(The Turkish Post) – BirGün yazarı Timur Soykan, imamların iktidar ile olan bağlantıların gücünü de kullanarak ‘sazan sarmalı’ yöntemiyle yaptığı dolandırıcılığın hikayesini yazdı.
Sıfır araçların 6 aydan önce ikinci satışının yapılmasının yasaklandığı dönemde imamlar tarafından kurulan CNGZ Şirketi, yüzlerce kişiden ‘6 ay sonra sıfır araç vereceğiz’ vaadiyle para topladı sonrasında kayıplara karıştı. Çoğunluğunu imamlar ve Sinop Durağanlıların oluşturduğu 500 mağdurun olduğu ve şirketin de ‘sazan sarmalı’ yöntemiyle 400 milyon TL’lik vurgun yaptığı iddia ediliyor. Mağdurlar arasında hakimler, savcılar, emniyet görevlileri de var.
Timur Soykan’ın “Ayasofya Müezzini ‘Sazan Sarmalı’nda çıktı” başlıklı yazısı şöyle:
“Ahmet Cengiz, İstanbul Bağcılar’daki camide imamlık yapıyordu. Bir iddiaya göre; hitabeti iyi olan bu imama araç kiralama filosu olan Elibol Taşımacılık Turizm İnşaat ve Gıda Sanayi Ltd Şti’nin sahibi Engin Elibol, bir iş teklifinde bulundu. Otomobil satış işini birlikte yapacaklardı. Ahmet Cengiz’in kendisi gibi imam olan Sinop’taki kuzeni Halil Cengiz’in tayinini İstanbul’a çıkarttılar ve birlikte bu işe girdiler. CNGZ Filo ve Araç Kiralama Kurumsal Hizmetleri Ltd Şti’yi İstanbul Esenler’de ikisinin de adı Hatice Cengiz olan eşlerinin üzerine kurdular.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Nass var’ diyerek faiz düşürme politikasını izlediği ve enflasyonun fırladığı dönemdi. Parası eriyen yurttaşlar, otomobil satın almaya yönelmişti ve piyasada sıfır otomobil bulunamıyordu. Elibol Filo Şirketi ile CNGZ Şirketi bu fırsatı değerlendirecekti. Sazan sarmalı, 2021’de başlıyordu. Elibol Şirketi’nin araç filosundaki kiralık sıfır araçları önce satacaklar, güven kazandıktan sonra yüzlerce kişiden parayı toplayacaklardı.
Ahmet ve Halil Cengiz imamlıktan izne ayrılıp otomobil işine girdiler.
Ahmet Cengiz ve Halil Cengiz, sendikal faaliyette bulunacakları gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ücretsiz izne çıktı. Oysa ortada sendika yoktu ve eşlerinin üzerine görünen şirketin faaliyetlerine başlamışlardı. AKP iktidarına yakın olmaları en büyük avantajları olacaktı. Faaliyetlerinin merkezine ise AKP’ye yüzde 80 oranında oy çıkan memleketleri Sinop’un Durağan ilçesini koydular.
AYASOFYA MÜEZZİNİ ARACI OLDU
Ayasofya’nın sesiyle meşhur müezzini Rıdvan Akbaş da Durağanlı’ydı. İddiaya göre; Rıdvan Akbaş, CNGZ şirketiyle Durağan’da Haktan Otomobil’in sahibi Halil İbrahim Aktan’ın bağlantısını kurdu. Halil İbrahim Aktan, İstanbul Sultangazi AKP İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi ve Durağan Dernekler Federasyonu Başkanı’ydı. Sultangazi Belediyesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışırken birden şirketler kurmuş ve zenginleşmişti. Hatta AKP’li Sultangazi Belediyesi’nden kendisine ait Doğuş İş Elbiseleri Tekstil Firması’na adrese teslim ihale almasıyla gündeme gelmişti.
Türkiye’de sıfır otomobil sıkıntısı yaşanırken onlar TIR’lara yükledikleri araçlarla 17 bin nüfuslu Durağan ilçesine gidiyorlardı. Sosyal medya hesaplarında dualar ve dini söylemlerle Durağan’a bereketi götürdüklerine söylüyorlardı. Durağan’ı otomobil merkezi yaparak kalkındırmayı vadediyorlardı. Tabii ki faizsiz şekilde otomobil satışlarını gerçekleştireceklerdi. CNGZ Filo Şirketi ile Haktan Otomotiv, Durağan’da ortak galeri açtı.
Ahmet ve Halil Cengiz, sosyal medya hesaplarında Durağan’a götürdükleri otomobilleri paylaşıyordu. Haktan Otomotiv ile isimlerini birleştirdiler.
DURAĞAN’DA HAREKETLİ GÜNLER
‘Sazan sarmalı’nın püf noktası önce güven vermektir. Dolandırıcılar önce tanınmış, toplumun güvendiği isimlere, sonra onların çevresine otomobilleri sorunsuz teslim eder. Kârlı alışverişin kulaktan kulağa yayılacağını bilirler. Komisyon vaat ettikleri kişiler, 5-10 müşteri getirir ve sarmal gittikçe büyür. Ama imamlar ve ortakları, bütün bir ilçeyi hedef almıştı. Siyasi ve dindar kişilikleriyle nasıl güven vereceklerini biliyorlardı. Durağan’da hareketli günler başladı.
Halil Cengiz ve Ahmet Cengiz, Aralık 2021’de köyleri Kaplangı’daki caminin çevre düzenlemesini yaptırdı. Köyden yapılan paylaşımda “Allah razı olsun, Rabbim hayırlarını kabul etsin” deniliyordu.
CAMİLERİ KULLANDILAR
Halil Cengiz ve Ahmet Cengiz ile ortakları Haktan Otomotiv’in sahibi Halil İbrahim Aktan, Temmuz 2022’de camilerde Kuran Kursları’na giden çocuklara dondurma dağıttı. Durağan Müftülüğü bu anların fotoğraflarını sosyal medya hesabında paylaşmış ve şöyle yazmıştı:
“Rabbim işlerini bereketli ve kazançlı eylesin inşallah.”
Durağan Müftülüğü, sazan sarmalına böyle alet edildi.
BAŞKAN’A CİP
Sazan sarmalını kuran imamlar, Durağan’da devlet görevlilerini arkalarına almıştı. İddiaya göre; Durağan Belediye Başkanı Ahmet Kılıçaslan’a Volvo cip hediye ettiler. Belediye Başkanı, CNGZ Otomotiv ve Haktan Otomotiv ortaklarını makamında ağırlayıp fotoğraflarını paylaşıyordu.
Durağan Belediye Başkanı Ahmet Kılıçaslan, sazan sarmalına güven veren isimlerden biri oldu.
RTE PLAKALI ARAÇLAR
Zaten sazan sarmalında güven yaratmanın en kestirme yolu siyasetti ve bunu sonuna kadar kullanıyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk harflerinden oluşan plakaları lüks otomobillerindeydi. Hatta birbirlerinin ‘RTE’ plakalı otomobillerini sık sık sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlardı.
Halil İbrahim Aktan, kendisinin RTE plakalı Audi marka otomobiliyle poz vermekle kalmıyor, ortak şirketlerinde ‘Halil Cengiz Hocam’a Mercedes EQS 580 hayırlı olsun’ diyerek ‘RTE’ plakalı lüks otomobili sergiliyordu. Lüks araçları hep ‘RTE’ plakalıydı.
CGNZ Şirketi’nin İstanbul’daki merkezinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük fotoğrafları asılıydı ve Durağanlılarla şirket merkezinde buluşuyorlardı.
İstanbul’da da tezgah aynı yöntemle işliyordu. Halil İbrahim Aktan’ın, Sinoplu AKP Bağcılar İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz, AKP Sinop Milletvekili Nazım Maviş, Bağcılar Belediyesi AKP’li Meclis Üyesi Şükrü Biçer ile fotoğrafları siyasi bağlantılarını ortaya koyuyordu.
Halil İbrahim Aktan, AKP Bağcılar İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz ile fotoğraflarını paylaşmıştı.
Tabii ki yüksek siyasetle fotoğraflar olmazsa olmazdı. Halil İbrahim Aktan ile kardeşi Şaban Aktan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tabii ki Süleyman Soylu ile fotoğrafları albümlerdeydi.
Bu fotoğraflar ticarette ve siyasette pek çok kapıyı açıyor.
İmam olan Ahmet Cengiz ve Halil Cengiz ise Diyanet İşleri Başkanlığı personelini tezgaha çekmişti. Çok sayıda imam, uygun fiyattan otomobil almak için sazan sarmalına düşmüştü. CGNZ ve Haktan Otomotiv’in komisyoncuları da İstanbul’da çok sayıda ‘müşteri’ toplamıştı. O komisyonculardan biri Ertuğrul Şanlan’dı. Onun Instagram adresini ziyaret eden AKP’li bir siyasetçi olduğunu düşünebilirdi. Halil İbrahim Aktan ile birlikte sürekli olarak Sultangazi, Güngören belediyelerinden, AKP’nin ilçe başkanlıklarından fotoğraflar paylaşıyordu. İddiaya göre; çok sayıda kişiyi sazan sarmalına çekmiş ve komisyonlar almıştı. Dolandırıcılığın pazarlama ayağında onun gibi çok sayıda komisyoncu vardı.
6 AY 6 BİN VURGUNU
Oto galerilerde stokçuluğun zirve yaptığı zamanlardı ve iktidar, sıfır araçların 6 aydan önce ikinci satışının yapılmasını yasaklamıştı. Bu da dolandırıcılar için fırsata dönüştü. CNGZ Şirketi, müşterilerine ‘6 ay 6 bin kilometre’ şartı nedeniyle aracın satışını hemen yapamayacaklarını, 6 ay sonra devredeceklerini söyleyerek hiçbir yasal karşılığı olmayan sözleşmeler imzaladılar. Elibol Taşımacılık Turizm İnşaat ve Gıda Sanayi Ltd Şti ile Grandtur Turizm ve Organizasyon Hizmetleri Ticaret Ltd Şti’den temin ettikleri araçlar kiralanmış görülüyordu. Araçları sattıkları kişiler de kağıt üzerinde araçları filo şirketinden kiralamıştı. Grandtur Turizm’in sahibi Ali Rıza Çelebi de siyasi bağını WhatsApp profil fotoğrafıyla sergiliyordu. Devlet Bahçeli ile fotoğrafını koymuştu.
2023 yılında sazan sarmalında yüz milyonlarca lira toplanmıştı ve tezgah toplanmalıydı. Çoğunluğunu imamlar ve Durağanlıların oluşturduğu mağdurlar, otomobillerin satışının yapılmasını istedi. Ama aylarca oyalandılar. Sonunda CNGZ Şirketi’nin sahipleri telefonları açmamaya başladı. Haktan Otomotiv ise CNGZ ile ortaklıklarının olaylı şekilde bittiğini iddia ediyordu. CNGZ, kendisine ulaşabilen mağdurlara araçları ya da para ödemelerini Elibol Şirketi’nin yapacağını söylüyordu. İşin içinde siyasilerin de olduğunu anlatıp şikayetçi olanların paralarını, otomobillerini alamayacağı tehdidinde bulundular. İddiaya göre; 500 mağdur vardı ve 400 milyon TL’lik vurgun yapılmıştı. Mağdurlar arasında hakimler, savcılar, emniyet görevlileri de vardı.