(The Turkish Post) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün TBMM’de yaptığı konuşmada, İsrail’in er ya da geç durdurulacağını belirterek, “Vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, bizim vatan topraklarımız olacaktır” ifadelerini kullandı.
“CİDDİ İSE MGK TOPLANMALI”
Erdoğan’ın sözlerini CHP’nin dış politika ve milli güvenlik kurmayları Cumhuriyet’ten Doğa Öztürk’e değerlendirdi. CHP Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Anayasa’ya göre Erdoğan’ın aynı zamanda başkomutan olduğunu hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı eğer bir ülkenin Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef aldığını söylüyorsa ve burada bir ciddiyet yoksa burada bir sorun var. İddia doğruysa hemen gereğinin yerine getirilmesi, Milli Güvenlik Kurulu’nun toplanması, askeri hazırlık emrinin verilmesi gerek. Eğer sadece söz olarak söylüyorsa da bu korkunç bir ciddiyetsizlik. İçeride ve dışarıda Türkiye’ye itibar kaybettirir” dedi.
‘BU KONULARIN SULANDIRILMASI DOĞRU DEĞİL’
İsrail’in hukuk, sınır tanımadığını dile getiren Uzgel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar ‘yaşamsal’ bir konuyu iç politikaya malzeme etmemesi gerektiğini vurguladı. Uzgel, iddiaya ilişkin olarak ise “İsrail’in Türkiye’ye saldırmasının sonucunda elde edeceği somut bir yarar yok. Eğer Erdoğan ciddiyse, damadı Azerbaycanlı şirketlerle ortak fuar düzenlemesin. Bu toplumun güvenlik algılarıyla oynamasın. Bunlar çok ciddi konular, sulandırılması doğru değil. Erdoğan, bu tür meseleleri çok sık kullanmaya başladı. Bu, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı bölgede ciddiyetsizleştirir. Türkiye’nin etkisini azaltan söylemlerden kaçınsın” dedi. İsrail’in Türkiye’yi hedeflediği fikrini ise gerçekçi bulmadığını aktaran Uzgel, İsrail’in böyle bir kara gücü olmadığını ve bir NATO üyesi olarak Türkiye’yi durumun içine sokmak istemeyeceğini söyledi.
‘TERÖRLE İŞBİRLİĞİNE DİKKAT’
CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise Erdoğan’ın açıklamasının iç politikaya ve kendi seçmenine yönelik bir açıklama olduğunu ayrıca yeni bir beka sorunu yaratma girişi olarak değerlendirdiğini kaydetti. Bağcıoğlu şunları söyledi: “Eğer İsrail ‘risk’ durumundan tehdit durumuna geçtiyse bu konuda TBMM’nin ‘kapalı’ oturumda bilgilendirilmesi gerekir. Belirli alanlarda güçlü olan İsrail’in, Türkiye’ye askeri olarak tehdit oluşturması iki devletin milli güç unsurları mukayese edilerek zayıf ve güçlü tarafları dikkate alındığında ihtimal dahilinde gözükmüyor. Ama her devlet kendi milli menfaatlerini dikkate alarak tehdit veya risk gördüğü devletlere karşı askeri alanın dışında örtülü faaliyetler icra edebilir. Bu tip faaliyetler istihbarat çalışmaları şeklinde de olabilir terör örgütlerinin açık veya örtülü olarak desteklenmesi şeklinde de olabilir. Bu faaliyetler mevcut ise devletlerin bunları tespit ederek bertaraf etmesi egemenlik ve beka şartıdır. Dolayısı ile gerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkan kabiliyetleri gerekse her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye’nin NATO müttefikliği dikkate alındığında; doğrudan askeri tehditten ziyade İsrail’in PKK/YPG terör örgütü başta istikrarımızı bozacak oluşum ve örgütlerle işbirliği gayretlerine dikkat edilmesi gerekir.”