(The Turkish Post) – KAMİL ASLAN
Türkiye’de sokağa adım atsanız yeniden yetmişe herkes iki şeyi çok iyi bilir. Bunlardan birisi siyaset, diğeri de futboldur. Herkes konunun uzmanıdır. Hele yanlarına oturup, bir çay kahve molası verseniz vay halinize! Herkes de aynı şeyden mustariptir ne yazık ki. O da hakem hataları. Ne var ki, konuşulanlar sadece sokakta kalır. Taraftarlar, yöneticiler ve futbolcular haklarını yenildiğini söylenip dursun, kimsenin umurunda bile olmaz. Hele maç akşamları ekranları süsleyen futbol bilginleri de hakemleri yerden yere vurur. Ancak günün sonunda hakemlerin kararları ortadan silinip gider. Ancak takımların mağduriyetleri artarak devam eder. Ama Türkiye’de bir sorun sürekli devam eder durur. O da hakemler hatalarına ve yanlışlarına rağmen maç yönetmeye devam eder. Bir sonraki haftada aynı hatasını tekrarlamaktan imtina etmez. İşte bunlar yeniden tekerrür ettiğinde de, bu işte bir bit yeniği var diye düşünüp durursunuz.
Geçtiğimiz hafta Galatasaray- Samsunspor, Fenerbahçe- Sivasspor ve Beşiktaş’ta Başakşehir ile karşılaştı. Ancak üç büyük maçta da skandal hatalar yapıldı. Galatasaray maçında rakibe iki haksız penaltı verildi. Fenerbahçe maçında da dört golün üçünde şüphe vardı. Ligin diğer maçlarına artık değinmiyorum bile. Maç sonunda yöneticiler bağırıp durdu. Hakemler tepkilerin odağına yerleşti. Ancak stattan çıktıktan sonra hakemler, dünya ile bütün bağlarını kesti. Ancak Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nu ziyaret ederek, konuyu masaya yatırdı. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı Siyah Beyazlı takım için. Arat, hakemler tarafından haklarının yenildiğini iddia etti. Bu kapsamda bazı tekliflerde bulundu. Özellikle VAR’da bulunan Türk hakemlerin yerine, yabancı hakem getirilmesini teklif etti. TFF Başkanı da değerlendirme sözü verdi. Söz konusu karar ne zaman uygulamaya girer bilemem. Ancak o zamana kadar Türkiye’de futbola olan güvende yerlere düşer. Benden uyarması.
BABADAN OĞULA GEÇEN BİR MESLEK: HAKEMLİK
Yıllardan beri Türkiye’de ve Avrupa’da pek çok maça gitmiş biri olarak söylemem gerekiyor. Hatta bir dönem futbol oynadığımı ifade edersem, futbolu yönetenlerden konuya daha hakim olduğumu söylersem, abartı yapmış olmam. Neyse konumuz bu değil. Meselemiz Türk futbolunun geleceği. Ancak gelinen sürece bakıldığında ciddi sorunların varlığı aşikar. Bunu yok kabul etmenin kimseye de faydası yok. Son haftada oynanan maçlarda yaşanan ciddi skandal kararları görünce, artık bu işi daha fazla uzatmanın manası olmadığı kanaatindeyim. Artık TFF ve Kulüpler Birliği ortak bir karar vermek zorunda. Ya her hafta skandal hataları konuşacaklar, ya da bu işi bıçak gibi kesip yeni bir yola çıkmak zorundalar. Bugün aslında TFF Başkanı, ön almaya çalışmış. VAR hakemlerinin yabancı olmasını konuşabiliriz diye. Bana göre; artık konuşmanın manası bile. Türkiye’de özellikle Süper Lig’de görev yapan hakemlerin çoğunluğunu değişmediği müddetçe, Türk futbolu zerre ilerlemez. Çünkü babadan oğula, ya da aile içinde bir bayrak değişimine dönüşen başka bir meslek grubu yok sanırsam. Babası emekli oluyor, yerine oğlunu bırakıyor. Kayınpederi bırakır, bayrağı damadı alıyor. Hatta bazı hakemlerin torunlara kadar sirayet ettiği bile konuşuluyor. Hakemler emekli olduğunda evlerine gittiğini düşünmeyin sakın. Sonra da TFF’nin MHK’sında, hakem eğitiminde ve teftişlerde yine eski hakemler görev yapıyor. Anlayacağınız ballı maaşı kimse bırakmıyor. En skandalı da orta hakem ve yan hakemlerin notlarını verenler de, eski dostları. Haydi bu program kapsamında, yanlış karar veren hakeme eksi not verin.
Maalesef durum hiç iç açıcı değil. Yapılması gereken somut kararlar almak ve bunu adıma çevirmek. Buradan TFF ve Kulüpler Birliği’ne bir çağrıda bulunuyorum. Milli takım arasını fırsat bilip, dönüşte pilot birkaç maçla başlamak gerekiyor. Bu kapsamda orta hakem, yan hakemler, VAR ve AVAR hakemlerini yabancı bir ülkede görev yapan hakemlerden tercih etsinler. Şayet verilen kararlarda, her iki takım içinde herhangi bir şikayet konusu olmazsa, bir sonraki maçlarda sayı artırılmalı. Bu sayede hem Türk hakemleri kendilerine çeki düzen verir, hem de Türk futbolunun marka değeri yükselir. Belli seviyeye çıkamayan hakemler de, ya alt klasmanlara gönderilir, ya da futbolla ilişiği kesilir. Karar TFF yönetiminin. Ama beklemeye de fazla gerek yok.
BÜYÜK MAÇLARA YABANCI HAKEM
Son olarak bunun pek çok da örneği olduğunu söylemem gerekiyor. TFF yönetimi bu konuda rahat olmalı. Örneğin, Portekiz’de 2018’den beri yabancı hakemler görev yapıyor. Özellikle ülkedeki kritik bütün maçlarda yabancı hakemler düdük çalıyor. Ve şu ana kadar da hiçbir şikayet konusu söz konusu değil. Yine komşu Yunanistan’da da Portekiz gibi yabancı hakemleri bazı kritik maçlarda görevlendiriyor. 2018 yılından beri bu uygulama faal durumda. Yunanistan, gerek görmesi halinde Danimarka, Finlandiya ve Polonyalı hakemleri ülkesinde maç yönetmek için davet ediyor. Bu iki ülkenin yanı sıra Güney Kıbrıs ve Ukrayna’da bazı maçlarda tercihini sınır dışından yana kullanıyor. Örneğin Suudi Arabistan’da Süper Kupa maçı için Cüneyt Çakır’a görev vermişti.
Şayet futbolu yönetenler, marka değerini artırmak istiyorlarsa, başka bir çareleri yok. Çünkü her hafta hakem hatalarını konuşmak ya da kulüplere değil, ülkeye ve futboluna da büyük bir zarar veriyor. Fenerbahçe’nin Portekizli hocası Jose Morinho boşuna söylemiyor: “Türk futbolunu Avrupa’da kimse izlemiyor” diye. O zaman izlenmesini istiyorsanız, lütfen taşın altına elini değil, gövdenizi koyma vakti.
Vakit geç olmadan.
Tam zamanı şimdi.