(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından nispeten sakin geçen bir dönem son buldu.
Son günlerde Halep ve İdlib ekseninde yaşanan yoğun çatışmalar, hem sahadaki hem de diplomatik arenadaki dengeleri yeniden değiştiriyor.
HALEP’TE ÇATIŞMALAR ŞEHİR MERKEZİNE TAŞINDI
Halep’in batı kırsalında 27 Kasım’da başlayan çatışmalarda rejim karşıtı silahlı gruplar, Esad rejimine ait savunma hatlarını aşarak Hamdaniyye, Yeni Halep ve Zehra bölgelerinden Halep şehir merkezine giriş yaptı. Şehirdeki çatışmalar, Rusya ve Esad rejimine bağlı savaş uçaklarının hava operasyonları düzenlemesi beklentisiyle şiddetleniyor.
Muhalifler, Halep’in batısında ve İdlib çevresinde toplamda 70’ten fazla yerleşim birimini kontrol altına aldı. Stratejik öneme sahip Kefer Halep ve M5 karayolu üzerindeki Serakip ilçesi de muhaliflerin kuşatma alanına girdi. Rejim karşıtı gruplar, Esad’a bağlı güçlere ait askeri araçlar ve ağır silahlar ele geçirdi, çatışmalarda çok sayıda rejim askeri öldü ve onlarcası esir alındı.
SİVİL HALK GÖÇ EDİYOR
Halep kırsalında artan şiddet nedeniyle yaklaşık 10 bin sivil, İdlib kırsalına sığındı. Bu süreçte, rejim güçlerinin sivil yerleşim birimlerine yönelik saldırılarında çok sayıda can kaybı yaşandı. Son olarak bir Kur’an kursuna düzenlenen saldırıda 3 çocuk hayatını kaybederken onlarcası yaralandı.
Halep’e yönelik saldırının ardından rejim güçleriyle olası büyük çatışmaların ortasında kalacak sivillerin Türkiye’ye doğru yeni bir göç dalgası oluşturacağı endişesi de bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki çatışmaları yakından takip ediyor ve olası bir insani krizi engellemek için diplomatik çabalarını sürdürüyor. Astana sürecinde garantör ülkelerden biri olan Türkiye, bölgedeki saldırıların durdurulması yönünde girişimlerde bulunmuş ancak uluslararası toplumdan beklenen adımlar atılmamıştı.
Son olarak İdlib’deki gerilimin azaltılması amacıyla yapılan anlaşmalar, sahadaki çatışmalar nedeniyle tehlikeye girdi. Türkiye, özellikle rejim ve destekçilerinin saldırılarını engellemek için yeni hamleler planlayabilir.
BÖLGESEL VE KÜRESEL DENGELER
Rusya’nın rejime verdiği askeri destek ve muhaliflerin genişleyen operasyonları, bölgedeki çatışmaları daha da karmaşık hale getiriyor. İdlib’deki muhalif gruplar, rejimin bölgeden tamamen uzaklaştırılmasını hedefliyor. Ancak Rusya ve Esad rejiminin hava saldırıları, çatışmaları daha da şiddetlendirebilir.
Bölgedeki gelişmeler, Suriye krizinin sona ermekten uzak olduğunu ve uluslararası toplumun acil müdahalesine ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösteriyor. Halep ve İdlib’deki bu çatışmaların insani ve siyasi etkileri önümüzdeki günlerde daha da belirgin hale gelebilir.