(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Türkiye, son yıllarda dünyanın en fazla plastik atık ithal eden ülkesi olarak dikkat çekiyor.
Çin’in 2018’de plastik atık ithalatını yasaklamasının ardından Türkiye’ye yönelen atık miktarı hızla artarken, uzmanlar bu durumun ülke için ciddi bir çevre ve sağlık sorunu oluşturduğunu vurguluyor.
AVRUPA’DAN TÜRKİYE’YE PLASTİK AKIŞI
İngiltere, Almanya, Belçika, Hollanda ve İtalya gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinden gönderilen tonlarca plastik atık, Türkiye’nin İzmir ve Adana gibi kentlerine yığılıyor. Atıklar, bu illerde ve henüz tespit edilemeyen diğer bölgelerde düzensiz bir şekilde depolanıyor ve hatta bazı yerlerde yakılarak yok edilmeye çalışılıyor. Atıkların yakılması sırasında ortaya çıkan toksik maddeler, insan sağlığını tehdit etmekle kalmıyor; aynı zamanda hava, su ve toprağı da kirleterek çevreye ciddi zarar veriyor.
HALK SAĞLIĞI VE ÇEVRE İÇİN TEHLİKELİ
Çevreciler, atık ithalatının kontrol altına alınmaması durumunda Türkiye’nin adeta Avrupa’nın çöp deposuna dönüşeceğini belirtiyor. Plastik atıkların düzensiz depolanması ve yakılması, özellikle çevre halkında solunum yolları hastalıkları, kanser gibi sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Bunun yanında, doğal yaşam alanları zarar görürken, Türkiye’nin önemli tarım ve su kaynakları da tehlike altında kalıyor.
YETKİLİLERDEN ÇÖZÜM BEKLENİYOR
Bu konuda yapılan düzenlemeler ve denetimlerin yetersiz olduğunu düşünen çevre aktivistleri, Türkiye’nin plastik atık ithalatını sınırlayan daha sıkı yasal düzenlemeler getirmesi gerektiğini savunuyor. Atık ithalatının tamamen yasaklanması ya da minimuma indirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, bu sürecin yönetimi için yeni politikalar oluşturulmasını talep ediyor. Çevreciler, Türkiye’nin kendi atık yönetim sistemini güçlendirerek atık ithalatına olan bağımlılığını azaltabileceğini ifade ediyor.
EKONOMİK ÇIKMAZ: İHTİYAÇ MI, TEHDİT Mİ?
Türkiye’nin plastik atık ithalatının arkasında ekonomik gerekçeler bulunmakla birlikte, bu süreç sonunda yaşanan çevresel ve sağlık sorunları, ekonomik kazançları gölgede bırakıyor. Ucuz hammadde kaynağı olarak görülen plastik atıkların ithalatı, ülkedeki geri dönüşüm sektörü için cazip bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Ancak, çevreciler bu durumun uzun vadede ülkeye daha fazla zarar getireceğine dikkat çekiyor.
ÇÖZÜM İÇİN ADIMLAR ATILACAK MI?
Türkiye’nin plastik atık ithalatında birinciliği sürdürmesi, hem halk hem de çevre için riskli bir durum yaratıyor. Atık ithalatı konusundaki düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve bu sürecin daha kontrollü hale getirilmesi, Türkiye’nin çevresel sürdürülebilirliği açısından kritik bir önem taşıyor. Çevreye ve insan sağlığına verilen zararların önlenmesi için yetkililerin daha etkin önlemler alması bekleniyor.