(The Turkish Post) – TARIK GÜNDOĞAN
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Lübnan ile geçici bir ateşkesi onaylaması, İsrail’in Gazze ve Lübnan’da sürdürdüğü çatışmaların gölgesinde gerçekleşti. ABD öncülüğündeki bu girişim, İsrail’in kuzey sınırındaki vatandaşların güvenli şekilde evlerine dönmesini hedefliyor. Ancak bu ateşkesin, ateşkeslere uyma sicili oldukça bozuk olan İsrail tarafından ne kadar uygulanabilir olacağı tartışmalı bir konu. Üstelik neden on binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze’de bir ateşkes değil de Lübnan’da Hizbullah ile ateşkese varıldığı, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor: İran bu ateşkesin neresinde?
İsrail’in Ateşkes İhlalleri Geçmişi
Tarihi boyunca İsrail, ateşkesi kabul ettiği durumlarda dahi ihlalleriyle dikkat çekti. Gazze’de birçok kez yapılan ateşkes anlaşmaları İsrail’in operasyonlarını sürdürmesiyle bozuldu. Benzer şekilde, Lübnan’da da Hizbullah ile gerilimde ateşkese rağmen hava saldırıları ve top atışları kaydedilmişti. Bu nedenle, Netanyahu hükümetinin Lübnan’da bu kez bir ateşkese sadık kalıp kalmayacağı büyük bir belirsizlik taşıyor.
Gazze’de Red, Lübnan’da Kabul: Farklı Politikalar
İsrail’in Gazze’de ateşkesi reddetmesine rağmen Lübnan’da kabul etmesi, siyasi ve stratejik bir farkın göstergesi olabilir. Gazze’deki Hamas saldırıları, İsrail için daha içsel bir tehdit olarak görülürken, Lübnan’da Hizbullah’ın İran desteği nedeniyle uluslararası dengeler devreye giriyor. ABD’nin ve diğer müttefiklerinin baskısı, Lübnan’daki ateşkesin kabul edilmesinde etkili olmuş olabilir. Ayrıca, İran’ın Hizbullah üzerindeki nüfuzu, İsrail’in bu cephede daha temkinli davranmasına neden olmuş gibi görünüyor.
İran Faktörü
Netanyahu, Lübnan’daki ateşkesi İran’ın desteğiyle hareket eden Hizbullah’ın tehditlerini engellemek için bir fırsat olarak gördüğünü ifade etti. Bu, İsrail’in Gazze’den ziyade Lübnan’da uluslararası aktörlerle uyumlu hareket etmek zorunda kalabileceğini gösteriyor. İran’ın dolaylı etkisi, ateşkesin sürdürülmesinde belirleyici olabilir.
Gazze’de ateşkes için pek de ısrarcı olmayan İran’ın, Lübnan’daki ateşkese desteği de sorgulanmalı. Bana sorarsanız, Türkiye’den sonra İran’ın da Hamas’tan vazgeçiyor olabileceğinin ilk işaretlerinden biri olabilir. Bunu zaman gösterecek.
Ama anlaşılan o ki Gazze’deki siviller, on binlerce masumun öldürülmesi unutulmaya başlanacak. Muhtemel ki İran medyasında Gazze’de İsrail’in öldürdüğü sivillerle ilgili daha az haber görmeye başlayacağız.
İsrail’in Hizbullah’la, yani aslında İran ile vardığı ateşkes bir anlamda Gazze’nin feda edilmesi olarak da yorumlanabilir.
Ateşkesin Geleceği
Geçmiş deneyimlere bakıldığında, İsrail’in Lübnan’da ateşkese tamamen sadık kalması beklenmiyor. Şimdilik ABD’nin bölgedeki diplomatik çabalarına uyum sağlayan İsrail, ilerleyen dönemde gerekçelendirilen “güvenlik endişeleri” ile bu anlaşmayı ihlal edebilir. Lübnan’daki ateşkesin kaderi, Hizbullah’ın ve İsrail’in sınır bölgelerindeki tutumuna bağlı olacak.
Netanyahu’nun Lübnan’da ateşkesi onaylaması, bölgedeki gerilimleri azaltmak için bir adım gibi görünse de İsrail’in sicili göz önünde bulundurulduğunda bu adımın ne kadar kalıcı olacağı sorgulanmaya devam edecek. Ateşkesin, uluslararası toplumun dikkatini daha geniş stratejik hesaplara yönlendirme aracı mı, yoksa gerçek bir barış girişimi mi olduğu zamanla ortaya çıkacak.