(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Japonya, uzun süredir devam eden ekonomik durgunluğun ardından, 2024 yılında umut verici bir büyüme sürecine girdi. Ancak bu olumlu tablo, ülkenin yaşlanan nüfusu nedeniyle ciddi bir tehdit altında.
Japonya, teknolojik yenilikler ve sanayi politikaları sayesinde ekonomik açıdan güçlenirken, demografik zorluklar gelecekteki büyüme için büyük bir engel teşkil ediyor.
EKONOMİK BÜYÜME VE DÖNÜŞÜM
2024 yılı itibariyle Japonya, 1990’lardan bu yana en güçlü nominal büyüme oranlarına ulaştı. Özellikle teknoloji ve bankacılık sektörlerinde görülen bu büyüme, hükümetin uyguladığı yenilikçi para politikaları, maliye politikaları ve sanayi stratejileri sayesinde gerçekleşti. Deflasyonun sona ermesi ve tüketici güveninin artması da ekonomiyi canlandıran önemli faktörler arasında yer alıyor.
Ancak, bu ekonomik başarılar, Japonya’nın demografik sorunlarının gölgesinde kalıyor. Ülkenin nüfusu, 15 yıl üst üste düşüş gösterdi ve 2024 yılında yaklaşık 124.9 milyona geriledi. Uzmanlar, bu düşüşün devam edeceğini ve 2070 yılına kadar nüfusun 87 milyona kadar inebileceğini öngörüyor. Daha da endişe verici olan ise, bu süreçte 65 yaş ve üzeri kişilerin oranının %40’a ulaşacak olması.
YAŞLANAN NÜFUS VE EKONOMİK ZORLUKLAR
Japonya’nın nüfusunun hızla yaşlanması, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük zorluklar yaratıyor. Çalışma çağındaki nüfusun azalması, iş gücü eksikliğine neden olurken, emeklilik ve sağlık harcamaları da giderek artıyor. Bu durum, Japonya’nın kamu borcunun yüksek seviyelere ulaşmasına yol açarken, aynı zamanda ekonominin sürdürülebilirliği konusunda da endişeler yaratıyor.
Hükümet, bu zorluklarla başa çıkmak için bir dizi reform ve teşvik paketi hazırladı. 2024 bütçesinde genç çiftleri daha fazla çocuk sahibi olmaya teşvik etmek amacıyla 5.3 trilyon yen ayrıldı. Ancak bu tür teşviklerin etkili olup olmayacağı belirsiz, zira genç Japonlar arasında evlilik ve çocuk sahibi olma isteği, ekonomik belirsizlikler ve yüksek yaşam maliyetleri nedeniyle azalıyor.
SİYASİ TARTIŞMALAR VE REFORM ÖNERİLERİ
Japonya’nın yaşlanan nüfusuna yönelik politikalar, siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor. Hükümet, iş gücüne daha fazla kadın ve yaşlı işçi çekmeyi, emeklilik yaşını yükseltmeyi ve yabancı işçi alımını teşvik etmeyi planlıyor. Bu politikaların, ekonomideki iş gücü açığını kapatması ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlaması hedefleniyor.
OECD’nin 2024 Japonya Ekonomik İncelemesi’ne göre, Japonya’nın ekonomik ve sosyal zorluklarla başa çıkabilmesi için kapsamlı reformlar yapması gerekiyor. Önerilen reformlar arasında, şirketlerde zorunlu emeklilik yaşının kaldırılması, yaşlı işçilerin yeniden eğitilmesi ve iş güvencesinin artırılması gibi adımlar bulunuyor. Ayrıca, yabancı işçilerin uzun süreli ikamet hakkı elde etmelerini sağlayacak politikalar ve iş gücü piyasasına entegrasyonun artırılması da gündemde.
GELECEK PERSPEKTİFİ
Japonya, ekonomik büyüme açısından olumlu adımlar atarken, demografik zorluklarla başa çıkabilmek için daha fazla çaba harcamak zorunda. Ülkenin gelecekteki ekonomik başarısı, yalnızca mevcut büyüme trendinin sürdürülmesine değil, aynı zamanda yaşlanan nüfusun yarattığı ekonomik ve sosyal sorunların etkin bir şekilde yönetilmesine de bağlı olacak. Kapsamlı reformlar ve uzun vadeli stratejiler, Japonya’nın bu zorlukların üstesinden gelmesi için kritik öneme sahip olacak.
Bu nedenle Japonya, ekonomisini dönüştürme çabalarını sürdürürken, aynı zamanda nüfus yapısındaki değişimlerin gerektirdiği sosyal ve ekonomik düzenlemelere de odaklanmak zorunda. Ancak bu sayede, küresel ekonomi içinde rekabetçi kalmaya devam edebilir ve halkının refahını sürdürebilir.