(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Son yıllarda Türkiye’de asistan doktorların intiharları, toplumu derinden sarsan bir problem olarak gündeme geldi. Yoğun çalışma saatleri, ağır iş yükü, mobbing ve tükenmişlik hissi bu trajik olayların arkasındaki temel nedenler olarak görülüyor. Ancak, bu durum yalnızca mesleki koşullardan değil, bireylerin çocukluk dönemindeki deneyimlerinden de etkileniyor. Çocuklukta karşılaşılan zorluklar veya aksine hiçbir sorumluluk verilmeden büyütülen bir bireyin, yetişkinlikte bu tür sorunlarla nasıl başa çıktığı önemli bir tartışma konusu.
ZORLUK GÖRMEDEN BÜYÜYENLER İLERLEYEN YAŞLARDA NE YAŞIYOR?
Uzmanlar, çocukluk döneminde aşırı korumacı bir tutumla büyütülen bireylerin, ilerleyen yaşlarda stresle başa çıkmakta zorlandığını belirtiyor. Her isteği yerine getirilen ve zorluklarla karşılaşmadan büyüyen bir çocuk, yetişkinlikte karşılaştığı problemleri çözme konusunda yetersiz kalabilir. Bu durum, bireyin iş hayatında ve sosyal ilişkilerinde ciddi problemler yaşamasına neden olabilir.
Özellikle tıp gibi yüksek sorumluluk gerektiren mesleklerde, stres yönetimi kritik bir öneme sahiptir. Çocuklukta yaşanan küçük sorumlulukların yetişkinlikteki etkileri düşünüldüğünde, bireyin zorluklarla başa çıkma kapasitesi bu dönemde şekilleniyor.
ÇOCUKLARIN HER DEDİĞİ YAPILMALI MI?
Ebeveynlerin çocuklarının isteklerini sürekli olarak yerine getirmesi, çocuklarda gerçek dünyadan kopuk bir beklenti oluşturabilir. Çocuk, her talebinin karşılanacağı bir yaşam beklentisi içine girer ve bu beklenti yetişkinlik döneminde karşılanmadığında hayal kırıklığı ve öfke doğabilir. Psikologlara göre, çocuklara “hayır” diyebilmek ve sınırlar koymak, sağlıklı bir kişilik gelişimi için gereklidir.
SORUMLULUK VERİLEN ÇOCUKLAR DAHA MI BAŞARILI?
Çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilmesi, bireyin problem çözme yeteneğini ve öz güvenini artırır. Örneğin, kendi yatağını toplamak, oyuncaklarını düzenlemek gibi basit görevler bile ileride bireyin kendi işlerini düzenleyebilmesine ve sorumluluk bilinci geliştirmesine katkı sağlar. Eğitimciler, bu tür sorumlulukların bireyin yetişkinlik dönemindeki başarı ve mutluluğunu doğrudan etkilediğini ifade ediyor.
Ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda bilinçlendirilmesi, hem çocukluk döneminde hem de ilerleyen yaşlarda bireylerin sağlıklı gelişimine katkı sağlar. Ayrıca çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilmesi, yetişkinlikte karşılaşacakları sorunlarla başa çıkmalarını kolaylaştıracaktır.
Asistan doktorların yaşadığı iş stresi ile başa çıkma sorunu ve çocukluk eğitimi arasındaki bağ, toplumsal bir bilinçlenmenin gerekliliğini ortaya koyuyor. Kişilerin iş yaşamında uğradığı mobbing hayatını bir noktada derinden etkiliyor ve bir yaşama dahi sebep olabiliyor. Bu yüzden çocuklukta verilen doğru eğitim ve kazandırılan sorumluluk duygusu, bireylerin yetişkinlikteki dayanıklılığını artırabilir. Bu nedenle, hem ebeveynlerin hem de toplumun bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getirmesi artık hayati bir önem taşıyor.