(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
‘Erken seçim’ konusu siyasetin gündemine tekrar girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İbrahim Tatlıses’in ‘Adaylığa var mısınız?’ sorusuna ‘Varım’ cevabını vermesi kulisleri hareketlendirdi. 2028 Mayısı’na yıllar varken adaylığını ‘gündeme getirmesi’ seçim işareti olarak yorumlayanlar çıktı.
Bir başka sıradışı olay da, AK Parti’nin hızlandırılmış kongre süreci… AK Parti şubat ayında yani kışın ortasında ‘büyük kongresini’ toplayacak. Neden? Bu acele niye? Oysa Ankara’da kongre mevsimi ilkbahar veya sonbahardır. Erdoğan’ın kongrelere ‘olağanüstü önem’ verdiğini bilmeyen yok. Hafta sonu il il dolaşıyor ve partisinin kongrelerine katılıyor.
Siyasi çevrelerde ‘Büyük kongrede’ bir ‘seçim ekibi’ kuracağı yorumlarına sık rastlanıyor. Bu seçimden önceki ‘son kongre’ anlamına gelir. Bugünden bir seçim takvimi veya tarihi vermek ‘kolay’ değil. 2025 zor görünüyor. Olursa erken değil, ‘baskın seçim’ olur. 2026’dan itibaren sandık siyasetin ve ülkenin gündemine ciddi ciddi girer. Görünen o…
ÖZGÜR ÖZEL’İN “MART” VURGUSU
2026 CHP’nin Erdoğan’ın adaylığı için son tarih… CHP Lideri Özgür Özel birkaç kez bu tarihi telaffuz etti. Erdoğan’ın ‘Varım’ çıkışından sonra ‘Hemen bu yıl seçim yapalım’ dese de 2026 sözü geçerliliği koruyor. Erdoğan’ın adaylığı için Meclis’in erken seçim kararı alması veya Anayasa değişikliği şart. CHP ‘erken seçim’ kapısını ardına kadar açtı…
Anayasa değişikliği ise pek mümkün görünmüyor. DEM ve İmralı hattında gelişen sürecin ‘anayasa’ değişikliğiyle sonuçlanması kolay değil. Erdoğan’ın İmralı’nın ‘taleplerine kapalı’ olduğunu gösteren yığınla işaret var. En son bir grup milletvekiliyle yaptığı kahvaltıdan dışarı sızan bilgilere göre, bir ‘Genel affın ve Öcalan’ın ev hapsine çıkmasının gündemde ve mümkün olmadığı…’ bizzat Erdoğan söyledi.
Genel af ve ev hapsi gibi konular gündemde değil ise DEM ve İmralı hattı neden kuruldu? Hadi, ‘ev hapsi’ ötelenebilir fakat ‘genel afsız’ bir süreç gelişebilir mi? Bu arada Bahçeli’nin, Öcalan için ‘umut hakkını’ gündeme getirme sözü ne olacak? Bütün oyun DEM’in İmralı görüşmesinden mi ibaretti? Henüz karar vermek için erken… Fakat ‘anayasa değişikliği’ Kaf Dağı’nın arkası kadar uzak…
Çünkü ortada terazi yok… Bir kefesine DEM’in desteğini almak için İmralı’nın talepleri konmalı ki, diğer kefeye de Erdoğan’ın tekrar adaylığının önünü açacak düzenleme konabilsin. Öyle değil mi?
DEM’li Mersin Akdeniz Belediye’sine kayyım atanması, CHP’li Beşiktaş Belediyesi’ne ‘şafak operasyonu’ yapılması sadece hukuki gerekçelerle açıklanamaz. Olayın ‘siyasi yönü’ boyutu tartışılmaz. DEM’in kayyım politikasına verdiği sert tepki, AK Parti veya Erdoğan’ın canını sıkmaya yeter. Beşiktaş operasyonunun de hedefi Ekrem İmamoğlu’ndan başkası olabilir mi? AK Parti seçim sürecini başlattı mı yoksa…?
GÖZLER BAHÇELİ’DE
Erken ve baskın seçimlerin bir numaralı ismi Devlet Bahçeli grup toplantısında ‘Seçimler zamanında…’ dedi. Başta CHP, muhalefetin erken seçim taleplerine tepki gösterdi. Seçim zamanında olursa Erdoğan aday olamıyor? Bu sorun nasıl çözülecek? Bahçeli daha önce ‘anayasa değişikliğini’ tek seçenek diye sunmuştu. Orası da ilerlemiyor. Öcalan açılımı bir çıkmaz sokağa girdi. Bunu herkesin görmesi için sokağın sonuna kadar yürüyeceğiz. Duvar nasıl aşılacak?
Erken seçim deyince gözlerin Bahçeli’ye çevrilmesi doğal. Bugün ‘yok’ diyen Bahçeli, ‘bir gece ansızın’ seçim kartını masaya sürmeyeceğinden kim emin olabilir? Özellikle de Erdoğan… Bir baskın seçime hazırlıksız yakalanmak da mümkün. Bahçeli 2002’de ortakları Ecevit ve Yılmaz’a yaptığını Erdoğan’a niye tekrarlamasın? Ankara’da bu seçenek hiçbir zaman denklem dışına çıkmadı.
Bana öyle geliyor ki Erdoğan, CHP Lideri Özel’in sözleri doğrultusunda ‘seçim hesapları’ yapmaya başladı. Beşiktaş operasyonu hesapları bozmaz mı? Hayır… Beşiktaş operasyonu CHP’nin içine bir bomba gibi düştü. Saflar sıklaşacağı yerde parti içi odaklar en kârlı çıkacak pozisyonu almakla meşgul. Çünkü operasyonun asıl hedefi İmamoğlu… Erdoğan’ın İmamoğlu’na taktığını görmemek için siyasi kör olmak lazım.
Erken seçim siyasetin gündemine yavaş yavaş giriyor gibi… Hep böyle olur, önce kokusu duyulur sandığın, sonrası kendisi gelir. Evet, sisler içindeki Ankara’nın puslu havasında bir seçim kokusu var.