(The Turkish Post) – Sabah gazetesinin haberine göre suç duyurusunda, Sarıgül’ün babasının siyasi kimliğini kullanarak Göktürk, Beykoz, Nişantaşı ve Erzincan’daki “hayali projeler” üzerinden yaklaşık 250 milyon lira tutarında dolandırıcılık yaptığı iddia edildi.
İddialara göre Sarıgül, Göktürk ve Beykoz’daki arsaların “Cumhurbaşkanlığı onaylı projeler” olduğunu söyleyerek büyük meblağlar aldı. Ancak bu bölgelerde herhangi bir resmi proje ya da imar izni bulunmadığı belirtildi.
Nişantaşı’ndaki başka bir projede ise Beşiktaş Belediyesi ve Şişli eski Belediye Başkanı Muammer Keskin’in adlarını kullanarak “siyasi güven ortamı” oluşturduğu ileri sürüldü.
Ayrıca, Erzincan’daki 24 Ayar Madencilik Enerji Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. üzerinden 2,5 milyon dolarlık hisse devriyle dolandırıcılık yapıldığı; ancak şirketin ruhsatlarının süresinin dolmuş olduğu ifade edildi.
Dilekçede ayrıca, satışı yapılan Ortaköy’deki 3,35 milyon dolarlık taşınmaz için daha sonra Sarıgül ailesine ait bir şirket tarafından tapu iptal davası açıldığı, bunun da “organize bir hile planı” olduğu iddia edildi.
SARIGÜL CEPHESİNDEN İLK AÇIKLAMA
Hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulan Emir Sarıgül’ün avukatı konuyla ilgili Odatv’ye açıklamalarda bulundu ve söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında yalnızca Ulus’taki bir arazi satışıyla ilgili hukuki bir süreç bulunduğunu belirtti.
Açıklamaya göre Sarıgül ile şikayetçi taraf yaklaşık 4–5 yıldır zaman zaman ortak gayrimenkul projeleri üzerinde çalıştı. Ancak bunların çoğu fikir aşamasında kaldı, sadece Ulus’taki arazi satışı gerçekleşti.
“Emir Sarıgül’ün de inşaat şirketleri var. Kendi mülkleri üzerinden proje geliştirip yatırımcılarla ortak işler yapmak istiyordu. Hüseyin Azeri bu kapsamda birkaç araziyi inceledi ancak sadece Ulus’taki satış gerçekleşti”
“MAHKEME KARARIYLA SATIŞ İPTAL EDİLDİ”
Açıklamada, Ulus’taki satışın şirket adına yapılan bir işlem olduğu, dolayısıyla ticaret mahkemesi kararıyla satışın iptal edildiği belirtildi.
“Satış Sarıgül’ün vekâletiyle yapılmış ama arazi şirketin mülküydü. Şirket dava açtı ve mahkeme taşınmazı yeniden şirkete tescil etti. Bu karar istinaf aşamasında. Satış bedeli olan yaklaşık 17 milyon TL zaten tapuda beyan edildi”
Taraflar arasındaki anlaşmazlığın bu satıştan doğduğu, diğer tüm projelerin hiçbir aşamada yatırım veya para transferine dönüşmediği ifade edildi.
“BASIN YOLUYLA TEHDİT EDİLDİ”
Davanın kaybedilmesi üzerine karşı tarafın “basın yoluyla itibar zedeleme” tehdidinde bulunulduğu belirtilerek “Dava kaybedilince konuyu tehdit boyutuna taşıdı. ‘Feragat etmezsen seni basına şikâyet ederim’ dedi. Savcılığa verilen dilekçede bile bu tehdit ima ediliyor” denildi.
Ayrıca, taraflar arasında geçen diğer iddialar arasında yer alan Erzincan’daki maden sahası ve Beykoz, Göktürk, Nişantaşı’ndaki projeler için “herhangi bir resmi ortaklık veya para transferi bulunmadığı” belirtildi.
“Bu projelerde hiçbir ödeme veya yatırım yok. Hayatın olağan akışına aykırı olarak, kimse milyonlarca lirayı belgesiz teslim etmez”Sarıgül cephesi, tüm belgeleri savcılığa sunacaklarını belirterek şu ifadeyi kullandı:
“Hiçbir işlem hukuka aykırı değildir. Bütün belgeleriyle savcılığa sunuyoruz. Hukuki ihtilafı çarpıtarak basına servis ettiler”
MUSTAFA SARIGÜL: İDDİALAR TAMAMEN ASILSIZ
Mustafa Sarıgül, İranlı iş insanı Hüseyin Azari’nin, oğlu Emir Sarıgül hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu iddiasını yalanladı Sarıgül, danışmanı aracılığı ile basın mensuplarına ilettiği mesajında, söz konusu iddianın “tamamen yalan” olduğunu söyledi.






















