(The Turkish Post) – Başkent’te motosikletli saldırıda katledilen Sinan Ateş’in ardından yaşanan süreç cinayetin organize bir şekilde düzenlendiğini ortaya koydu. 30 Aralık 2022’de yaşanan olayın ardından hâlâ iddianame hazırlanmamış olması dikkat çekti. Kritik dosyada savcıların sürekli değişmesi de soru işaretlerine neden oldu. Son olarak Savcı Ayhan Ay’ın sağlık gerekçesiyle iki ay izne çıkması ‘Dosya seçim sonrasına bırakılmak mı isteniyor’ iddialarını getirmişti.
ŞÜPHELİLERİN SERBEST KALMA İHTİMALİ BELİRDİ
Savcı Ay’ın izin süresi doldu ancak Ateş dosyasındaki yetkileri kaldırıldı. Bu gelişmeyle kritik olayda üçüncü kez savcı değişmiş oldu. Öte yandan soruşturmanın uzaması aralarında tetikçi Eray Özyağcı, organizatör Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın temmuz ayında serbest kalması ihtimalini doğurdu. Acılı ailenin adalet beklentisi sürerken soru işaretleriyle dolu sürecin bir an önce aydınlatılmasına dönük beklenti arttı.
SİYASİLERE UZANAN DAVAYI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
CHP Genel Başkanı, Sinan Ateş cinayetine ilişkin “Onun emaneti bütün siyasi partilerin emanetiydi” dedi. Suikastle ilgili soruşturmaya değinen Özel şunları söyledi: Türkiye’deki o tuhaf ve kirli ittifak, olayı araştıran savcıya ‘dur’ dedi. Savcıyı tehdit etti, tayin etti. Siyasilere uzanan bu davayı örtbas etmeye çalıştı. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcu.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Çukurambar semtinde tetikçi Eray Özyağcı tarafından 5 kurşunla öldürüldü. Cinayete ilişkin 22 şüphelinin tutuklandığı ve sona yaklaşılan soruşturmada yaşanan savcı krizi yeni bir boyut kazandı. Soruşturma ilk olarak, o sırada nöbetçi olan Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay başlattı.
Eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın gözaltına alınması talimatı vermesi ve bazı şüphelileri tutuklatması üzerine izne çıkarılan Ayhan Ay’ın yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer ve Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Özcan görevlendirildi. Ay da üçüncü savcı olarak görünürde dosyada yer aldı.
Özer’in koordinatörlüğünde yürütülen soruşturma kapsamında Demirbaş’ın yanı sıra Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın Özel Kalem Müdürü ve yardımcısı Emre Yüksel, MHP’li avukat Serdar Öktem gibi kritik şüpheliler tutuklandı. Bu arada Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı hakkında da yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
SORUŞTURMA GENİŞLEDİ SAVCI GÖREVDEN ALINDI
Soruşturmanın kritik bir aşamaya geldiği sırada Temmuz 2023’te Adli Tatil’e girilmesi gerekçesiyle dosya, izne çıkan Özer ve diğer savcılardan alınarak Başsavcı Vekili Ahmet Altun’a devredildi. Adli Tatil’in sona ermesinin ardından Eylül 2023’te soruşturma tamamen Durdu Özer’den alındı. Soruşturma dosyası yeniden savcı Ay’a verilirken Ahmet Altun da koordinatör başsavcı vekili sıfatını sürdürdü. Ay’ın, ikinci kez görev aldığı soruşturmada Ateş’in konum bilgilerini ve adresini Tolgahan Demirbaş’a verdiği iddia edilen Cinayet Büro’da görevli Komiser M.E.A. tutuklandı.
SEÇİM ÖÇNCESİ SAVCI İZNE ÇIKARILDI
Bu aşamada tamamlanması planlanan soruşturmada Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ömer Şanlı’nın arasında bulunduğu ve henüz ‘işlem’ yapılmayan kritik şüphelilerin durumu gündeme geldi. Ancak bunun değerlendirildiği bir dönemde Savcı Ayhan Ay, 2023 yılının Aralık ayı sonunda 31 Mart yerel seçimleri arifesinde sağlık gerekçesiyle rapor alarak izne çıktı. Soruşturma dosyası, yeniden Başsavcı Vekili Ahmet Altun’a devredildi.
31 MART ÖNCESİ DOSYA RAFA KALDIRILDI
Sinan Ateş soruşturması, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde rafa kaldırıldı. İki aylık rapor aldığı belirtilen Ayhan Ay’ın geçen hafta izninin bitmesi üzerine adliyede mesaiye başladığı öğrenildi. Ancak DW Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, Ateş dosyası yeniden Ayhan Ay’a verilmedi. Ay’ın UYAP’tan dosyayı görme yetkisi de kaldırıldı. Bu süreçte yeni Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse’nin soruşturma için yeni bir savcı görevlendirip görevlendirmeyeceği şimdilik belli değil. Dosyada şu an tek yetkili Ahmet Altun.
TUTUKLU FAİLLER SERBEST KALABİLİR
Sinan Ateş cinayetinde yaşanan savcı krizleri ve soruşturmanın uzaması, bazı tutuklu şüphelilerin tahliye olması riskini doğurdu. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, soruşturma aşamasında tutukluluk süresi ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda en fazla 1 yıl 6 ay olarak uygulanabiliyor. Bu süre, Ocak 2023’te tutuklanan tetikçi Eray Özyağcı, Dodo lakaplı Doğukan Çep, Emre Yüksel, Tolgahan Demirbaş, Serdar Öktem, özel harekât polisleri Muratcan Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey açısından Temmuz 2024’te dolacak. Eğer bu sürede iddianame hazırlanmazsa bu şüpheliler yasal olarak tahliye edilmek zorunda.
Öte yandan soruşturma tamamlanmadığı için iddianamenin yazımına da başlanmadı.
SİNAN ATEŞ’İN EŞİNDEN SAVCININ GÖREVDEN ALINMASINA TEPKİ
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından Savcı Ayhan Ay’ın iki aylık izinden dönmesinin ardından görevden alınmasına tepki gösterdi. Ayşe Ateş, dosyadaki son savcının da görevinden alınması üzerine X üzerinden şöyle yazdı: “Eşim Şehit Sinan Ateş’in dava dosyasına bakan Sayın Savcı Ayhan Ay’ın azledilmesi hakkında: Günlerimizi olumlu bir haber duyma ümidiyle geçirirken olumsuzluklar bir çığ gibi üzerimize gelmeye devam ediyor. Son olarak, soruşturmaya ilk günden bu yana bakan ve dosyaya en hâkim isimlerden biri olan Sayın Savcı Ayhan Ay, izinden döner dönmez görevinden alındı. Menfur cinayetin üzerinden 1 yıl, 2 ay geçmiş olmasına rağmen iddianame de henüz ortada yok. Dışarıdaki katillerin daha ne kadar özgür kalacağı, kaç kişinin canına kıyıp kaç hayatı karartacağı ise meçhul.
Bugüne kadar kamuoyuna yansıyan ve dosya üzerindeki şüpheleri gitgide derinleştiren bütün iddia ve olaylar üzerine düşünüldüğünde tarafımızca ilgililerine sarf edilecek sözler şunlardır: Dava dosyamız Theseus’un gemisi değildir. Theseus’un gemisi de bizce Theseus’un değildir.
Gelinen noktada bir kez daha ifade etmekte fayda var: Kedinin kutunun altında olduğu gerçeği ortadayken Schrödinger’in hem ölü hem de diri, ne ölü ne de diri paradoksuyla zerre ilgilenmiyor, adaletin -devlet eliyle- bir an önce tesis edilmesini sabır ve sükûnet içerisinde beklemeye gayret ediyoruz.”