(The Turkish Post) – SAFA KAR
Galiba ilk izlediğim milli maç Galler’le Türkiye arasındaydı. Milli Takımın Edirne’nin ötesinde pek esamesinin okunmadığı yıllardı. Tarih 1979 olmalı. Televizyon henüz renklenmemiş, ekran siyah beyazdı. Erhan Önal’ın 79. dakikada attığı gol hala gözümün önünde. Araya giren uzun yıllar o görüntüyü silemedi. İlkler kolay unutulmazmış.
Yine bir Galler maçı… Bu kez 90’lı yıllar. Herhalde Türk futbol tarihinin en heyecanlı maçıydı. İlk yarıda tam 6 gol atıldı ve 3-3 berabere bitti. İkinci devre de ilk yarıyı aratmadı. Pozisyonu bol, tansiyonu yüksek karşılaşmada Galler 4-3 öne geçti fakat son gülen Türkiye oldu. Milli Takım maçı 6-4 kazandı. Kaçan gollerin yarısı kaleyi bulsaydı gol rekoru kırılabilirdi. Karşılaşmanın yıldızını yazamıyorum.
Devran döndü, Galler’le yine aynı gruba düştük. İlk maç deplasmanda beraberlikle sonuçlanmıştı. Milli Takım son bölümü 10 kişi oynamasına rağmen Galler’e boyun eğmemişti. Montella yıldız ve yetenekli oyuncuları takım haline getirmeyi başardı. Ve bu skora da yansıdı. Tarihimizde ilk kez İzlanda’yı deplasmanda mağlup ettik. Kayseri’deki Galler maçı liderlik mücadelesiydi.
Galler de pes etmiş değil. Mücadeleci bir takım. İngiliz ekolünün temsilcisi. Avrupa’da adı olan bir ekip. Büyük başarıları olmasa da zayıf bir takım da değil. Türkiye’nin yükselen grafiği dikkate alındığında Milli Takım sahaya ‘favori’ olarak çıktı. Son maça bırakmadan liderliği garantilemek için 3 puan şarttı. Ve galibiyet için oynadı.
İlk yarı Türkiye’nin üstünlüğüyle geçti. Oyunu rakip sahaya yıkmasına rağmen pozisyon bulmakta zorlandı. Bunda Galler defansının dinamik ve dikkatli oyunu etkili oldu. Ceza sahasına doldurulan topları başarıyla savuşturdu. Maçın en iyilerinden Yunus Akgül kaleciyle karşı karşıya kaldı, topu kaleye gönderemedi. Ve en tehlikeli atak Galler’den geldi. Uzatma dakikalarında Mert’i geçen top direkte patladı. Şans Türkiye’nin yanındaydı.
İkinci devre ilk yarının benzeriydi. Sahada inanılmaz mücadele vardı. İki takım da canını dişine takarak oynadı. Maçın son bölümüne girilirken Türkiye Yunus Akgül’ün düşürülmesi sonucu penaltı kazandı. 3 puana uzanmak an meselesiydi. Topun başına son günlerin formda ismi Kerem Aktürkoğlu geçti. Nefesler tutuldu. Tribünler ‘golll’ diye ayağa kalkmaya hazırdı. Kerem topun başına geldi ve kaleci ters köşeye yatmasına rağmen topu direğin dibinden dışarı attı. Hem sahadaki oyuncular hem de ekranları başındaki seyirciler dondu kaldı. 2 puan uçtu gitti.
Liderlik son maça kaldı. Aradaki 2 puan büyük avantaj. Her şey Türkiye’nin elinde. Galler kendi evinde İzlanda ile oynayacak. Kazanması yetmiyor, Türkiye’nin puan kaybetmesini bekleyecek. Karadağ güçlü takım değil. Türkiye çok daha iyi oyunculardan kurulu. Kağıt üzerinde bütün faktörler Milli Takımın lehine. Ama hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor. Karadağ’dan lider olarak dönecek güç ve motivasyona sahip.
Beklenen, Türkiye’nin başarılı çıkışını liderlikle taçlandırması… Kaybetmesi sürpriz olur.