk kez Kara, Hava ve Deniz Harp Okullarından mezun olan öğrenciler arasında birincilik kürsüsüne kadınlar çıktı. Türkiye’nin askerî tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendirilen bu olay, kadınların askeri eğitimdeki başarısını ve yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
TSK’nın her yıl düzenlediği mezuniyet törenlerinde bu yıl bir ilk yaşandı. Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu’nun en başarılı öğrencileri kadın subay adayları oldu. Bu olağanüstü başarı, kadınların yalnızca akademik alanda değil, aynı zamanda liderlik ve askeri görevlerde de ne kadar yetkin olduklarını kanıtlıyor.
KADINLARIN ASKERİ BAŞARILARI ARTIYOR
Bu gelişme, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de kadınların askeri akademilerdeki başarılarına dikkat çekiyor. Örneğin, ABD’deki West Point Askeri Akademisi ve Birleşik Krallık’taki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde kadın öğrenciler son yıllarda önemli başarılar elde etti. 2013 yılında West Point’te bir kadın öğrenci en yüksek mezuniyet puanını elde ederken, 2020 yılında ABD Deniz Harp Okulu’nda ilk kez bir kadın öğrenci birincilikle mezun oldu. İsrail Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) de kadınlar, askeri akademilerde liderlik pozisyonlarına yükselerek dikkat çekici başarılar sergiliyor.
TOPLUMSAL ALGI DEĞİŞİYOR
Türkiye’de kadınların askeri alanda elde ettikleri bu başarılar, toplumsal algının da değişmeye başladığını gösteriyor. Uzun yıllar boyunca erkek egemen bir alan olarak görülen askeriye, artık kadınların da başarıyla yer aldığı bir alan haline geliyor. TSK’da kadın subayların görev aldığı pozisyonlarda gösterdikleri başarı, kadınların askeri alanda daha fazla rol almasının önünü açıyor.
FARKLI ALANLARDA BAŞARILAR
Kadınlar, askeri alanların yanı sıra pek çok sektörde de son yıllarda önemli başarılar elde etti. İş dünyasından spora, bilimden sanata kadar kadınlar, liderlik pozisyonlarında yer alarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli adımlar atıyor.
Kadın bilim insanları, özellikle tıp ve teknoloji alanlarında son dönemde büyük ilerlemeler kaydetti. Örneğin, ‘Jennifer Doudna’ ve ‘Emmanuelle Charpentier’, CRISPR gen düzenleme teknolojisi üzerine yaptıkları çalışmalarla 2020 yılında Nobel Kimya Ödülü’nü kazandılar. Bu devrim niteliğindeki buluş, tıpta genetik hastalıkların tedavisi ve tarımsal gelişmeler gibi alanlarda çığır açıcı yeniliklere olanak tanıyor.
Spor dünyasında da kadınlar, son yıllarda önemli zaferler elde etti. 2021’de ABD’li cimnastikçi ‘Simone Biles’, Tokyo Olimpiyatları’nda hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılığıyla dikkat çekti. Ayrıca, futbol alanında ‘Megan Rapinoe’, kadın futbolunun küresel olarak yükselmesine ve cinsiyet eşitliği için verilen mücadeleye öncülük etti. Türkiye’de de ‘Neslihan Demir’, voleybolda milli takım kaptanı olarak uluslararası başarılar elde etti.
Kadınlar, iş dünyasında da giderek daha fazla liderlik pozisyonuna gelmektedir. Örneğin, ‘Mary Barra’, General Motors’un CEO’su olarak otomotiv sektöründe bir devrime öncülük etti ve yenilikçi elektrikli araç projelerini başarıyla yönetti. Türkiye’de ise ‘Güler Sabancı’, Sabancı Holding’in başında yer alarak kadınların iş dünyasındaki gücünü simgeliyor.
GELECEĞE UMUTLA BAKIŞ
Bu gelişmeler, Türkiye ve dünya genelinde kadınların askerî alandaki potansiyellerini bir kez daha ortaya koyuyor. Kadınların liderlik pozisyonlarında ve zorlayıcı görevlerde erkek meslektaşlarıyla eşit performans gösterebilmesi, toplumun cinsiyet eşitliğine bakış açısını da olumlu yönde etkiliyor. Türkiye’de Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları’ndan birincilikle mezun olan kadınlar, gelecekteki kadın subay adayları için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Bu önemli başarı, kadınların askerî alandaki rollerinin artması gerektiğini ve bu alanda daha fazla destek ve fırsat sağlanmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Türkiye’de kadınların askerî alanlardaki bu tür başarıları, ülkemizin toplumsal gelişimine katkı sağlarken, dünya genelinde de örnek bir model olma potansiyeline sahip.