(The Turkish Post) – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısındaİstanbul ve Balıkesir belediye başkanı adaylarını açıkladı. Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayının, İstanbul Milletvekili ve İYİ Parti’nin eski il başkanı Buğra Kavuncu olduğunu duyurdu. Akşener ayrıca Balıkesir Büyükşehir Belediye başkanlığı için İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in, Ankara Sincan’da da Fatih Koca’yı aday göstereceklerini söyledi.
CHP’YE NATO ELEŞTİRİSİ
Akşener konuşmasında, dün İsveç’in NATO üyeliğinin Meclis’te onaylanmasını ve CHP’nin iktidar ile birlikte ‘evet’ oyu vermesini eleştirdi ve şöyle konuştu:
“Dün, Gazi Meclisimizde gerçekleşen, çok önemli bir oylamaya, değinmek istiyorum. Biliyorsunuz; İsveç’in, NATO’ya katılım protokolü; İYİ Partimizin, “hayır” oyuna rağmen; Cumhur İttifakı ve CHP oylarıyla, maalesef kabul edildi. Ve böylece; Milli güvenliğimiz için, talep ettiğimiz hususlar; henüz yerine getirilmemiş; muhataplarımız tarafından, kabul edilebilir adımlar, henüz atılmamış olduğu halde; ülkemizin elindeki, çok önemli bir koz; adeta bir muammayla, elimizden uçup, gitmiş oldu.”
‘ŞAŞIRTICI UYUM İÇERİSİNDE EL KALDIRMALARINA ŞAHİT OLDUK’
“Öyle bir oylama yaşadık ki; Adeta, bir turnusol kağıdı niteliğindeydi. Bir tarafta; madde madde şartlar açıklayıp, bol keseden atanların; içerde efelenip, dışarda sus pus olanların; daha önce, nicesine şahit olduğumuz, tornistanlarını izledik. Diğer taraftaysa; “İktidar ile hizalanmayacağız.” diyenlerin; “Ak Parti’yle, aynı bildiriye imza atmayız.” diyenlerin; iktidarla birlikte, aynı vahim yanlışa, şaşırtıcı bir uyum içerisinde, el kaldırışlarına şahit olduk.”
‘İSTATİSTİK KURUMU DEĞİL METEOROLOJİ ENSTİTÜSÜ’
Akşener, enflasyon rakamları üzerinden TÜİK’e de yüklendi ve şöyle konuştu:
“Gerçeklerin, bir gün mutlaka, ortaya çıkmak gibi; çok güzel bir huyu vardır. Nitekim; bunun yeni bir örneğine de, birkaç gün önce; milletimize yıllardır, utanmadan yalan söyleyen TÜİK’in; basına yansıyan, itiraf niteliğindeki, fevkalade çarpıcı bir tespitiyle, şahit olduk. Neymiş? Vatandaş, açıklanan enflasyonun, iki katını “hissediyormuş”, yani; TÜİK’in, yüzde 64,7 olarak açıkladığı, 2023 yılı, tüketici enflasyonu; Yine TÜİK’in yaptığı, hesaplamalara göre; vatandaşlarımızca, yüzde 129,4 olarak “hissediliyormuş” Güler misin, ağlar mısın? İstatistik kurumu değil; meteoroloji enstitüsü mübarek.”
“Üstelik, aradaki farkın sebebi de; böyle ciddiyetsiz bir tespitten beklenenin aksine; balkanlardan gelen, yüksek enflasyon dalgası; veya, döviz kurlarındaki, yüksek nem oranı değil; Tüketim alışkanlıkları ve harcama kalıplarıymış. “Yani sorun, TÜİK’te değil; 85 milyon olarak, bizzat bizlerdeymiş. Sorun, TÜİK’in, uydurma rakamlarında değil; bizim, tüketim alışkanlıklarımızdaymış. Sorun, iktidarın, yanlış ekonomi politikalarında değil; bizim, harcama kalıplarımızdaymış. Allah aşkına; siz bu milletle, dalga mı geçiyorsunuz?
‘MİLLET TUĞLA MI YİYOR?’
“Kardeşim; İnsanlarımız, demir mi yiyor? Çimento, tuğla mı yiyor? Et, süt, yumurta yiyor. Ekmek yiyor, peynir yiyor, sebze yiyor. Tutup da, “Milletin tüketim alışkanlıkları yanlış.” demek; Millete, “Ekmek bulamazsan, git tuğla ye.” demekle aynı şeydir. Bir büyük ciddiyetsizliktir, bir büyük saygısızlıktır.”
‘DİYANET NEDEN SESSİZ KALIYOR’
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde kaymakamın, cuma hutbesini eksik okuduğu gerekçesiyle cami imamını tartakladığı iddiaları ile ilgili de konuşan Akşener, şu ana kadar konuyla ilgili açıklama yapmaya Diyanet İşleri Başkanlığı’na seslendi:
“Bir cami imamının, hutbede; şehitlerimizle ilgili bölümü, okumaması rezaleti üzerinden; yine bir kavga çıktı. Üstelik, o kadar vahim bir kavga ki. Bir yanda imam, kendisine baskı yapıldığını söylüyor. Diğer yanda ise, imama görevini hatırlatan kaymakamla ilgili; sözde iddialar havada uçuşuyor. Kaymakamın bıyığının şekli bile; şehitlerimizin, aziz hatırasına yapılan saygısızlığın, önüne geçiyor. Allah aşkına, böyle bir rezalet olabilir mi? Bu devletin imamına kim, neden ve nasıl baskı yapıyor? Hayırdır? Türkiye’de bölgelere göre, çok hukuklu bir düzene mi geçtik? Yerine göre, camisine göre, baskısına göre; farklı hutbeler okutmaya mı başladık? Devleti yönetenler, bunları neden açığa çıkarmıyor? Diyanet neden sessiz kalıyor?”