(The Turkish Post) – ALP YALMAN
Farklı sektörlerde faaliyet gösteren 70 farklı ülkeden 600’ü aşkın yerli ve yabancı firma, İstanbul’da bir araya geldi. 3–6 Eylül tarihlerinde Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan 31. World Food Fuarı’nda firmalar, 5 milyar euroluk işlem hacmine ulaşılmayı hedefliyor. Fuarın amacı, şirketlerin piyasadaki yenilikleri ve ürünleri gösterme, uluslararası ve yerli firmalara erişim, tedarikçilerle ve üreticilerle ilişkileri geliştirme fırsatlarını yakalama fırsatı verme olarak gösteriliyor.
2022 yılında yapılan fuara 25 farklı ülkeden 835 katılımcı ve 2000’in üzerinde marka bir araya gelmişti. Devam eden yıllarda bu sayı katlanarak arttı. Ve katılımcı sayısı 70 farklı ülkeye ulaştı. Ayrıca geçen yıl 163 ülkeden 38 bin 358 profesyonel ziyaretçi de gelerek ziyarette bulunmuştu. Bu yıl sayının 50 bine ulaşması hedefleniyor. Fuar kaynaklarından alınan bilgilere göre; bu sene Azerbaycan, Brezilya, Fransa, Yunanistan, İsrail, Ürdün, Amerika, Katar, İngiltere, Güney Afrika, Sırbistan, Bulgaristan, Almanya, Kuveyt başta olmak üzere 80 ülkeden 800’e yakın yabancı satın alımcı Türkiye’ye gelecek. Bu ilişkilerde de hedeflerinin 5 milyar Euro seviyelerine yükselmek olduğunu kaydediyor kaynaklar. Kaynakların aktardığına göre; geçen yıl şubat ayında yaşanan deprem afeti tarımsal üretimde ve gıda sanayi üretiminde kayıplara yol açtı. Bu nedenle özellikle ilk çeyrekte ihracat artışı yavaşladı. Türkiye’nin deprem etkilerine rağmen 2023 yılında 30 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabileceğini öngörüyor sektör temsilcileri.
HUKUKA DÖNÜŞ ŞART
İşadamları ise bazı temel sorunlar konusunda uyarılarda bulunuyor. Sektörün en önemli paydaşlarından birinin sahibi bir işadamı, bir ülkede temel kaynağın hukuk ve hukuka bağlılık olduğu uyarısında bulunuyor. Onlarca ülkeye ihracat yaptığını ve ithalat alımları da yaptığını aktaran işadamı, “Maalesef Türkiye’ye dışardan olumlu bakılmıyor. Bizler ne anlatırsak anlatalım. İşadamları ülkemizi yakından takip ediyor. Yaşanan hukuk sorunlarını merak ediyorlar. Bize sorduklarında bizde bir şey diyemiyoruz. Neticede bir işadamı yatırım için parasını buraya yatıracak. Hukuk güvencesi olmazsa maalesef yatırımcı getirmemiz çok zor” değerlendirmesinde bulunuyor.
‘BİZ ARTIK İŞ KONUŞMAK İSTİYORUZ’
Bir başka işadamı da aynı dertlerden muzdarip olduğunun altını çiziyor. Özellikle Avrupa ülkelerine mal sattığını ve ülkeye döviz kazandırdığını kaydeden işadamı, “Siyaset öncelikle hukuk ve hukuka dönüş yolunu açmalı. Artık işadamları sadece pazara odaklanmalı. Ancak bizler pazardan ziyade iç piyasadan çıkamıyoruz. Yüksek enflasyon, kur sorunu ve faiz gibi nedenler bizi zorluyor. Siyaset bir an önce bunlara çözüm bulmalı. Aksi durumda hedef hep üreticiler ve perakendeciler oluyor. Biz artık siyaset konuşmak yerine iş konuşmayı amaçlıyoruz. Bu olursa istihdam da olur, fiyatlar da düşer” uyarısında bulunuyor.