(The Turkish Post) – SAFA KAR
‘Derbi maçlarının favorisi olmaz’ diye boşuna söylenmemiş. Fenerbahçe hem 10 kişiyle hem de deplasmanda Galatasaray’ı 1-0 yendi. Ve yeni bir hikaye yazdı. Uzun yıllar anlatılacak bir hikaye bu. Hikayenin taçlanabilmesi için son hafta sürprizine ihtiyacı var Sarı Lacivertliler’in. Fenerbahçe heyecanı son 90 dakikaya taşımaya başardı. Galatasaray Konya’ya gidecek, Fenerbahçe ise evinde küme düşmesi kesinleşen İstanbulspor’la oynayacak.
Saha ve seyircinin yanısıra 6 puan önde olmanın avantajıyla maça başlayan Galatasaray belki de sezonun en kötü futbolunu oynadı. Futbolcular top çevirmekte bile zorlandı. Daha karşılaşmanın ilk bölümünde Fenerbahçe 10 kişi kaldı. Bu bile Sarı Kırmızılılar’ın üzerinde ki ölü toprağını silkeleyemedi. Bir kişi eksik oynamasına rağmen Fenerbahçe daha canlı ve dirençliydi. İlk yarının sonunda Fred topu boş kale yerine auta atmasaydı takımını öne geçirecekti. Galatasaray da Barış’la gole yaklaştı ancak yakın mesafeden kafa vuruşunda top kaleninin üzerinden dışarıya çıktı.
İkinci yarı Galatasaray’ın tutukluğunu atmasını bekleyenler boşuna başladı. Oysa bu bir derbi maçıydı. Aynı zamanda da şampiyonluk karşılaşması… Tribünleri dolduran taraftarlar kendilerini şampiyonluğa hazırlamıştı. Sanki Galatasaraylı oyuncular şampiyonluğa son maça bırakmak ister gibi isteksiz, cansız ve de ruhsuzdu. Ne pozisyon üretmekte başarılı oldu ne de orta saha ve defansta. Sık sık gedikler verdi ve az oyuncuyla yakalandı. Gol adeta ‘geliyorum’ dedi.
Köşe atışında Muslera’nın ellerinden seken top Çağlar’ın önünde kaldı. O da golü atmakta zorlanmadı. Bu gol az sayıdaki Fenerbahçe taraftarını coştururken, Galatasaray tribünlerini susturdu. Önceki maçlarda gole tepki vermekte zorlanmayan ve başarılı olan Galatasaray’ın isteksiz hali golden sonra da devam etti. Oyunu Fenerbahçe’nin sahasına yıkması beklenirken nafile paslar ve isabetsiz uzun toplarla rakibinin ekmeğine yağ sürdü. Doldur boşaltla geçen son bölüm tribündeki Sarı Kırmızılı taraftarı ağlattı.
Ve daha istekli ve canlı oynayan Fenerbahçe, Galatasaray deplasmanından 3 puanla ayrıldı. Bu kazanılan maç 3 puandan ötesi. Fenerbahçe’nin, Galatasaray derbilerinde de yüzü gülmüyordu. Büyük moral kazandı. Şampiyonluk kadar olmasa da her iki takım arasındaki karşılaşmalarda alınan galibiyetler her zaman moral kaynağıdır. Hem takımı hem taraftarı memnun eder, yönetimleri rahatlatır. Fenerbahçe şampiyonluk kupasına erişemese bile sezonu ‘derbi tesellisiyle’ kapatacak. Bu da az bir şey değil.
Galatasaray ise bir derbi maçında şampiyonluk turu atmayı isterdi. Taraftar onun için tribünleri ağzına kadar doldurdu. Evinde 10 kişi kalan Fenerbahçe’ye karşısında sahadan boynu bükük ayrılarak karizmayı fena çizdirdi. Şampiyonluk riski çok yüksek olmasa da kupaya bir çizik atıldı. Konya ve Galatasaray’a beraberlik yettiği için hala şampiyonluğun tek adayı. Aksi çok büyük sürpriz olur. Heyecanın son haftaya taşınması futbolseverlerin işine gelir. Çünkü bu bütün ligin son 90 dakikaya sıkışması demek. Gerilim ve heyecan demek…