(The Turkish Post) – MERCAN BULUT
Türkiye’den yurtdışına gelenlerde sıklıkla rastlanan bir sorun var. Gündelik gazete ve televizyonlara baktıkları, sıradanın dışında hiçbir şeyle karşılaşmıyorlar. Sanki Avrupa’da kadın cinayeti, tecavüz ve taciz vakaları hiç yaşanmıyor mu dediğini duyar gibiyim. Tabii ki, burada insanoğlunun var olduğu her ortamda suçun kaçınılmaz olduğu aşikar.
Bunu sadece genelleme olarak yazdım. Yukarıda ifadeleri kullanmamım temel sebebi, Türkiye’de herhangi bir haber sitesini açtığınız karşınıza bunlardan mutlaka biri çıkıyor. Özellikle her gün, herhangi bir sitede, bir kadının, sevdiği adam, kardeşi ya da sapık biri tarafından öldürüldüğüne şahidim. İşte bunları gördüğümde ruhum yerin oynuyor. Bir anne ve babanın severek okşayarak büyüttüğü evladını, bir sapık canice öldürüyor. Ancak bu vakalar her gün yaşanırken, siyasi yönetimler hiçbir çözüm ortaya koyamıyor. Acı yerde asılı kalıyor. Aile bireyleri evlatlarını toprağa emanet ettikten sonra, derin bir yasla baş başa kalıyor. İşte bu noktada Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslıyorum. Burada böyle bir olay yaşandığında, sosyal birimler hemen ciddi bir araştırmaya girişiyor. Aileye ciddi bir psikolojik destek verilirken, katilde ağır bir cezaya çarptırılıyor.
Ya Türkiye’de? İnanır mısın, ben bunları yazarken kendimden ve insanlığımdan utanıyorum. Ya bunları yapanlar, ya da buna aracı olanlar, ya da sessiz kalanlar hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar? Tam aksine diye düşünmeye başladım. Sanki katili ya da katilleri korumak için, onlara madalya takmak için sırada bekleyen insanları görünce, midem ağzıma geliyor. Neden bahsettiğimi anlamışsınızdır. Türk toplumu birkaç gündür 8 yaşında katledilen Narin Güran cinayetinin yargılamasını izledi. Sosyal medya siteleri ve kanallar gün boyu bangır bangır bağırdı durdu. Dün Aslı Güney yazdı. İddianamedeki temel sorunları. 5N bir 1K denilen bir aritmetiği karşılamayan bir yazım, asla bir şey ifade etmez. Siz buna fezleke de diyemezsiniz, iddianamede. Sadece basit sıradan bir metin gözüyle ancak bakarsınız. Haber kavramına aşina olan her birey bilir. Bir haberin 5N 1K kuralına göre kaleme alınması elzemdir. İşte bunu taşıyan bir metinde aradığınız her şeyi bulabilirsiniz.
ZANLILARA SARILAN MAZBUT BİR BABA!
Ben mahkeme tarafından kabul edilen 12 sayfalık metni okudum. Katil kim sorusunun cevabı yok maalesef. Neden, nasıl ve nerede öldürüldüğüne dair bir bilgi yok. Sadece bir üfürükçüden alınmış duyumlar var. Bunlarda ne yazık ki, iddianame denilen metne konulmuş. İşte dünkü yargılamayla ilgili paylaşımları gördüğümde bunlar yeniden gözümün önünde canlandı. İşte o zaman fezlekenin ve iddianamenin hazırlanması ve sonrasında da yargılama usullerine baktığınızda iyi niyete matuf bir hareket göremedim. Üç gündür süren yargılamada, katili ve yardımcılarını yine öğrenemedik. Tam aksine Narin’in babası Arif Güran’ın cinayet zanlısı yakınlarının alınlarından öpmesine şahit olduk. Kızı öldürülmüş ve ciğeri pare pare yanmış bir babadan ziyade, suçluları koruyan mazbut bir adama şahit olduk. İşte bu da Türk toplumundaki bir gerçeğin ayan beyan şahidi gibi kayıtlara geçti.
Gelelim temel nedene. Narin Güran’ın trajik ölümü, Türkiye genelinde çocuk istismarı ve aile içi şiddetin toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Bu cinayet, sadece bireysel bir trajedi olmaktan öte, aile içi dinamiklerin ve sosyal bağların suiistimal edildiği karmaşık bir suç örneği olarak karşımıza çıkıyor. Artık Narin’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma ve ortaya çıkan yeni bilgiler, suçun planlanmasından failler arasındaki ilişkiler ve tehditlere kadar geniş bir incelemeyi zorunlu kılıyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler ve şüphelilerin ifadelerindeki değişiklikler, olayın çözümüne yönelik yeni perspektifler sunmaktadır. Daha önceki tecrübelerimden hareketle, bu tür suçlarda failin, genellikle kurbanla yakın çevreden biri olması olasılığı çok yüksek. Narin Güran’ın ölümüne yol açan eylemlerin, öfke, kontrol etme isteği ya da bastırılmış duygusal sorunlarla bağlantılı olması mümkündür. Özellikle cinsel saldırı veya zehirlenme bulgularının olmaması, failin motivasyonunu farklı yönlerden değerlendirmemizi gerektirir. Aile içi çatışmalar veya gizli ilişkiler gibi sosyal faktörler, failin davranışlarını şekillendiren önemli etmenler olarak ön plana çıkıyor.
DOĞU KÜLTÜRÜ VE “KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR” ANLAYIŞI
Özellikle sanıkların sağlıklı ifade vermemesi yargılama sürecini zora zokan temel dinamikler olarak öne çıkıyor. Şayet soruşturma ve kovuşturma aşamaları sağlıklı yürütülmüş olsaydı, yargılama süreci sadece cezai bir işlem olarak kayıtlara geçecekti. İşte bu cinayeti bu kadar gizemli ve çıkılmaz hale getiren temel sorunsa, Narin’in karşılaşmış olacağı bazı sırlar olabilir. Örneğin, Salim Güran’ın, Narin’in annesi Yüksel Güran ile olan gizli ilişkisine tanık olmasının, cinayetin işlenmesindeki temel motivasyon olduğu iddiası, suçun psikolojik ve sosyolojik boyutlarını gözler önüne sermektedir. Gizli ilişkiler, özellikle aile yapısının katı olduğu toplumsal bağlamlarda, büyük bir baskı unsuru haline gelebilir. Bu tür bir duruma tanık olan çocuğun ortadan kaldırılması, failin içinde bulunduğu sosyal çevre tarafından dışlanma ya da rezil olma korkusuyla tetiklenmiş olabilir. Belki de failin bu ilişkiyi örtbas etme çabası, Narin’i ortadan kaldırma noktasına kadar gitmiş olabilir. Bu tür suçlarda fail, suçu soğukkanlı bir şekilde işleyip, iz bırakmamaya çalışabilir. Ancak delillerin dikkatle toplanması ve adli incelemeler, suçun arkasındaki gerçek motivasyonları ortaya çıkarabilir.
Gelinen son aşamada. Soruşturma ve kovuşturma süreci sınıfta kaldı. Artık yargıçlar bir sonraki yargılama gününe kadar, muhtemelen sanıklardan birinin ya da birkaçının itirafını bekliyor olabilirler. Ancak benden bir uyarı. İlk aşamadaki yargılamada başarılı bir itiraf alınmadığı için bundan sonra, hiçbir ifade gelmeyecektir. Kaldı ki Arif Güran’ın yargılama sonrasında, eşi, oğlu ve kardeşine sarılıp “dimdik ayakta” durun mesajı vermesi de, artık bu cinayetin bittiği anlamına gelmektedir. İki ay sonra gelen bir itirafta zaten kimseyi tatmin etmeyecektir. 8 yaşındaki minik Narin’in soğuk bedeni de babası ve ailesinin üzerinden elini çekmeyecektir.