(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
Son günlerde anket haberlerinin sayısı mı arttı, bana mı öyle geliyor, bilmiyorum. Nerede bir kamuoyu yoklaması görsem hemen dikkat kesilir, rakamlar arasında kendimi kaybederim. Anketlerin her zaman doğru söylemediğinin de farkındayım. Buna rağmen hiçbir sonuca ilgisiz kalamam.
Birkaç gün önce ciddiyetine inandığım bir kamuoyu şirketinin anket sonuçlarını gördüm. CHP birinciliğini koruyor, onu AK Parti izliyordu. Aşağı yukarı 31 Mart seçimlerinin sonuçları bugün için de geçerliydi. Seçmende kayda değer parti değişimi yaşanmamıştı. Biraz kuşkuyla yaklaştım.
Acaba öyle mi gerçekten? Siyasi gündemin bunca hareketi halkın parti tercihlerine hiç mi etki etmedi? Ekonomide düzelmeyen rakamlar, hayat pahalılığının durdurulamaması AK Parti için olumsuz değil mi? Dışarıdan içeriye kadar öylesine siyasi gel-gitler yaşanıyor ki toplumun bunlara kayıtsız kalması mümkün değil.
Derken bir anket sonucuyla karşılaştım. Adını da vereyim; Çalışma, ASAL Araştırma’nın… Gazete ‘Fark 1 puandan az’ başlığıyla veriyor haberi. AK Parti ile CHP arasındaki fark 0,8 olarak ölçülmüş. AK Parti ilk sırada… CHP’nin nefesi ise hemen ensesinde. 31 Mart’a göre CHP biraz gerilemiş.
Fakat o ne? Tabloya baktığımda asıl haberin ‘kararsızlar’ olduğunu gördüm. Ankete katılanlara bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ diye sorulmuş… AK Parti diyenler yüzde 22 iken CHP yüzde 21.15… Diğer partiler ise yüzde 7’nin altında. MHP’de de düşüş var, DEM’de de…
İlk sırada ise yüzde 32.2 ile ‘Kararsızlar Partisi’ var. AK Parti ile CHP’ye 10 puandan fazla fark atmış durumda. Toplum seçim yorgunu olduğu için ‘kararsızların’ bu kadar yüksek oranda çıkması anlaşılabilir bir durum… Acaba ‘kararsızlar’ ‘kararsız’ olmakta kararlı mı? Yoksa bu geçici bir durum mu?
Yavuz Ağıralioğlu ‘Anahtar’ adlı parti kurdu. Belki ittifaklar içinde anlam kazanacak bir çaba. Yoksa siyasi alanda Ağıralioğlu’nu öne çıkaracak boşluk yok. Hedef kitlesi milliyetçi sağ ise MHP’den, İYİ Parti’ye, Zafer’den Sinan Oğan’ın partisine kadar yok yok… Anahtar bunların arasında nereye oturacak? Adı gibi siyasetin kilidini açacak anahtar mı olacak? Gençler bilmez, Erbakan’ın lideri olduğu MSP’nin amblemi anahtardı. Sağ ve sol kutuplaşmanın yaşandığı siyasi hayatta amblemi gibi anahtar olmayı başarmıştı.
Bugün ‘Anahtar’ diye bir partiye değil, ‘Kararsızlar’ partisine ihtiyaç var. Baksanıza sonuçlara… Kararsızların iyi analiz edilmesi lazım. AK Parti’den kopmuş ama adresini bulamamışların ilk sırayı oluşturduğunu düşünüyorum. Fatih Erbakan’ın YRP’si ‘alternatif’ idi fakat o da sessizliğe gömüldü. Belediye Başkanlarını bile elinde tutamadı.
AK Parti’den kopan kitlelerin yeni adres aradığı kesin gibi… Erdoğan’dan umutların kesildiği ve bir daha geri dönmeyeceği yine araştırmalara yansıyan sonuçlardan… Kopuşun ana nedeni ise ekonomik sıkıntılar… Dizginlenemeyen enflasyon, çarşı, pazar ve marketleri yangın yerine çeviren hayat pahalılığı… Mehmet Şimşek’in reçetesinin derde deva olamadığı da gerçek.
Kararsızların ikinci basamağında ise CHP’nin ‘muhalefetteki yetersizliği’ olmalı. 31 Mart’tan sonra sandıktan aldığı güçle siyaseti ve gündemi domine etmesi beklenen Özgür Özel’in CHP’si toplumsal muhalefetin bile çok gerilerine düştü. Cılız, edilgen ve zayıf üslup ve içerik halkın muhalefet hislerine tercüman olmaktan çok uzak. ‘Kaybedersem ben kaybederim’ gibi tuhaf bir cümle kuran Özel’den muhalefet blokunu organize etmesi ve güçlendirmesi beklenebilir mi?
ASAL’ın kamuoyu yoklamasına yansıyan sonuçları, iktidar ve özellikle muhalefet partileri için bir alarmdır. Seçmenin bu kadar yüksek oranda mevcut partilerden umutlarını yitirmeleri hiç de hayra alamet değil. ‘Aradaki fark 0,8’e düştü’ gibi ikincil ve yan unsurlarla oyalanmak, ‘kumda oynamaktan’ farksızdır. İktidarın yapabileceği fazla şey kalmadı, elindeki bütün kozları tüketti, fakat muhalefet öyle değil. Kararsızların yüzde 32’lik oy oranının, muhalefeti titretmesi ve kendisine getirmesi lazım.