(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Bir ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri, eğitim sistemidir. Eğitim sisteminin temel direği ise öğretmenlerdir.
Ancak, öğretmenlerin değersizleştirildiği bir toplumda, eğitim sisteminin temelleri de sarsılır. Peki, öğretmenlerin itibarı zedelendiğinde, o toplumun değerlerini kim koruyacak?
ÖĞRETMENLERİN TOPLUMDAKİ YERİ VE ÖĞRENCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Öğretmenler, sadece ders anlatan kişiler değil, aynı zamanda topluma yön veren bireyler yetiştiren rehberlerdir. Öğretmenlerin itibarı düştükçe, öğrencilerin eğitimden alacağı verim de azalır. Çünkü öğrenciler, öğretmenlerine olan saygıyı kaybettiğinde, öğrenmeye dair motivasyonları da azalır. Bir toplumun kültürel, ahlaki ve sosyal değerleri öğretmenler aracılığıyla geleceğe aktarılır. Eğer öğretmenler değersizleşirse, o toplumun değerleri de zamanla silinmeye başlar.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK SİSTEMİ NEYİ İFADE EDİYOR?
Türkiye’de öğretmen atamaları konusundaki en büyük tartışmalardan biri de sözleşmeli öğretmenlik sistemidir. Bu sistem, öğretmenlerin iş güvencesinin sınırlı olduğu ve kadrolu öğretmenler kadar haklara sahip olmadıkları bir modeldir. Sözleşmeli öğretmenler, genellikle zorlu koşullarda çalışmakta ve mesleklerine dair güvenceden yoksun bir şekilde görev yapmaktadırlar. Bu durum, hem öğretmenlerin moralini bozmakta hem de eğitimin kalitesini düşürmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, 20 bin yeni öğretmen ataması yapılacak. Ancak Danıştay kararı bekleniyor ve süreç belirsizliğini koruyor. Bu da atanmayı bekleyen öğretmen adaylarını belirsizlik içinde bırakıyor. Yıllarca eğitim alıp atanmayı bekleyen bu öğretmenler, belirsizlik ve iş güvencesizliği nedeniyle büyük bir stres yaşıyorlar.
ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR
Türkiye’de binlerce öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Her yıl yapılan sınavlar ve mülakatlar, öğretmen adaylarını zorlu bir rekabet içine sokuyor. Yıllarca emek veren bu bireyler, atanamadıklarında hayal kırıklığı, stres ve belirsizlik içinde kalıyorlar. Bu süreç, hem maddi hem de manevi olarak öğretmen adaylarını olumsuz etkiliyor. Ailelerine ve toplumlarına fayda sağlamak isteyen bu bireyler, atanma sürecindeki belirsizlikler yüzünden çaresiz hissediyorlar.
DİĞER ÜLKELERDE ÖĞRETMENLERE VERİLEN DEĞER
Dünya genelinde, özellikle gelişmiş ülkelerde öğretmenlere büyük saygı gösterilmektedir. Finlandiya gibi ülkelerde öğretmenlik, en prestijli mesleklerden biri olarak kabul edilirken, öğretmenlerin maaşları ve çalışma koşulları oldukça iyidir. Öğretmenlerin mesleki gelişimlerine önem verilir, sürekli olarak kendilerini geliştirmeleri için teşvik edilirler. Ayrıca, iş güvenceleri güçlüdür ve sosyal statüleri yüksektir. Bu da eğitimin kalitesini artırır ve öğrencilere daha iyi bir öğrenim sunar.
Türkiye’de de öğretmenlere hak ettikleri değerin verilmesi, eğitim sisteminin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Öğretmenlerin moralini yüksek tutmak, eğitimdeki başarıyı doğrudan etkiler.
Öğretmenlerin değersizleştirildiği bir toplumda, eğitim sistemi de zayıflar. Öğrenciler, öğretmenlerinden alacakları eğitimle topluma katkı sağlayacak bireyler olarak yetişirler. Ancak, öğretmenler moral ve motivasyon açısından desteklenmediğinde, bu süreç olumsuz etkilenir. Sözleşmeli öğretmenlik sistemi ve atama bekleyen öğretmenlerin yaşadığı belirsizlikler, Türkiye’deki eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu önemli sorunlardan biridir. Öğretmenlere hak ettikleri değerin verilmesi, sadece onların değil, tüm toplumun geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.