(The Turkish Post) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen partisinin İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nde konuştu.
Konuşmasının başında vefatının birinci yıl dönümünde yazar Alev Alatlı’yı rahmet ve şükranla yad ettiğini söyleyen Erdoğan, Alatlı’nın Türkiye’nin son asırda yetiştirdiği en üretken, en cesur ve en hakikatperver kadın münevverlerinden biri olduğunu dile getirdi. AK Parti’nin kuruluşundan bugüne İstanbul kadın kollarında görev yapan her kadına şükranlarını sunan Erdoğan, kongreyle birlikte göreve başlayacaklara başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
AK Parti olarak hanelere, ağırlıklı olarak kadın üzerinden giderek seçimlerde yüzde 50’leri bulan oy oranlarını yakaladık. Bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse, kadınlara etkin şekilde ulaşamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir. Partimizi hak ettiği yere kadınlar taşıyabilir. 2028’de yeniden yüzde 50 oy oranına ulaşmak istiyoruz.
MUHALEFETE TEPKİ: BU KAFADA GİDERLERSE 22 YIL DAHA BEKLERLER
Siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır en büyük amil çalışmaktır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip, sırtüstü yatarak armut piş ağzıma düş mantığıyla iktidar beklediğine. 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafada giderlerse daha 22 yıl da beklerler.
‘BUNLAR ANCAK İKTİDARCILIK OYNARLAR’
Bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar. Üzerimizdeki vebal çok büyük. Omuzlarımızdaki yük gerçekten çok ağır. Biz de milletimize aşkla hizmet edeceğiz.
Günümüzde dünyada ve ülkemizde üzerinde en karanlık projelerin uygulanmaya çalışıldığı, en fazla ezilen kesim kadınlardır. Kadınların asırlara sari hak ve özgürlük mücadelesi kapitalizmin acımasız çarkları arasında öğütülerek onları meta haline getirmiştir. Sonra iş daha tehlikeli bir mecraya yönelmiş aile kurumu hedef alınmıştır. Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda özendirilmektedir. Çocuk istismarını meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek birçok batı ülkesinde neredeyse imkansızdır. Sinemadan, modaya siyasetten sivil topluma geniş bir yelpazede zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır.
‘TÜRKİYE SAPKINLIKLA MÜCADELENİN BAYRAKTARLARINDAN BİRİ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR’
Türkiye bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir. Bizim inancımızda, kültürümüzde hatta dilimizde böylesi bir cinsiyetçi ayrıma kesinlikle uygun değildir. Bizde kadın daima ailenin ve toplumun ayrılmaz parçası olarak kabul edilmiş, kadına daima hürmet edilmiştir. Birçok Türkümüzde kadın ve erkeğe dair ifadeler cinsiyetçi ayrımı içermeyen sadece insanı işaret eden kelimelerdir.
‘BOŞANMA ORANLARI HIZLA ARTIYOR’
Evlilik oranlarımız düşerken, boşanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma iştiyakı öylesine azaldı ki nüfusumuz 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacak. 2100’de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz.
Aile büyüklerimizin ömürlerinin son baharını öncelikle evlatlarıyla birlikte bu mümkün değilse kendileri için hazırlanan huzurlu ortamlarda geçirmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız. Milletimizin hiçbir ferdini küresel ahlaki tehditlere karşı korumasız bırakmayacağız.
CHP’NİN ERKEM SEÇİM ÇAĞRISINA YANIT: BU OYUNA GELMEYİZ
Bu oyuna gelmeyiz. Ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz.
‘ŞİMDİ VİTES YÜKSELTME VAKTİ’
Gerektiğinde kendi özeleştirimizi yapmaktan çekinmeyeceğiz. Önemli olan tökezlemek değil hemen toparlanıp çok daha kararlı ve güçlü şekilde yoluna devam edebilmektedir. Biz ilk safhayı atlattık şimdi vites yükselme vakti.”