(The Turkish Post) – Şanlıurfa merkeze 18 kilometre uzaklıktaki kırsal Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ören yerinde, en somut bulgular 1986’da tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykelle ortaya çıktı.
Şanlıurfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsünce 1995’ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.
DÜNYANIN EN ESKİ TAPINAK KALINTILARI
Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli, dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.
Elde edilen buluntular üzerine tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Göbeklitepe, 2 Temmuz 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Yapılan koruma çatısı ve çevre düzenlemesinin ardından Göbeklitepe resmi olarak 8 Mart 2019’da açılmıştı.
Güneydoğu turlarının önemli uğrak noktası haline gelen ören yerini, açılışından bu yana 2 milyon 551 bin 535 kişi ziyaret etti.
‘BULUNTULARLA BERABER İLGİ ODAĞI HALİNE GELİYOR’
Göbeklitepe Alan Başkanı ve Şanlıurfa Müzesi Müdürü Celal Uludağ, ören yerinde yapılan kazılarda elde edilen buluntuların dünya arkeolojisi açısından çok önemli sonuçlar oluşturduğunu söyledi.
Gelen ziyaretçi sayısının her yıl arttığına işaret eden Uludağ, bölgede 1995 yılında başlayan kazıların devam ettiğini, bulunan eserlerin tüm dünyanın dikkatini bu bölgeye çektiğini anlattı.
2023 yılında domuz heykelinin bulunduğunu anımsatan Uludağ, şöyle konuştu:
“Aslında gerçek boyutlarında yapılmış dünyanın en eski boyalı domuz heykeli olarak bu eseri nitelendirebiliriz. Bu eser Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte. Tabii Göbeklitepe’de kazı çalışmaları devam ediyor, Taştepeler projesi kapsamında. Bu kazı çalışmaları önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Geçtiğimiz yıllarda elde edilen eserler gibi devam edecek kazı çalışmalarında da çok önemli buluntulara rastlanacak. Tabii bu buluntularla beraber Göbeklitepe, insanların ilgi odağı haline geliyor.”
‘DÜNYANIN ANITSAL MİMARİ ANLAMINDA EN ESKİSİ’
Uludağ, ören yerinin dünya ve Türkiye arkeolojisi için çok önemli bir yere sahip olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Buraya gelen insanlar alandaki bu yapıları gördükleri zaman, özellikle steller üzerindeki insan figürlerini, hayvan figürlerini gördükleri zaman gerçekten hayretle karşılıyorlar. Çünkü Göbeklitepe Ören Yeri dünyanın anıtsal mimari anlamında en eskisi ve en özeli aslında. İnsanlar bunu merak ederek Göbeklitepe’yi ziyaret ediyor. Bu ziyaretlerin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Göbeklitepe gerçekten de dünya tarihini değiştiren önemli noktalardan, önemli merkezlerden biri.”