(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
Deva’da üst üste iki istifa yaşandı. Önce Balıkesir milletvekili Burak Dalgın, ardından Manisa’dan Meclis’e giren Selma Aliye Kavaf partilerinden ayrıldı. Geçen hafta da Mustafa Yeneroğlu kopmuştu. İstifalarla başı dertte olan sadece Deva değil. En ağır darbeyi İYİ Parti yaşadı. Ki hâlâ depremin artçı sarsıntıları sürüyor.
Seçimlerde 44 milletvekili çıkaran İYİ Parti Meral Akşener’in istifasından sonra dağılma sürecine girdi. Partinin ekran yüzü ve sözcüsü Kürşat Zorlu bile ayrıldı. Ve milletvekili sayısı 29’a düştü. İYİ Parti için dramatik bir tablo. Oysa Akşener’in partisi Türk siyaseti için bir umuttu. Merkez sağdaki boşluğu doldurma potansiyeli taşıyordu.
Akşener’in ‘altılı masadaki’ ikircikli tavrı partisini de alt üst etti. Ne dostlarına yaranabildi ne de muarızlarına… Gerçi sarıya boyadığı saçlarıyla Saray’da bir fotoğraf verdi. Fakat içeriği doldurulamadı. Neden Saray’a gitti, Erdoğan’la ne görüştü? Anlaşılamadı. İstifaların Akşener’in Saray ziyaretiyle ilişkisi var mı? Meçhul. Kürşat Zorlu’nun istifasını bu kapsamda yorumlayanlara rastladım.
Hatta daha partiden ayrılmadan ‘bakanlık’ karşılığında AK Parti’ye geçeceği kulislerde konuşulmaya başlandı. Sonra ‘bakanlık’ talebinin yerini başka saikler aldığını duydum. Siyasette hiçbir şey sır olarak kalmaz. Günün sonunda gerçekler bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar. İktidar partilerine milletvekillerinin ilgisi sebepsiz olmaz.
Aslında üzerinde pek durulmayan başka istifa olayı da var. MHP Genel Merkezi 3 milletvekilinin istifalarını istedi. Onlar da gereğini yaptı. Partilerine ve Bahçeli’ye bağlılıklarını ve sadakatlerini sunarak. Yargıya yansıyan dosyalardan, yüz kızartıcı iddialara kadar birçok sebep dillendirildi fakat kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmadı. O günden beri ‘Bir parti neden 3 milletvekilinin istifasını istesin?’ sorusunun cevabını düşünüyorum.
Özellikle MHP’den istifa eden 3 milletvekili konusu üzerinde çalışılmaya değer.
Bu yazıyı yazmamın nedeni Deva’da yaşanan üst üste istifalar… Deva muhalefet partisi. Meclis’te grup kuracak çoğunluğu yok. Gelecek ve Saadet’le ‘çatı yapı’ oluşturmak için bir süredir çalışmalar yürütülüyordu. Müzakereler tamamlandı, karar aşamasına gelindi. İstifalar bu noktadan sonra ortaya çıktı. Deva’da yaşanan istifa depreminde AK Parti’nin eli var mı?
Pek sanmıyorum. Mustafa Yeneroğlu’nun Erdoğan’ın politikalarına tavrı bilinmeyen bir şey değil. Kavaf’ın da aynı şekilde. Tekrar geri dönmeleri çok sürpriz olur. Burak Dalgın çiçeği burnunda siyasetçiydi. Beklentisi neydi bilmiyorum ama siyaset uzun soluklu bir iştir. İdeallerin realiteye dönmesi kolay değildir. Siyasette düz yolda yürünmez, inişli çıkışlı, engebeli ve zaman zaman tehlikelerle dolu mayınlı arazileri aşmak zorunda kalırsınız.
Acaba Deva’dan istifa eden milletvekilleri ‘iktidar umuduyla’ mı siyasete girdiler? Açıklamalarını okudum, anlam veremedim. Sondan başlayayım, Kavaf’ın ‘çatı yapıya’ itirazı var. İstifa nedeni de bu. Meclis’te daha etkili olmanın başka yolu ve yöntemi var mı? Bir muhalefet partisinin önce varlığını Meclis’te kanıtlaması lazım. Meclis’ten sesini duyurması daha kolaydır. Etkili muhalefet büyütür. Sokak sokak, hane hane dolaşacak teşkilatı olmadığı dikkate alındığında Deva’nın Meclis’e ağırlık vermesi son derece normal.
Toplumsal muhalefetin adres aradığı bir süreçte yaşanan Deva’dan istifalar ‘büyüme umuduna’ darbe vurdu. Ali Babacan’ın milletvekili listesi yaparken yol yürüyeceği siyaset arkadaşlarını iyi seçemediğinin de göstergesi bu. Mayıs seçimlerinden bu yana ne kadar zaman geçti ki… İstifayı gerektirecek ne gibi siyasi kırılmalar oldu ki… Deva hangi zorlukla sınandı da bazı milletvekilleri döküldü? Ali Babacan 10 küsur milletvekilini yönetemeyen lider durumuna düştü.
Siyasi tarih, partilerinden ayrılan ve başka partilere transfer olan milletvekillerini hiç hayırla yad etmedi. Transfer futbolda olur, siyasette değil. Siyasetin doğası istifa ve parti değiştirmeyi kabul etmiyor. Toplumun vicdanı da… Siyaset herkesin kaybettiği bir oyuna dönüşüyor. Kan kaybeden Deva veya çatı yapı değil siyaset olur. Toplumun umuduyla oynandı. Babacan’ın karnesine eksi olarak yazıldı.