(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Türkiye’de gündem, Avrupa’da yarım asırda yaşanmayacak olayların bir haftada gerçekleşmesiyle sık sık değişiyor. Siyasilerin ani açıklamaları, önemli gelişmeleri gölgede bırakabiliyor. Son iki ayda yaşanan olaylara baktığımızda, gündemin hızla değişmesi birçok kritik konuyu unutturmuş durumda. Peki, unutulmaması gereken önemli olaylar neler?
GÜNDEMİN SICAKLIĞI VE UNUTULAN OLAYLAR
Türkiye’de gündem, çoğu zaman siyasilerin açıklamalarıyla yön buluyor. Bu açıklamalar, toplumu etkileyen önemli olayları kısa sürede gölgede bırakıyor. Depremlerden ekonomik krize, dış politikadan çevre felaketlerine kadar birçok kritik gelişme, ani gündem değişiklikleri nedeniyle kamuoyunda yeterince tartışılamadan unutuluyor.
Son iki yılda yaşanan ve unutulmaması gereken önemli olayları hatırlayalım:
6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ VE YENİDEN İNŞA SÜRECİ
Türkiye, 2023 yılında yaşadığı büyük Kahramanmaraş depremleriyle sarsıldı. 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği bu felaket, tarihin en yıkıcı depremlerinden biri olarak kaydedildi. Depremin ardından geçen süre içinde bölgenin yeniden inşa süreci, hükümetin ve halkın gündeminde yer aldı. Ancak yaz aylarında yaşanan siyasi tartışmalar ve farklı gündemler, bu önemli meseleyi gölgede bıraktı. Deprem bölgelerindeki yeniden inşa çalışmaları, depremzedelerin yaşam koşulları gibi kritik konular, hak ettiği dikkatle takip edilmiyor.
ENFLASYON VE EKONOMİK KRİZ
Türkiye ekonomisi, 2024 yılı boyunca yüksek enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve artan yaşam maliyetleriyle boğuşmaya devam ediyor. Halkın alım gücü ciddi şekilde düşerken, asgari ücret artışları bile enflasyon karşısında yetersiz kalıyor. Ancak, hükümetin ekonomi yönetimine dair tartışmalar, çeşitli siyasi açıklamalarla gündemin alt sıralarına itildi. Oysa enflasyon sorunu halkın günlük yaşamını doğrudan etkileyen en önemli konulardan biri olmaya devam ediyor.
DIŞ POLİTİKADA İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ TARTIŞMALARI
Son aylarda Türkiye’nin dış politikasında önemli bir gündem maddesi de İsveç’in NATO üyeliği oldu. Türkiye, uzun süredir terörle mücadele ve güvenlik endişeleri nedeniyle İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkarak bu süreci bloke etmişti. Ancak Temmuz ayında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde İsveç’in üyeliğine onay verdiği açıklandı. Bu gelişme, Türk dış politikasının geleceği açısından büyük bir adım olarak görülse de kısa süre sonra başka siyasi gelişmelerin gölgesinde kaldı.
SEL FELAKETLERİ VE ÇEVRE SORUNLARI
Ağustos ayında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketleri yaşandı. Başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere birçok şehirde hayatı felç eden seller, altyapı sorunlarını yeniden gündeme taşıdı. Ancak sel felaketlerinin ardından bölgelerde yapılan çalışmalar ve çevre felaketlerine karşı alınması gereken önlemler, hızlı gündem değişiklikleri nedeniyle uzun vadeli tartışma alanı bulamadı.
KADIN CİNAYETLERİ VE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Son dönemde Türkiye’de artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, toplumun önemli bir sorunu olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Ancak bu önemli toplumsal mesele de sık sık başka olaylar ve siyasi gelişmelerin gölgesinde kalıyor. Kadın haklarına yönelik yasal düzenlemeler ve önleyici politikaların yetersizliği, sürekli tartışılması gereken bir konu iken kısa süreli açıklamalarla gündemde kayboluyor.
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ
Türkiye’de sosyal medya, gündemlerin hızlı bir şekilde değişmesine büyük katkı sağlıyor. Siyasilerin yaptığı açıklamalar, medyada geniş yankı buluyor ve bu anlık gelişmeler toplumun dikkatini dağıtabiliyor. Ayrıca sosyal medyada viral olan olaylar, uzun vadeli çözümler gerektiren gerçek sorunların tartışılmasını engelliyor.
TOPLUMUN TEPKİSİ
Gündemin bu kadar hızlı değişmesi, toplumda ciddi bir dikkat dağınıklığına yol açıyor. Vatandaşlar, hangi gündemin daha önemli olduğunu anlamakta zorlanırken, uzun vadeli sorunlara odaklanmak yerine anlık tartışmalarla ilgileniyor. Bu durum, toplumsal hafızayı zayıflatarak, çözüm üretilmesi gereken konuların arka planda kalmasına neden oluyor.
GÜNDEMİN HIZLA DEĞİŞMESİ TOPLUMSAL HAFIZAYI ZAYIFLATIYOR
Türkiye’de gündemin hızla değişmesi, medya ve siyasi aktörler tarafından sıkça yönlendiriliyor. Ancak bu hızlı değişimler, gerçek sorunların çözümü için gereken uzun vadeli tartışmaları engelliyor. Ekonomik kriz, deprem sonrası yeniden inşa, çevre felaketleri gibi derin sorunlar, anlık gelişmelerin gölgesinde kalmamalı.
Toplumun ve medyanın bu hızla değişen gündeme karşı daha bilinçli hareket etmesi, kısa vadeli tartışmalar yerine uzun vadeli sorunlara odaklanması gerekiyor.