(The Turkish Post) – SAFA KAR
Ligde, kısa bir aranın ardından maçlar yeniden başladı. Henüz transfer sezonu açılmadığı için takımlarda bir değişiklik beklemek beyhude. Zaten ara da ilk yarının tüm maçları oynanmadan gerçekleşti. Bir hafta sonra ligin yarısı geride kalacak. ‘Beşiktaş ve Trabzonspor kısa molayı fırsat ve imkan olarak değerlendirir mi’ diye bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.
BEŞİKTAŞ KÖTÜ OYNADI
Beşiktaş’ta yeni yönetim işbaşı yaptı. Takım hala hocasız. İlk sıradaki isim Sergen Yalçın görüşmesinden sonuç çıkmadı. Yalçın, Serdar Adalı’ya ‘hayır, ben yokum’ dedi. Rahatsız olan kardeşiyle ilgileneceği bahanesi hiç de gerçekçi değil. Öyle olsaydı yolun başında kapıyı kapatırdı. Başkanla görüşmezdi. Adalı’nın Yalçın’ı ikna edemediği anlaşılıyor.
Beşiktaş ‘yeni hoca’ arayışlarına başladı. Yerli yerine yabancı hoca daha ağırlıklı ihtimal gibi görünüyor.
Beşiktaş haftanın açılış maçında Rize deplasmanındaydı. Çok kötü oynadı. Rize dünyaları kaçırdı. Kaleci Mert’in kurtarışları olmasa Beşiktaş tarihi hezimet yaşayabilirdi. Skor olarak hezimet yaşamadı ama zayıf oyunu ve pozisyon fakirliği de bir ‘hezimete’ işaret ediyor aslında. 1 puan kimseyi tatmin etmedi. Kara Kartal taraftarına büyük hayal kırıklığı yaşattı.
GALATASARAY ZORLU ENGELİ AŞTI
Galatasaray kendi sahasında ligin en dişli ve zorlu takımı Göztepe ile karşılaştı. Özellikle yabancı oyuncuların üstlerindeki tatil rehavetini atamadığı görüldü. Etkisiz oyununa rağmen Sarı Kırmızılı takım sahadan 3 puanla ayrılmasını bildi. Çünkü fırsatları en iyi şekilde değerlendiren sihirli ayaklara sahipti. Osimhen ve Yunus Akgün klasını konuşturdu. Maalesef hakem kararları yine maçın önüne geçti.
TRABZON CEPHESİ AYNI
Trabzon cephesinde bir değişiklik yok. Deplasman yenilgilerine aynen devam. Karadeniz derbisinde sahaya kadro dışı bırakılan oyuncularıyla eksik çıkan Samsunspor karşısında tutunamadı. Bodrum ve önceki maçlara göre biraz canlanma alametleri var fakat skor yok, yine hüsran. Böyle giderse Karadeniz’in liderliğini Samsun’a kaptırması işten bile değil. Küme düşme hattının da hemen üstünde. Bundan sonra küme düşmemek için oynayacak. Duy da inanma… Lige şampiyonluk parolasıyla başla, 10’un üzerinde transfer yap, sonuç tarihinin en kötü dönemi olsun.
FENERBAHÇE ZORLANDI
Haftanın kapanış maçında Fenerbahçe, Hatayspor’u ağırladı. Kağıt üzerinde favori Fenerbahçe’ydi. Hatayspor’un başkanı istifa etti, hocası Rıza Çalımbay görevini bıraktı, maçlarını oynayabileceği bir sahası bile yok. Fenerbahçe’nin zorlanacağını kim düşünürdü ki… Sarı Lacivertli takım epey zorlandı. Mourinho ve kulüp yönetimi rakibi Galatasaray’a laf yetiştireceğine kendi takımına bir baksa… Hatay karşısında skoru güçlükle tutabilen bir takımın şampiyon olacağına kim inanır?
Nitekim seyirci de taraftar da inanmadı. Ve tribünden bazı oyunculara ıslıklar ve yönetim istifa sesleri yükseldi. Fenerbahçe kazandı kazanmasına ama hiç umut vermedi. O şampiyonluk ışığı yok. Takım üzerinde Mourinho’nun etkisini ara ki bulasın. İsmail Kartal’ın takımı çok daha coşkulu ve arzuluydu. Sağlı sollu ataklarla rakibini bunaltır, maçı domine ederdi.
Devre arasında Erman Toroğlu’nun yorumunu dinledim. Harika bir benzetme yaptı. ‘Fenerbahçeli oyuncular devlet memuru gibi…’ dedi. Çok isabetli ve yerinde bir tespit. Futbol sabah 8.00 akşam 17.00 mesaisi gibi oynanmaz. Bir görevin ifasından öte bir şeydir. Kendini vereceksin, yeri geldiğini kendini bile aşacaksın. Bir sanatçı gibi topla şiir yazacaksın.
Hatay karşısında özellikle çok pozisyona girdi. Ama skora yansıtamadı. Böylesi maçlarda tek farklı üstünlük büyük risk ve tehlikedir. Fenerbahçe geçmişte bunun bedelini ağır ödedi. Hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Kaçan pozisyonlar saç baş yoldurdu. Attığından fazlasını kaçırdı. Penaltıyı gole çeviremedi. Yok, Fenerbahçe şampiyonluk ışığı vermiyor.
Alı Koç yönetiminin Galatasaray yerine önce kendi takımına bakması ve çeki düzen vermesi gerekiyor. Tamam Mourinho çok iyi hoca… Ama takım dökülüyor. Ligin yarısı tamamlanmak üzere liderden 8 puan geride, yarışa pamuk ipliğiyle ancak tutunabiliyor. O da koptu kopacak. 8 puan kapanmaz bir fark değil. Fenerbahçe’nin 10 puan geriden gelerek ipi göğüslediği sezon var. Fakat bu Fenerbahçe’nin mecali ve takati yok. Tökezlemesi an meselesi…