KAMİL ASLAN
(The Turkish Post) – Bu köşeyi takip edenler bilirler. Yıllardan beri Trabzonspor’u yakından takip ederim. Takımın transferlerinden, hoca tercihine kadar pek çok konuda ciddi araştırmalar yaptım. Özellikle devre arasında Abdülkadir Ömür ile Anastasios Bakasetas’ın takımdan gönderilmesi gerektiğine defalarca dikkat çektim. İki oyuncunun da artık takıma ve şehre hiçbir şey katmadıklarının altını çizdim. Yine takıma yıllar sonra şampiyonluk kazandıran Abdullah Avcı’nın, gönderildikten sonra ikinci kez hoca olarak alınmasını da eleştirdim. Çünkü Avcı’nın hiçbir sisteminin olmadığını, modern futboldan uzak bir yönetim anlayışı olduğu için de, Trabzonspor’a hiçbir şey katmadığına dikkat çektim. Dün gece oynanan, Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında Fenerbahçe’nin evinde Trabzonspor 3-2 mağlup ettiği karşılaşma da, beni haklı çıkardı. Avcı’nın yanlış oyuncu tercihleri ve oyunu okuyamamasından dolayı, Bordo Mavili takım, ezeli rakibine yenildi. Bundan dolayı da taraftarlar sahaya girdi. Muhtemelen Trabzonspor’a saha kapatma ya da seyircisiz oynama cezası gelecek. Kaldı ki, ligde taraftar üstünlüğünü kullanamayan tek takımın da Trabzonspor olduğunu hatırlatmam gerekiyor.
Türk futbolunun iyi yönetilmediği sürekli dile getiriliyor. Takımlar en çok da, hakemlerin yönetimlerini eleştiriyor. Yaşanan bu sorunların neticesinde, bu yıl istenmeyen bazı şiddet vakaları da yaşanmadı değil. Önce Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, dün gece Fenerbahçe- Trabzonspor maçını yöneten Halil Umut Meler’i maç sonunda yumrukladı. Koca’ya göstermelik de olsa bazı cezalar verildi. Bir hafta sonra İstanbulspor Başkanı, takımını sahadan çekti. Dün gece de, Halil Umut Meler’in kötü yönetiminden sonra saha birbirine girdi. Maç esnasında, ev sahibi takım taraftarları sahaya yabancı madde fırlattı. Su şişeleri havalarda uçuştu. İki takım oyuncuları da yara almadan maçın bitmesini bekledi. Ancak olanlar oldu. Saha birbirine girdi. Taraftarlar ile deplasman takımı oyuncuları kavga etti. Muhtemelen kavgaya karışan Fenerbahçeli oyuncular da, önümüzdeki günlerde ciddi cezalarla karşılaşacak. Tabii ki iki takım oyuncuları da olayların buraya gelmesini istemezdi. Ancak Meler’in inisiyatif almaması ve maçı istenilen seviyede yönetememesi de olayların artmasında baş etken oldu.
Ben sahada yaşanan olayları başka arkadaşların yazılarına havale ediyorum. Ancak Avcı meselesini yeniden ele almam gerektiğini düşünüyorum. Dün Trabzonspor’un mağlup olmasının en büyük etkeni, bana göre takımın hocası Abdullah Avcı’dır. Ofansif yönü güçlü olan Fenerbahçe gibi bir takıma, stoper özelliği etkin olan Mendy ile başlamak varken, bu pozisyonda sorunlar yaşayan Fernandez’i tercih etti. Mendy ise ön libero olarak kullanıldı. Fernandez’den dolayı da Enis Bardi yedek beklemek zorunda kaldı. Fernandez’in basit hatalarından dolayı takım 2 gol birden yedi. İkinci yarı Avcı uyanmış olmalı ki, Fernandez’i alıp Bardi’yi sahaya soktu. Bardi oyuna hareket getirdi. Ev sahibi ekip 2-2 beraberliği yakaladı. Ancak İsmail Kartal’ın iki forveti bir anda oyuna almasına karşın da, hiçbir şey yapmadı, yapamadı. Netice Avcı evinde bir maçı daha kaybetti. Bu maç bana göre Abdullah Avcı ve ekibinin son maçı olmalı. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, artık Avcı ile yola devam etmeyeceklerini hocaya deklare etmeli. Ya da Avcı, tazminat maddesi yoksa af dileyip İstanbul’un yolunu tutmalı. Çünkü Avcı artık takıma ve şehre hiçbir şey katmıyor. Çünkü modern futbolu hiçbir şekilde takip etmiyor. Bundan dolayı eski kültür futbolla takımı yönetiyor. Takımın son haftalarda oynadığı futbol ve aldığı sonuçlar da beni doğruluyor ne yazık ki. Hiçbir Trabzonspor taraftarının bu futboldan memnun olduğunu düşünmüyorum. Dün hocayı ve ekibini bir kez daha izledim. Fenerbahçe hocası İsmail Kartal, 90 dakika boyunca takımı saha kenarından yönetti. Onların heyecanına ortak oldu. Ne var ki, Avcı kulübesine oturdu. Başını iki avucunun arasına alıp dakikalarca düşündü durdu. Saha kenarından oyuna hiçbir etkin mücadelesi olmadı. Dün ki, görüntü bana hocanın takımı kafasından sildiğini açıkça gösteriyor. Muhtemel Başkan Doğan da Avcı’nın yönetiminden memnun değil.
Buradan Ertuğrul Doğan’a seslenmek istiyorum. Artık Avcı’ya sahip çıkmanız size zarar olarak dönecektir. Trabzonspor taraftarı bu kadar aciz duruma düşürülmeyi kesinlikle hak etmiyor. Şayet siz Abdullah Avcı ve ekibine biraz daha sahip çıkarsanız koltuğunuz altınızdan kayabilir bizden uyarması. Önünüzde Ahmet Ağaoğlu örneği var malum! Artık Avcı’nın yerine gelecek vaat eden, modern futbol oynatan, cesur kararlar alan dinamik yerli hoca bakmalısınız. Önünüzde Fatih Tekke gibi bir örnek var. Gözünüzü kapatmanıza gerek yok. Avcı’nın Beşiktaş ile yaşadığı tazminat meselesi hala ortada. Muhtemel ki, Avcı kendi istifa etmek yerine, yönetimin kendisini göndermesini istiyor. Çünkü ciddi bir tazminatı olduğu aşikar. Başkan Doğan’da Avcı’nın inisiyatif almasını bekliyor. Çünkü takımın kasası boş ve tazminata verecek tek kuruş yok. Devre arasında transfer yapılamamasının da nedeni bu.
Artık Başkan Doğan, hafta içerisinde kararını vermeli. Ya Avcı ile yola devam etmeyeceklerini kendisine iletmeli, ya da Avcı ile birlikte kendisinin de yolcu olduğunun farkına varmalı. Dün geceki olaylı maç, sadece kaybedilen oyunla ilgili değildi bunu bilmeli. Çanlar şimdiden çalmaya başladı.