(The Turkish Post) – T24 yazarı Hasan Cemal, yazar ve siyaset bilimci Şahin Alpay’ın anılarını anlattığı “Bir Hikayem Var” kitabıyla ilgili dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.
Hasan Cemal’in “Dostluklar insanı ayakta tutar!” başlıklı yazısı şöyle:
Dostluklar insanı ayakta tutar, besler. Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay.
Çok uzun yılların ötesinden gelen bir dost…
İyi ki var!
Yeni kitabı çıktı:
Sayfaların arasında dolaşırken sık sık dalıyorum.
Yaşlı hatıralar beni tutsak alıyor. Sevgili Şahin’in ne kadar dürüst, ne kadar titiz olduğunu, ve kendi kendini özeleştiri süzgecinden geçirirken, ne kadar samimi bir insan olduğunu bir kez daha anlıyorum.
Sohbetlerimizde ara sıra bana İngilizce, “Nobody’s perfect” der Şahin. Türkçe, “kimse mükemmel değildir” anlamına gelen bir söz…
Hayat bunu bize öğretmişti.
Hepimizin günahları da vardı, sevapları da, artıları da, eksileri de…
Hiç birimiz öyle masum değildik!
Ayrıca, gerçeğin bir değil, bin yüzlü olduğunu yine hayatın içinden öğrenmiştik.
Kitabı bir solukta okurken
içimi acıtan bir şey oldu: Hayal kırıklıkları…
Ne çok hayal kırıklığı yaşamışız hayatta.
Beklediğimiz yarınlar neredeyse hiç gelmemiş…
Bu açıdan Cumhuriyet‘teki zamanlarımızı da kitabında epeyce dokunaklı anlatmış Şahin…
BİR HİKAYEM VAR‘ı okurken Stefan Zweig‘ın 1930’lardaki o sözü sık sık aklıma takıldı:
Günün birinde adaletin kaba gücü yeneceğine ve barış dolu yepyeni bir dünyanın doğacağına inanan insanlar bu inançlarını yitirmedi mi? Bizler; o kadar çok hayal kırıklığı yaşadık ki, heyecan ve coşkuyla yeni bir geleceği ümit edemiyoruz.
Öyle ama sevgili Şahin, bugün yine de demokrasi ve özgürlük bayrağı elimizde.
Çok eski zamanlarda hiç sevmediğimiz “Batı demokrasisi“ne bugün de sahip çıkıyoruz.
Nerelerden geçip geldik bugünlere, senin hikayen bu gerçeği ne kadar güzel anlatıyor.
Bir da Fatma’na olan ve hiç bitmeyen o büyük aşkın var kitapta…
Yıl 1967, Mülkiye mezuniyet balosunda Şahin Fatma’sıyla…
Ve Filistin’deki gerillacılık zamanlarından sonra İsveç’e kaçarken Fatma’na gönderdiğin o mesaj:
Sevgilim, ben ettim, sen etme; affet… Devrimciliği bırakıyorum. Kızımla birlikte yanıma gelmeni istiyorum. Bir daha seni asla asla terk etmeyecek, asla asla üzmeyeceğim…
Stokholm’deyken sana Cengiz Çandar’ın, Cengo‘nun 1973 yılı ekim ayında Paris’ten yazdığı bir mektup da var:
Azizim, bir iki kitap, beş on grev, on onbeş nümayiş hop geldik silahlı mücadelenin eşiğine! Şu Türkiye devrimci hareketi tam görmemişin oğlu olmuş misaliydi, vallahi şimdi bakınca…
Evet, yıllar böyle geçip gitti, hayal kırıklıklarımızla…
Hayatın bizden yana zamanlarını pek yaşayamadık. Ama bak, 80’li yaşlara geldik, elimizde hala demokrasi bayrağı var.
Ne mutlu bize.
İyi ki varsın Şahin kardeşim, kendine iyi bak.
——————————————————-
* Şahin Alpay, BİR HİKAYEM VAR,
Anılar, Birinci Kitap,
lejantkitap.