(The Turkish Post) – SAFA KAR
Üç büyüklerin maçları aynı gün oynandı ve pazar günü futbol şölenine döndü. Eskiden, çok eskiden bütün maçlar aynı saatte oynanır, radyodan dönüşümlü yayınlanırdı. Nostalji midir nedir bilmiyorum, o günlerin heyecan fırtınası bugün yok. Galatasaray maçının hemen ardından Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin sahaya çıkması o eski heyecanları biraz da olsa hatırlattı.
Galatasaray biraz zorlandı, Fenerbahçe 4 gol buldu, Beşiktaş’ta ise kan kaybı sürüyor, etkisiz oynadığı Başakşehir karşısında yine puan yitirdi.
Avrupa maçlarından sonra lige dönmek kolay değil. Nitekim ikindi sonrası başlayan Galatasaray’da Avrupa yorgunluğu gözlendi. Ama kalite ve tecrübe ‘yol kazasını’ önledi. Aslan, nefesi ensesinde olan Samsunspor karşısında sahadan 3 puanla ayrıldı. Samsun ligin iyi top oynayan ve bunu skora yansıtan bir takım. Bir deplasman fatihi…
İcardi’den yoksun kalan Sarı Kırmızılılar için zor maçtı. İcardi yoktu ama Osimhen vardı. ‘Altın kafa’ olduğunu gösterdi. Daha maçın başında kenardan gelen topa çok iyi yükseldi ve sert vurdu. Adeta kafasıyla şut attı. Ve takımını 1-0 öne geçirdi. Zor maçlarda golle başlamak avantajdır. Bu golden sonra Galatasaray oyunu domine etti.
Bu kez ikinci yarıya Samsun golle başladı. Basit bir pozisyonda hakem penaltı noktasını gösterdi. Hakem ceza sahası dışında ‘faul’ çalmayacağı harekete içeride penaltı verdi. Ağır bir karardı. VAR da seyretti. Her maç bunun gibi sayısız ikili mücadeleye sahne olur. Başta Muslera olmak üzere Sarı Kırmızılı oyuncuların itirazı bir şeye yaramadı. VAR’ın uyarısı dışında hakemin kararından dönmesi mümkün değildi.
Galatasaray beraberlik golünün şokunu üzerinden attı ve yine Osimhen’le ve yine kafayla öne geçmesini bildi. Osimhen’in yeteneği karşısında insanın ‘ligde haksız rekabet var’ diyesi geliyor. Onu da hakem dengelemeye çalıştı. Osimhen’in gollerden sonra formasını açarak İcardi’yi selamlaması görmeye değerdi. Gollerde de İcardi’nin şarkısı çaldı.
Maçın 62. dakikasında yaşanan bir sahne var ki yeşil sahalarda örneğine az rastlanır. D. Sanchez adeta topla dans eder gibi artistik hareketlerle resital sundu. Sonra topu ortaladı, Abdülkerim aynı artistlikle cevap verdi. Muhteşem bir rövaşatayla vurdu fakat top direkten döndü. Ardından Sanchez, Abdulkerim’e nazire yaparcasına göğsüyle yumuşattığı topa rövaşata çaktı. Her şey 10 saniye içinde oldu bitti.
Futbolda gol çok şeydir, ama her şey değildir. Futbolun başka güzellikleri de var. Bu sahne onlardan biriydi. Gol kadar güzel ve değerliydi. Değil 1 gole, gollere değerdi. Futbolun skordan ibaret olmadığının da kanıtı bu.
Galatasaray Osimhen’in yerine giren Batshuai ile farkı ikiye çıkardı. Fakat hakem müsaade etmedi. Samsun lehine yine penaltı çaldı. Bu kez VAR devreye girdi. Basit bir temasın penaltıyla cezalandırılması çok ama çok ağır karar. Futbol temaslı oyun. Rakibine dokunmak, değmek yasak değil. Eğer pozisyon penaltıysa her maçta sayısız penaltı olur. Galatasaray, Samsun’u yendi ama rakibin iki golüne hakemden geldi.
Fenerbahçe ile Beşiktaş aynı saatte oynadı. Fenerbahçe’nin rakibi, kendisine ters gelen Sivas’tı. Sivasspor, Fenerbahçe’nin iki şampiyonluğuna engel oldu. Sürprizlere gebe Sivas maçını Fenerbahçe kolay geçti. İlk golü yedek kulübesinde bekletmekten yorgun düşen Samet attı. Amrabat bu haftayı da boş geçmedi. Sarı Lacivertliler kayıpsız geçtikleri haftada lider Galatasaray’la arasındaki 5 puan fakın açılmasını önledi. Ve ikinci sıraya yükseldi. Galatasaray ile Fenerbahçe yine zirvede başa baş kaldı.
Beşiktaş Avrupa yorgunuydu. Geçen hafta kendi evinde Kasımpaşa’ya yenilen Siyah Beyazlı takım yara sarmak için çıktı sahaya. Belli aralıklarla saman alevi gibi parladığı karşılamada gol atmayı başaramadı. Ve zirvenin çok uzağında kaldı. 3 puanlı boyu daha çok uzun olan ligde toparlaması, yeniden yarışa ortak olması mümkün elbette. Kendine gelmesi için Milli Takım arası bir fırsat olabilir.
Futbol şöleni Aslan ve Kanarya’yı güldürdü, Kartal’ı ise üzdü…