(The Turkish Post) – KAMİL ASLAN
Türkiye’de artık herhangi bir konu hakkında sağlıklı bilgi almak pek mümkün değil. Bazı konularda da yönetici konumundaki kişilerin açıklamalarını doğru kabul etmek zorunda kalıyorsunuz. Ancak birkaç gün sonra yaptığınız araştırmalarda, verilen demeçlerle gerçeklerin çok farklı olduğunu görebiliyorsunuz. Bu durumda sorma ihtiyacı hissediyorsunuz: O zaman kime güveneceğiz? Başkan ve yardımcıları da gerçekler söylemeyecekse, taraftarlar takımlarına karşı nasıl bir aidiyete sahip olacaklar?
Aylardan beri Trabzonspor’un iyi yönetilmediğini söyleyip duruyorum. Siz Trabzon medyasındaki üç beş spor gazetecisinin demeçlerine sakın aldanmayın. Söz konusu Trabzonspor muhabirleri, Abdullah Avcı döneminde yapılan fiyasko 13 transfer haberini öve öve bitiremediler. Birkaç kaç işin erbabı gazeteci dışında kimse, yapılan oyuncu alımlarına tepki göstermedi. Sürekli manipülasyon yaparak taraftarı organize etmeye çalıştılar. Sonuç ne mi oldu? Abdullah Avcı başarısızlıktan dolayı ikinci kez takımdan kovuldu. Ben Avcı’nın hiçbir zaman iyi bir hoca olduğuna inanmadım. Çünkü çalıştırdığı takımlar ve elde ettiği başarılar ortada. Trabzonspor’da şampiyon olmuşsa, Ünal Karaman ve Hüseyin Şimşir’in müthiş kurgusunu devam ettirerek oldu. Şayet onlardan sonra başka bir hoca gelseydi, takım yine şampiyon olurdu. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum.
Şimdi gelelim temel konuya. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalına çıkarak açıklamalarda bulundu. Başkan Doğan, Trabzonspor’un Bankalar Birliği’ne 2,1 milyar TL ödeyerek, sözleşmeden çıktığını açıkladı. Ancak nasıl ve ne şekilde ödendiğine ilişkin hiçbir bilgi vermedi. Ne var ki, gazeteciler de tek kelime sormadı, ya da soramadı. “Ey Başkan 2,1 milyar lirayı nasıl verdiniz, kaynağınız nedir?” şeklinde bir soru bekledim. Ancak program sonuna kadar da gelmedi. Ama Başkan Doğan, Aralık ayında yapılacak kongre öncesi projelerini açıklayıp durdu. Ama somut hiçbir bilgi vermedi. Bana kalırsa takım devre arasına kadar iyi bir trafik yakalayamazsa Başkan Doğan kesinlikle gidici. Arkasında ne kadar siyasi gücü olsa da, taraftara kendini anlatamaz.
TRABZONSPOR ADIM ADIM SATILIYOR MU?
Şimdi Trabzon kamuoyunda herkesin merakla beklediği bir soru var. Daha birkaç hafta öncesine kadar transferler için 3-5 milyon Euro ödemekte zorlanan ve indirim yapmak için sürekli bastıran bir takım, bu parayı nereden ve kimlerde buldu? Şayet kasada 2,1 milyar gibi ciddi bir gelir varsa, takım neden daha kaliteli oyuncuları kadrosuna katmadı? Bence de makul sorular. Ancak Başkan Doğan’dan bu soruların cevabına ilişkin bir yanıt gelmedi. Çünkü Başkan’ın izah edebileceği bir durum yok ki. Çünkü takımın kasasında nakit 2.1 milyar liranın olmadığını herkes biliyor. Kasada para olması için takımın başarılı olması, iyi bir sponsora sahip olması, taraftarın stadı doldurması ve uluslararası arenada mücadele ediyor olması gerekiyor. Ancak bu saydıklarımın Bordo Mavili takımda bir karşılığı yok. Başarısız bir takıma kim neden milyonlarca dolarlık sponsorluk versin. Zaten bir işadamı akıllıysa, Türkiye’de reklam vereceğin takımlar Fenerbahçe ve Galatasaray’dan başkası olmaz. Hakkını vermek gerekiyor. Sportif başarıda var, kurumsal şirketleşmede.
O zaman ben size söyleyeyim. Trabzonspor artık adım adım satılmaya doğru gidiyor. Çünkü takım zaten Borsa’ya kota olmuş durumda. Kısacası takımın hisseleri borsada işlem görüyor. Ancak çok aşağı seviyelerde. Halka arz olduğu için de yüzde 47 gibi ciddi bir hisse satılmış durumda. Yani bir hissedar bunların hepsinin tek başına yüksek rakamlardan satın alıp, takıma ortak olabilir. Hisselerin yüzde 53 gibi bir kısmı da Trabzonspor’a ait. Hisseler satılmış olsa dahi, yönetim tabii ki kongrede ve yönetimde olacak. Ancak büyük hissedar olursa, takımın pek çok girişimine direnebilir. Ya da takımın yüzde 4 gibi bir hissesini de satın aldığında takım ana yönetimine de geçebilir.
Bana kalırsa, Bordo Mavili takımın Bankalar Birliği’nden çıkması bilinçli bir adım. Yönetim 2,1 milyar lirayı ödememişse, kim ya da kimler ödedi o zaman? Muhtemelen güçlü bir şirket ya da aile, borçları ödeyerek takıma ortak olmak için ilk adımı attı. Başkan Doğan da zaten, “Çok önemli bir yerden sponsorluk ve birlikte çalışmak için resmi başvuru aldık” şeklinde açıklama yapıyor. Benim aldığım duyumlara göre de, takım yakın bir zamanda Katar ya da Birleşik Arap Emirlikleri’ne yakın bir şirket tarafından satın alınabilir. Bana kalırsa en mantılısı da bu olsa gerek. Şayet bir takım kurumsal olarak iyi yönetilemiyorsa, onu en uygun zamanda ehillerine teslim etmek gerekiyor. İngiltere, Almanya ve İspanya gibi ülkelere baktığımızda yabancı yatırımcıların takımları satın aldığını görüyoruz. Yatırımcıların yaptıkları kurumsal hamlelerle takımı hangi seviyeye getirdikleri ortada. Bu neden Türkiye’de olmasın. Göztepe gibi bir takım satıldıysa, Trabzonspor’da pek ala satılabilir.
Çok uzak değil. Yakında 2,1 milyar lirayı kimlerin ödediği ortaya çıkar. O zaman ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.